Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, "İttifaklar sorulduğunda hep şunu söyledim: O köprünün altından daha çok sular akar. Nitekim öyle de oldu. AK Parti ve MHP, seçim kanunuyla ilgili bir değişiklik teklifi yaptı. Çarşı karıştı. Bu teklif TBMM’de görüşülürken daha da karışacak" dedi.
Sarıgül, haftalık basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Dünya Su Günü’nü kutlayarak basın toplantısına başlayan Sarıgül, “Türkiye, su fakiri değil ama kaynaklarımızı iyi kullanmadığımız için su stresi yaşayan bir ülkeyiz. Önlem almazsak 10 yıl içinde su fakiri olacağız. Bizim bunları konuşmamız lazım. İklim değişikliklerinin su ve gıda üzerindeki etkilerini tartışmamız lazım. Maalesef günlük kısır çekişmelerden asıl sorunlarımıza bakamıyoruz” dedi.
Sarıgül, “İttifaklar sorulduğunda hep şunu söyledim: O köprünün altından daha çok sular akar. Nitekim öyle de oldu. AK Parti ve MHP, seçim kanunuyla ilgili bir değişiklik teklifi yaptı. Çarşı karıştı. Bu teklif TBMM'de görüşülürken daha da karışacak” diyerek, “Teklif sahipleri her şeyi hesapladıklarını düşünüyorlar ama şunları unutuyorlar. Bir, milleti kimse yenemez. İki, son gülen iyi güler. Üç, ayarını bozduğunuz kantar, gün gelir sizi tartar” ifadelerini kullandı.
"Siyasette 2 artı 2 her zaman 4 etmez"
Sarıgül’ün açıklamalarının devamı ise şöyle:
“İttifak siyaseti yapan herkese sesleniyorum. Kimse seçmenin oyunu cebinde sanarak toplama, çıkarma yapmasın. Kimse, kendileri nereye giderse seçmenin de oraya gideceğini zannederek masaya oturmasın. Siyasette 2 artı 2 her zaman 4 etmez. Evdeki hesap çarşıya uymaz. Türkiye Değişim Partisi olarak, bizim önerimiz şunlardır:
-Seçim barajı yüzde 3 olsun.
-Milletvekili adaylarını partilere kayıtlı üyelere seçtirelim.
-Tercihli oy sistemine geçelim.
-Milletvekili sayısını 500'e indirelim.
-100 üyeden oluşan bir Türkiye milletvekilliği sistemi kuralım.
-Belediye başkanlığı seçimlerini iki turlu yapalım.”
"Hazine ve Maliye bakanına soruyorum: Beyefendi, siz hangi ülkede yaşıyorsunuz?"
Sarıgül, açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı:
“BM gıda ve tarım örgütü, “Ukrayna savaşı nedeniyle küresel gıda krizi kapıda” diyerek alarm veriyor. Gıdada milliyetçilik başlamıştı şimdi daha da arttı. Ülkemizi kendine yeter hale getirmemiz lazım. Bunun adı ekonomik milliyetçiliktir. Dün yayınlanan bir araştırmaya göre halkımızın yüzde 62'si ekmek, yüzde 73'ü çay, yüzde 83'ü ayçicek yağı almakta zorlanıyor. “Türkiye ekonomisini kurtardık” diyen Hazine ve Maliye bakanına soruyorum: Beyefendi, siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? Halkın yüzde 70'i ekmek, çay, ayçiçek yağı almakta zorlanıyor. Nüfusun yüzde 50'si açlık yüzde 80'i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. İşte kurtardığınız ekonominin hali budur. Bir ülke düşünün ki 84 milyon insan cefa çekiyor 84 kişi sefa sürüyor. 5 litrelik ayçicek yağı 200, mutfak tüpü 300, bir çuval un 500 lira olmuşsa, nedeni bu 84 kişidir. Sorumlusu Ak partidir.”