İtalya'da AB'ye şüpheyle yaklaşan, popülist partilerin ay başında kurduğu koalisyon hükümetinin Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini, "Bir yıl içinde, hala birleşik bir Avrupa'nın kalıp kalmayacağı belli olacak" dedi.
AB'nin özellikle göç ve bütçe politikalarına karşı çıkan Salvini, Alman Der Spiegel dergisine verdiği mülakatta bu başlıklardaki itirazlarını yineledi ve AB'nin geleceğiyle ilgili öngörülerde bulundu. Salvini, Der Spiegel'e yaptığı açıklamalarda 2019'da yapılması planlanan Avrupa Parlamentosu seçimlerine işaret ederek "Bir yıl içinde, hala birleşik bir Avrupa'nın kalıp kalmayacağı belli olacak" dedi. Salvini, AB'nin bu bir yıl içinde karşı karşıya olduğu sorunlara vereceği yanıtın, birlik projesinin "anlamını yitirip yitirmediğini" göstereceğini söyledi.
Der Spiegel'in internet sitesinde kısmen yayımlanan söyleşi, "Başbakan Yardımcısı Salvini, Avrupa'ya savaş mesajı verdi" başlığıyla yayımlandı.
28-29 Haziran'da yapılacak göç konulu AB zirvesi öncesinde Alman dergisine konuşan Salvini, göç konusunda da sert mesajlar vermeyi sürdürdü. Salvini, Akdeniz üzerinden Avrupa'ya ulaşmaya çalışan göçmenlerin yükünü tek başına İtalya'nın çektiğini savunuyor ve deniz yoluyla ülkeye girişleri durdurmayı hedefliyor. Salvini, Der Spiegel'e yaptığı açıklamalarda da "Tek bir adet (göçmen) daha alamayız. Hatta bazılarını başkalarına yollamak istiyoruz" dedi.
Salvini, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile aralarındaki anlaşmazlıkları da gizlemeyerek "Yalnızca göç meselesinde değil başka konularda da birbirimize çok uzağız" dedi. Öte yandan, göç meselesinde İtalya gibi ülkelerin katı tutum sergilemesinin Almanya'da hükümeti zora soktuğu ve Merkel'in pozisyonunu tehlikeye attığı iddialarıyla ilgili olaraksa İtalya'nın niyetinin bu olmadığını söyledi.
Salvini, Fransa'yı da "İtalya'ya ders vermeyi sonlandırmaya" çağırdı.
5 Yıldız Hareketi-Lig koalisyonunun küçük ortağı olsa da hükümetin görevdeki ilk 3 haftasında en çok konuşulan ve en etkili isim Lig lideri Matteo Salvini oldu.
Salvini'nin Libya açıklarından kurtarılan göçmenleri taşıyan yardım gemilerine limanları kapatma kararı, bazı Avrupa ülkeleriyle gerginlik yaşanmasına yol açıyor.
Liman kapama kararı nedeniyle Fransa'dan İtalyan hükümetine "sorumsuzluk" ve "mide bulandırıcı bir politika izleme" suçlamaları gelmiş, bunun üzerine Fransa'nın Roma Büyükelçisi İtalyan Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmıştı. Bu gerilimden birkaç gün sonra, 15 Haziran'da İtalyan Başbakan Giuseppe Conte'nin Paris'te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la bir araya gelmesi gerginliğin yatıştığı izlenimi doğurmuştu.
Ancak Macron, geçen Perşembe günü İtalya'nın adını anmadan "Avrupa'dan nefret edenleri" ve "milliyetçileri" eleştirince yine İtalyan hükümetinin tepkisini çekti. Macron, Avrupa'da milliyetçiliğin ve AB düşmanlığının "cüzzam" gibi yayıldığını ve bu durumun "dost ve komşu ülkelerde de" görüldüğünü söyledi. Macron, "En kötü şeyleri söylüyorlar ve biz de buna alışıyoruz. Provokasyonlarda bulunuyorlar ve kimse dehşete düşmüyor" dedi.
Macron'un bu sözleriyle İtalya'yı kastettiği yorumları yapılırken, İtalyan hükümetinin büyük ortağı 5 Yıldız'ın lideri Luigi Di Maio'dan yanıt geldi. Aynı zamanda Sanayi Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı da yapan Di Maio, "İtalya çenesini kapalı tutarken Fransa Cumhurbaşkanı iyi komşular olduğumuz söylüyordu, şimdi ise iki günde bir bize saldırıyor. Hem bize hakaret etmek istemediğini söylüyor hem de cüzzamdan bahsediyor. Esas cüzzam, kendileri Ventimiglia'da (Fransa-İtalya sınırı) göçmenleri geri püskürtürken bize bu konuda ders vermeye kalkan bazı ülkelerin iki yüzlülüğüdür" dedi.