"Rusya’nın rolü olmadan SDG-Şam anlaşamazdı; bu da Türkiye’nin hedeflerini zorlaştırabilir"

Suriye Demokratik Güçleri ve Esad yönetiminin anlaşması ne anlama geliyor? Türkiye'nin "hedeflerimize ulaşana kadar oradayız" sözleri politik dengeleri nasıl belirliyor? Şirin Payzın soruyo, Prof. Dr. Mesut Yeğen yanıtladı.

Çoğunluğunu Kürtler'in oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrolü altındaki bazı bölgelere Suriye ordusunun konuşlandırılmasıyla ilgili varılan anlaşmaya ilişkin konuşan Yeğen, "Rusya'nın rolü olmadan bu anlaşma yapılamazdı. Kürtler, iki zor durumdan daha az zor olanı seçti. SDG, siviller daha fazla zarar görmesin diye Şam'la anlaştı" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik başlattığı 'Barış Pınarı Harekâtı'na yönelik 'amaçlananın yakınına bile yaklaşamadı' ifadesini kullanan Yeğen, "Türkiye, SDG'nin devlet benzeri yapılanmasına son vermek istiyor, o bölgede bir Arap entitesi yaratmak istiyor ve M4 otoyolunun ötesine geçmek istiyor. Ancak SDG-Şam anlaşmasından sonra hedeflerine ulaşması zorlaşabilir" diye konuştu.  

ABD'nin askerlerini çekmesiyle birlikte Rusya'nın Suriye'de 'etkin güç' haline geldiğini ifade eden Yeğen, "Rusya denge siyasetinde ağır basan taraf durumunda. Türkiye, özellikle Suriye topraklarında, bu ağırlığı dengeleyebilecek konumda değil. Türkiye'nin beklentilerinin çok altında bir anlaşmaya gideceğini düşünüyorum" yorumunu yaptı. 

Şam ve Türkiye ordularının karşı karşıya gelmesi durumunda Türkiye'nin Rusya'yla anlaşmaya gideceğini söyleyen Yeğen, "Eğer anlaşma sağlanamazsa da Türkiye, ABD'den destek isteyecek" dedi.