Spor

ŞAMPİYONANIN 60 YILLIK TARİHİNDE İLGİNÇ OLAYLAR    ANKARA (A.A)

24 Ağustos 2010 13:23

-ŞAMPİYONANIN 60 YILLIK TARİHİNDE İLGİNÇ OLAYLAR    ANKARA (A.A) - 24.08.2010 - Türkiye'nin bu yıl 16.'sına ev sahipliği yapacağı Dünya Basketbol Şampiyonası, tarihi boyunca birbirinden ilginç istatistiklere ve olaylara sahne oldu. Hakem hataları sonrasında kazanılan maçlar, normalde beyzbol için kullanılan sahada karşılaşmaların oynanması gibi birçok ilginç hikayeyi içinde barındıran şampiyonalar, 60 yıl boyunca basketbolseverlere unutulmaz anlar yaşattı. Basketbolseverlerin ilginç anılara ve detaylara tanıklık ettiği Dünya Basketbol Şampiyonalarının bazıları şöyle: -BASKETBOL SALONDAN SAHAYA İNDİ- Dünya Basketbol Şampiyonası tarihi boyunca birçok olaya sahne olurken, belki de bunların en ilginci Kanada'da 1994 yılında düzenlenen şampiyonada yaşandı. Toplam 16 ülkenin katıldığı şampiyonada karşılaşmalar aslında beyzbol sahası olan, üstü camla kaplı 70 bin kişilik salonda oynanırken final maçını 32 bin 616 biletli basketbolsever takip etti. Eski adı SkyDome olarak bilinen Rogers Centre, Kanada'daki çok amaçlı sahalardan biri olma özelliğini taşıyor. Ontario Gölü'nün kıyılarında CN Kulesi'nin yanında kurulu olan bu spor kompleksi 1989 yılında faaliyete geçti. Amerikan Beyzbol Ligi'nden Toronto Blue Jays'e ve Kanada Amerikan Futbolu Ligi'nden Toronto Argonauts'a ev sahipliği yapan Rogers Centre, her sene düzenlenen Uluslararası Amerikan Futbolu ve Amerikan Kolej Futbolu Sezon Sonrası Oyunları'na da ev sahipliği yapıyor. -YUGOSLAVYA ATMAYA DOYAMADI- Dünya basketbolunun geçmişinde birçok başarıya imza atan Yugoslavya, Dünya Basketbol Şampiyonası'ndaki en etkileyici performansını 1978 yılında Porto Riko'da sergiledi. Şampiyonada hiç mağlubiyet almadan altın madalyaya ulaşan Yugoslavya, aynı zamanda Brezilya ve Senegal dışında oynadığı tüm maçları 100 sayıyı aşarak kazandı. Yugoslavya final grubunda oynadığı Sovyetler Birliği, Brezilya, İtalya, Kanada, Avustralya, Amerika ve Filipinler karşılaşmalarının hepsini kazanarak kürsünün en üst basamağında yer aldı.  -EN ŞANSLI SALON: LUNA PARK- Luna Park Salonu, Dünya Basketbol Şampiyonası tarihinde iki ayrı organizasyona ev sahipliği yapan tek tesis olarak adını tarih sayfalarına yazdırdı. Arjantin'de düzenlenen 1950 Dünya Şampiyonası'na ev sahipliği yapan Luna Park Salonu, 1990 yılındaki maçların da oynandığı salon olarak tarihe geçti. Bir çok spor branşının rahatlıkla yapılabildiği salonun yapımı 3 üç yıl sürdü ve bu görkemli tesis 1934 yılında sporseverlere hizmet vermeye başladı. Açılışından bu yana birçok organizasyona ev sahipliği yapan Luna Park Salonu'nda Daniela Mercury, Julio Iglesias, Frank Sinatra, Luciano Pavorotti, Blur, Oasis, Jethro Tull ve Deep Purple gibi efsanevi gruplar ve sanatçılar hayranlarıyla buluştu. Real Madrid'in 1976'da kazandığı Kıtalararası Kupa finali de bu salonda oynandı. -ŞAMPİYONALARDAN DİĞER İLGİNÇ DETAYLAR- -İlki 1950 yılında düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonası'na Asya kıtasının en güçlü iki takımı davet edildi. Ancak o yıllardaki şartlar göz önüne alındığında Asya kıtasından hiç bir ülke bu yorucu ve masraflı