Gündem

Sanık General: Tümgenerel Fethi Alpay bize "Darbede var mısınız yok musunuz" diye sordu

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı

21 Mart 2017 20:01

İzmir'de, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin görülen davada tutuklu sanık eski Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural savunma yaptı. Cural ifadesinde, Tümgeneral Fethi Alpay'ın kendilerine "Darbede var mısınız yok musunuz?' diye sorduğunu belirterek "Ben ve Tümgeneral Recep Yüksel, 'Darbeye katılmayacağız.' diye cevap verdik. Bırakıldığımızda, bizim dışımızdakilerin de serbest kaldığını gördük." dedi.

Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu, 270 kişinin yargılandığı davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık Ahmet Cural, 15 Temmuz'da, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Mehmet Şanver'ın kızının İstanbul'daki düğününe katılmak üzere 2 gün izin aldığını belirtti.

Düğüne eşi ve Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile katıldığını ifade eden Cural, saat 22.00 gibi korgeneral ve tuğgenerallerde bir hareketlilik gözlemlediğini anlattı.

Cural, Genelkurmay Başkanlığında kriz olduğunu ve Ankara'da uçakların hareketlendiğini öğrendikten sonra generallerin havuz başında toplandığını vurguladı.

Yaşananların bir darbe kalkışması olduğununa ilişkin kanaat oluşmasının ardından birliğini arayarak öğrenci ve erlerin emniyetinin alınması, olağan olmayan mesajlarla ilgili işlem yapılmaması emrini verdiğini öne süren sanık Cural, "Olanlara ilişkin Hava Eğitim Komutanlığını raporla bilgilendirdim. Yerine vekalet eden tutuklu eski Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez'e telefonla ulaşarak, 'Hiçbir sıra dışı mesaja Hava Eğitim Komutanının emri olmadan işlem yapılmamasını, darbecilerin emirlerine uyulmamasını ve özellikle Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in direktifleri doğrultusunda hareket etmeleri' talimatlarını verdim." dedi.

Aralarında Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın da bulunduğu generallerle düğünün yapıldığı binadaki bir odada kalkışmaya karşı alınabilecek tedbirleri kaleme aldıkları sırada darbecilerin baskınına uğrayarak enterne edildiklerini ileri süren Cural, bu esnada eski İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ve Tuğgeneral Ölmez'e bu duruma ilişkin bir SMS yolladığını anlattı.

"Ters kelepçe takıp koridora yatırdılar"

Daha sonra Orgeneral Ünal ve korgenerallerin odadan götürüldüğünü anlatan Cura, şöyle devam etti:

"Takiben odada bulunanların tümü birer birer odanın önüne çıkardılar ve kapının sol tarafında ters kelepçe takıp, koridora yatırdılar. Yere yüz üstü yatılıyken ön taraftan bazı komutanları götürmeye devam ettiler. 15-20 dakika sonra benim de içinde bulunduğu 7-8 kişiyi tekrar odaya kapattılar. Saat 03.00'ten sonra kapı açıldı, silahlı birisi Tümgeneral Fethi Alpay'ı (TSK'dan ihraç edilen eski Hava Harp Okulu Komutanı) getirdi. Önce Fethi Alpay'ın sonra da odadakilerin kelepçelerini çözdüler. Fethi Alpay, 'Bir grup asker olarak darbe yaptık. Darbede var mısınız yok musunuz?' diye sordu. Ben ve Tümgeneral Recep Yüksel, 'Darbeye katılmayacağız.' diye cevap verdik. Bırakıldığımızda, bizim dışımızdakilerin de serbest kaldığını gördük."

Tutuklu sanık Cural, derdest edilen komutanlar arasında kendisine özel bir uygulamanın yapılmadığını öne sürdü.

Sözde sıkıyönetim görevlendirme listesinde isminin karşısına "devam" yazılmasına ilişkin de savunma yapan Cural, "İsmimim karşısına 'devam' Ankara'da müsteşar' görevinin yazılması, listedeki tutarsızlıktan biridir. İki ayrı görevin bir kişi tarafından aynı şehirde yürütülmesi mümkün görülebilir ancak aralarında 500-600 kilometre mesafe olan 2 ayrı şehirde aynı anda görevin yürütülmesi imkansızdır. Kaldı ki 2 görev de üst düzey olup tam zamanlı çalışmayı gerektirmektedir. Bu nedenle ikinci görevin ismimin karşısına bilinçsizce veya sehven yazıldığı açıktır. Bu görev pratikte karşılığı olmayan yok hükmünde bir saçmalık ya da tertiptir." şeklinde konuştu.

1 doları İngilizce dergi göndermiş

İş yerindeki aramalarda ele geçirilen 1 ABD dolarıyla ilgili ise sanık Cural, "8-9 yıldır abonesi olduğum İngilizce dergi tarafından, Kasım 2015 sayısındaki anketin doldurulması ve okuyucunun teşvik edilmesi amacıyla gönderildi. Dergi buna ilişkin bir de mektup gönderdi. Mektupta, '1 ABD doları yardımı müteşekkirliğimizin bir nişanesidir. Eğer almanıza müsaade edilmiyorsa, lütfen bize geri gönderin. Biz de dergi adına bir yardım kuruluşuna bağışlayalım' ifadeleri yazılıydı. Anketi doldurmadığımdan doları dergi sayfaları arasında unuttum." şeklinde konuştu.

Meslek hayatında sadece TSK'ya hizmet ettiğini kaydeden sanık Cural, 'FETÖ' ile hiçbir ilişkisinin olmadığını öne sürdü.

Tutuk sanık Cural, sözlerini şöyle tamamladı:

"Katıldığım düğünde önce cuntacılar tarafından derdest edilerek, sonrasında da tutuklanarak darbe girişiminin en ağır mağdurlarından biri oldum. 5-6 yıl önce iki satırlık yazılarla Balyoz ya da Ergenekon kumpas davalarında birçok askerin ciddi haksızlıklara uğratıldığına Türkiye şahit oldu. Benzer şekilde bilgim ve rızam dışında bilmediğim birileri tarafından hazırlanan listede, ismimin karşısına görev yazılmış diye tutukluyum ve karşınızdayım. Suç ve cezanın şahsiliğinden hareketle, mağduriyetimin giderilmesi için tutuksuz yargılanmak istiyorum."

İddianame

15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin 300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

İddianamede, Fetullah Gülen'in birinci şüpheli olduğu 267 sanığa "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yöneltilmişti.

Daha sonra hazırlanan ek iddianameyle 3 kişinin daha dosyaya ilave edilmesiyle sanık sayısı 270'e yükselmişti.

Yargılananlar arasında tamamı Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen, "Yurtta Sulh Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen tutuklu sanıklar Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, Amfibi Gemiler Komutanı Tuğamiral Erdal Ergün, Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ile Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez de bulunuyor.