2002 Şubat ayından beri en sert düşüşünü yaşayan sanayi üretimi, Eylül’de geçen yıla göre yüzde 5,5 azaldı. İmalat sanayinde yer alan 22 alt sektörün 17'sinde üretim düştü. Küresel kriz bu sefer teğet geçmedi, sanayiyi merkezden vurdu. Sanayi üretimi krizin etkisini tüm şiddetiyle hissetmeye başladı.
Küresel krizin etkisiyle sanayi üretimi 2002 Şubat ayından bu yana en sert düşüşünü yaptı. Otomotiv, tekstil, kimyasal maddeler, ana metal başta olmak üzere, imalat sanayinde yer alan 22 alt sektörün 17'sinde keskin üretim düşüşleri yaşandı. En sert düşüş ise imalat sanayiinde oldu. Yüzde 6,4 düşen imalat sanayii üretimi, son 32 ayın en hızlı düşüşünü kaydetti. Ekim ve kasımda daha da düşük gelmesi beklenen sanayi üretimi, büyümeyi de olumsuz etkileyecek. Üçüncü ve dördüncü çeyrek büyüme rakamlarının uzun yıllar sonra ilk defa eksi gelmesi bekleniyor.
Büyüme için bir kötü sinyal dahaTürkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) sanayi üretimi verileri yüzde 5,5'lik gerileme ile beklentilerin çok altında geldi. Bu durumda imalat sanayinde özellikle otomotiv, tekstil ana metal ve kimyasallardaki düşüş etkili oldu. Otomotiv üretiminde ağustosta yaşanan yüzde 8,8'lik sert düşüş eylülde de devam etti. Hem Avrupa'daki üretimin düşmesi ve siparişlerin kesilmesi hem de özellikle bazı firmaların üretime eylül sonunda ara vermesi üretimi ağustos ayında yüzde 1,7 geriletti. Ancak otomotivde asıl üretim düşüşünün ekim ayında olması bekleniyor. Bu duruma da özellikle bayramla başlayan ve ekimde tüm otomotiv üreticisi firmalarda gözlenen üretime ara verme ile işçi çıkarmalar etkili olacak.
Emek yoğun sektörlerin başında gelen tekstil üretiminde de, düşen ihracatın etkisi kendini gösterdi. Daralan Avrupa ekonomilerinden gelen sipariş iptalleri nedeniyle tekstil sektöründe de üretim daralması ve işten çıkarmalar yoğun olarak yaşandı. Bu da ekimde sadece sanayi üretiminin düşmeyeceğinin aynı zamanda işsizlik oranını da artıran bir etki yaratacağının göstergesi olacak. 3 yılın ardından ilk defa sanayiye ara girdi maddesi sağlayan, ana metal sektöründe de üretim düşüşü gözlenmesi dikkat çekti. Eylülde ana metalde üretim yüzde 4,5 geriledi. Türkiye demir-çelik üretiminin yüzde 40'ını sağlayan Aliağa'dan gelen son iki ayda üretimin yüzde 40 gerilediği haberi de gelecek aylar için umutları karartı.
Sanayi üretimi eylülde yüzde 5,5 azaldı
2001 sonrası en kötü rakam Bu yüzde 5.5’lik rakam, aylık bazda 2001 krizinden bu yana en yüksek oranlı düşüş oldu. Kriz yılı olan 2001’de aylar itibariyle çift haneli oranlarda düşüşler gösteren sanayi üretimi, bin sonraki yıl şubat ayındaki yüzde 5.5’lik düşüşten sonra, yüksek oranlı artışlar kaydetmişti. Ocak 2006’da ise yüzde 5.2 ile bundan önceki en yüksek düşüşü görmüştü.
Büyüme uzun yıllar sonra eksi çıkacak Düşük gelen üretim verileri 2008 yılının büyüme oranlarına yönelik beklentileri de aşağıya çekecek. Önümüzdeki aylarda beklenen daha düşük üretim göstergeleri 10 Aralık'ta açıklanacak üçüncü çeyrek büyüme oranlarının eksi çıkacağına işaret ediyor. Çünkü milli gelirin yüzde 30'unu oluşturan sanayi üretim endeksi, temmuz-ağustos ve eylül dönemini kapsayan üçüncü çeyrekte yüzde 2 azaldı. Bu da üçüncü ve dördüncü çeyrek büyüme rakamlarının eksi rakamlarda çıkacağını gösteriyor. Yıl sonu büyüme rakamı ise, yılın ilk yarısında elde edilen pozitif büyümenin etkisiyle eksi çıkmayacak ancak hükümetin hedefi olan yüzde 4'e ulaşmanın mümkün olmadığı da görülüyor.
