T24 Haber Merkezi
Aralarında yazar, sanatçı, eski dönem milletvekili, akademisyen, gazeteci, iş insanı, hekim, sivil toplum gönüllüsü bulunan yurttaşlar, görevden uzaklaştırılarak yerlerine kayyım atanan belediye başkanlarını ziyaret etmek için Batman'a gitti. Heyet, bugün (10 Aralık) Hasankeyf Oteli önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Yoğunlaşan kayyım uygulamaları kaygılarımızın ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Bugün, millî irade sözcüğünü ağızlarından düşürmeyenler milyonlarca yurttaşın iradesini hiçe sayarak kayyım atanan illerin, ilçelerin, bölgenin seçmenine, "Sizi milletten saymıyoruz," diyorlar. Adalet duygusunu zedeleyen keyfî uygulamalarla demokrasiye, iç barışa darbe indiriyorlar" ifadeleri kullanıldı.
Batman heyeti
Ali İhsan Dinçer-Amed Federasyonu Eski Başkanı / Ayşe Erzan-Akademisyen / Ayten Yıldırım-Diş Hekimi / Berrin Sönmez-Akademisyen, Yazar / Binnaz Toprak-Akademisyen, 24. Dönem Milletvekili / Celal Korkut Yıldırım-Diş Hekimi / Ekrem Baran-Din Alimi / Enes Atila Pay- Mimar/ Erdoğan Aydın-Yazar / Fazıl Alp Akiş- Gazeteci, Yazar, Yayın Editörü / Gülayşe Koçak-Yazar / Gürhan Ertür-Radyo Programcısı / Hacer Ansal-Akademisyen / İslam Özkan-Yazar / Mehmet Altan-Akademisyen, Yazar / Mehmet Saltoğlu-Siyasetçi / Murathan Mungan-Yazar / Nurcan Baysal-Yazar / Nurten Ertuğrul-Mali Müşavir, aktivist / Orhan Silier-Tarihçi/ Oya Baydar-Yazar / Ömer Faruk-Yazar / Tatyos Bebek-Diş Hekimi.
|
Açıklamanın tam metni şöyle:
"Bundan sekiz yıl önce, ülkenin gidişatından, haklarımızın gaspından, barış ve kardeşliğimizin zedelenmesinden kaygı duyan yurttaşlar olarak ülkeyi yönetenlere şöyle seslenmiştik:
“Bu toprakların ortak sahibi olan bizler; Türk, Kürt, Ermeni, Rum, Laz, Arap, Çerkez, Roman, Müslüman, Hıristiyan, Musevi, Süryani, Ezidî, Sünni, Alevi, inançlı, inançsız bütün yurttaşlar rengârenk çeşitliliğimizle bu vatanın çocuklarıyız.
Kadın erkek, genç yaşlı hepimiz, birlikte mutlu olmayı dileyen vicdanlı, iyi insanlarız. Hangi kesimden, hangi görüşten, hangi siyasî gelenekten, hangi bölgeden olursak olalım inançlarımızı, dinimizi, dilimizi, kimliğimizi, kültürümüzü barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz.
Anayasal haklarımızın engellenmesini, siyasî tercihimizin hiçe sayılmasını, seçtiklerimizin görevden alınmasını, kayyım atamalarıyla irademize ipotek konmasını istemiyoruz.
Düşmanlaştırılmak istemiyoruz. Kadına, çocuğa şiddet, taciz, tecavüz, kadın cinayetleri, ayrımcılık istemiyoruz.
Bu ülkeyi yönetenler!
Sizler, biz yurttaşları barış, güven, huzur içinde yaşatmak için seçildiniz. Bizleri, kin ve nefret sözleriyle ayrıştırmayın, hakka, hukuka olan inancımızı yok etmeyin. Bilin ki; bu gidişata rızamız değil, itirazımız var.
Yoğunlaşan kayyım uygulamaları kaygılarımızın ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Bugün, millî irade sözcüğünü ağızlarından düşürmeyenler milyonlarca yurttaşın iradesini hiçe sayarak kayyım atanan illerin, ilçelerin, bölgenin seçmenine, "Sizi milletten saymıyoruz," diyorlar. Adalet duygusunu zedeleyen keyfî uygulamalarla demokrasiye, iç barışa darbe indiriyorlar.
Hatırlatmak isteriz ki kayyım sadece bir idarî karardan ibaret değildir. Kemirile kemirile yok edilen demokrasinin, son kalan gereklerinden biri olan sandığa da kilit vurulmasıdır.
Bizler; barış, adalet ve millet iradesine saygı isteyen yurttaşlar adına buraya antidemokratik, keyfî kayyım siyasetine "Rızamız yok" demeye, iradeleri gasp edilenlere dayanışmamızı iletmeye geldik.
İktidarı kayyım uygulamalarından vazgeçmeye, tüm siyasî aktörleri de kayyım siyasetine ama'sız, fakat'sız karşı çıkmaya çağırıyoruz.
Burada bir kez daha tekrarlıyoruz. Halkın iradesine ve demokrasiye karşı kayyım uygulamalarına "Rızamız yok, itirazımız var."