yolculuğu yapmayı göze alamayınca, şampiyonaya İspanya ve Yugoslavya dahil oldu. -Arjantin'in ev sahipliği yaptığı 1950 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda Mısır, Fransa'yı hakemlerin hatası sonucunda 31-28 mağlup etti. Karşılaşmanın tekrarlanmasına yanaşmayan Mısır, şampiyonadan çekildiğini açıkladı. -Genelde ılık bir iklim görülen ve yıl boyunca ortalama 13 derecelik bir sıcaklığı olan Uruguay'da, 1967 yılında yapılan şampiyonada dondurucu soğuklar yaşandı. Olumsuz hava koşullarından dolayı şampiyonanın yapıldığı salonlara ısıtma sistemleri sonradan eklendi. -Indianapolis'te organize edilen 2002 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda ABD'nin ''Rüya Takım''ını 87-80 yenen Arjantin, rakibinin 58 maçlık yenilmezlik serisine de son vermiş oldu. -Filipinler'de 1978 yılında düzenlenen şampiyonada Brezilya ile Çin arasında oynanan karşılaşma basketbol tarihine geçti. Brezilya'nın Çin'i 154-97 yendiği maç, şampiyona tarihinde en fazla sayı atılan müsabaka olma özelliğini taşıyor. -Arjantin'de gerçekleştirilen 1950 Dünya Basketbol Şampiyonası ise bir başka tarihi olaya tanıklık etti. Brezilya'nın Mısır'ı 38-19 yendiği karşılaşma 60 yıllık şampiyona tarihinin en az sayı atılan maçı olarak dikkat çekti. -1998 Dünya Basketbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapan Yunanistan, iyi bir derece elde edemese de şampiyonada yer alan ''dev'' oyuncularıyla göze çarptı. Yunanistan'da karşılaşmalara ilk beşte başlayan Lakovos Tsakalidis 2.20, Panagiotis Fassoulas 2.13 ve Efthimios Rentzias 2.12 metrelik boylarıyla, rakiplerinin korkulu rüyası oldu. -Şampiyona tarihinde en farklı galibiyeti ise Sovyetler Birliği, Orta Afrika Cumhuriyeti karşısında aldı. Karşılaşmayı 140-48 kazanan Sovyetler Birliği, rakibine 92 sayılık bir fark attı. -ABD, Dünya Şampiyonaları'nda arka arkaya en fazla maç kazanan ülke olma unvanına sahip. Basketbolun önde gelen ülkeleri arasında yer alan ABD, 1954 ve 1959 yıllarında düzenlenen şampiyonalarda üst üste 15 kez sahadan galibiyetle ayrıldı. -Dünya Basketbol Şampiyonası tarihinin en skorer oyuncusu ise 35 maçta kaydettiği 916 sayı ile Brezilyalı efsanevi isim Oscar Schmidt. -1963 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda Brezilya mutlu sona ulaşırken, takımın en iyi oyuncuları Wlamir Marques ve Amaury Passos, dünyaca ünlü futbolcular Pele ve Garrincha kadar tanınan ve sevilen iki oyuncu oldu. -Arjantin'de yapılan 1990 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda Mısır'a karşı 62 sayı kaydeden Güney Koreli oyuncu Joe Hur, bir maçta en fazla sayı atan oyuncu olarak tarihe geçti. -Brezilyalı Maciel Ubiratan Pereira, Dünya Şampiyonaları'nda en fazla maça çıkan oyuncu olma özelliğine sahip. Yıldız oyuncu, 1963, 1967, 1970, 1974 ve 1978 yıllarında yapılan 5 şampiyonada da yer alma başarısı gösterdi ve toplam 41 maçta forma giydi. -Brezilya ve ABD, günümüze kadar toplam 10 şampiyonada yer alarak, bu önemli spor organizasyonuna en fazla katılan iki ülke oldu. -ABD'de 2002'de düzenlenen şampiyonada Porto Riko adına forma giyen 38 yaşındaki Jose Piculin Ortiz, şampiyona tarihinin en yaşlı oyuncusu olarak adını unutulmazlar arasına yazdırdı.