Kriz, tekstilde siparişleri kaçırdı mı?Sanayici ne dedi? Hükümet tedbir almak zorunda
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük Sanayideki yüzde 5,5'lik küçülmeyi tümüyle kriz ile ilişkilendirmek doğru değil. Üretim, 2005'ten itibaren istikrarsız artış seyri izlemeye, alarm vermeye başladı, ancak rekabet gücünü destekleyecek tedbirler hayata geçirilmedi. Ağustos ve eylülde gelen düşüşler, ekonomide olumsuz gelişmelerin habercisi. 2008'in üçüncü çeyreğinde, 27 çeyrek sonra ilk defa negatif büyüme ile karşılaşacağız. Ülkeler peş peşe önlem paketleri devreye sokarken, Türkiye, 'ince eleyip sık dokuyoruz' diyerek yavaş kalıyor.
Reel sektöre kriz geldi, yarın geç olacak
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon ihracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi Tekstil ve diğer sektörlerdeki bu kötü rakamlar krizin üretim sektörüne geldiğini gösteriyor. Bunların etkisini azaltmak için acil kararlar alınması şart. Avrupa hem tüketimi hem üretimi artıracak destek paketleri açıklıyor. Bizde ise somut adım atılmadı. Özellikle reel sektörde finans pozisyonu ve bankalarla yaşanan sorunları çözecek tedbirlerin üretici firmaların ödemelerini kolaylaştıracak tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz. Zaman kaybettik. Bugün geç değil ama yarın geç olabilir.
TÜİK verileri krizi ilan etti
SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Akgerman, Sanayi üretiminin yüzde 5,5, imalat sanayiinin de yüzde 6,4 oranında düşmesi küresel krizin genel etkilerinin beklenen bir sonucu. Elektrik ve doğalgaza yapılan son zamlarının ardından, bu düşüşün devam etmesinden endişe duyuyoruz. ABD, Avrupa Birliği ve hatta Çin önlemler paketi açıklarken, krizin Türkiye ekonomisini teğet geçtiğini iddia edenlere sesleniyorum: "TÜİK verileri, Türkiye ekonomisinin krize girdiğini resmen ilan etmiştir" Hükümetin bir türlü hayata geçiremediği acil önlemler paketi geç kaldı.
Kriz reel sektöre sıçradı
TÜRK Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Celal Beysel,Bu rakam, küresel krizin Türkiye’yi ne oranda etkileyeceği sorusuna bir anlamda cevap; artık kriz reel sektöre sıçramıştır. İç piyasada uzun zamandır gözlenen talep ertelemesi, AB piyasalarında meydana gelebilecek daralma düşüşün devam edeceğini gösteriyor.
Krize girdiğimizin ilanı
SEKTÖREL Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Başkanı Bülent Akgerman,Kriz, Türkiye’yi teğet geçmedi, 12’den vurdu. ABD, Avrupa, hatta Çin önlem paketi açıklarken, krizin Türkiye’yi teğet geçtini iddia edenlere sesleniyorum; bu veriler ekonomimizin krize girdiğinin resmen ilanıdır.
Ekonomistler nasıl yorumladı?
İhracattaki düşüş daha yansımadı
Referans Gazetesi yazarı Seyfettin Gürsel
Sanayi üretimindeki düşüşe henüz ihracattaki düşüş yansımadı. İç talep bir ölçüde daralmaya dönüştü. Üçüncü çeyrekte yüzde sıfıra yakın bir büyüme gelecek. Dördüncü çeyrekte ise büyüme eksi çıkacak. Ancak 2008 büyümesi negatif gelmez. Bu yılın toplam büyümesi yüzde 4'e ulaşmaz. Dışarıdaki gidişat Türkiye'yi çok etkiliyor. 2009'un ilk yarısında da büyüme negatif olacak ama ikinci yarıda toparlanma olursa, toplam büyüme yüzde sıfıra yakın olur. Yine de 2001 krizi kadar kötü olmaz.
Özel sektör yatırımı durdu
Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi Sanayi üretiminde ağustos ayındaki yüzde 4'lük daralmanın ardından eylül ayında yaşanan yüzde 5,5'lik düşüş çok kötü. Beklenenin çok altında gelen veri ekonomik büyümenin ciddi oranda azaldığını gösteriyor. Eylülde özel sektör yatırımları ve hane halkı harcamalarının ciddi şekilde azaldığı görülüyor. 2008 yılı büyümesi beklentiden düşük olacak. 2009 yılında da iyileşme görülmez ise büyüme hükümetin tahminlerinin çok altında olabilir.