PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Ankara’nın İsrail ve Rusya’nın ardından Suriye politikasındaki yumuşamaya ilişkin "Rusya ve İsrail’in ayağına gittiler. Şimdi de Esad’ın ayağına gidecekler" dedi.
"Erdoğan ve AKP yöneticileri, Kürtler hak elde etmesin diye taviz veriyor" diyen Müslim, "İster Suriye'de ister Türkiye'de ya da başka yerde olsun, yeter ki Kürtler bir hak elde etmesin diye taviz veriyorlar. Rusya ve İsrail'in ayağına gittiler. Şimdi de Esad'ın ayağına gidecekler" diye konuştu.
PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Sputnik'ten Hikmet Durgun'a konuştu. Müslim'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Askeri darbe konusunda Sayın Öcalan daha önce uyarmıştı. 2013'ten beri uyarmıştı. Onun öngörüleri vardı. AKP iktidarı siyasal İslam'ı savunduğu için asker bundan rahatsızdı. Tehlike vardı. Öcalan'ın tahminleri doğru çıktı. Darbe zemini her zaman vardı. Onn için bu darbe o zeminin bir sonucudur. Türkiye'deki darbe girişimi yanlış politikaların bir sonucudur. Darbe yapmaya çalışanlar, en fazla Kürt meselesiyle uğraşanlardı. AKP bunlardan kurtulmak istiyordu. Bunlar Kürt sorununu bitiremediler.
Türkiye'nin Rusya ve Suriye ile yakınlaşmasını nasıl görüyorsunuz?
Baştan beri söylüyorduk, (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan ve AKP yöneticileri Kürtler hak elde etmesin diye taviz veriyorlar. İster Suriye'de ister Türkiye'de ya da başka yerde olsun, yeter ki Kürtler bir hak elde etmesin diye taviz veriyorlar. Herkese taviz verdiler. Rusya ve İsrail'in ayağına gittiler. Şimdi de (Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad'ın ayağına gidecekler. Bu Kürt karşıtlığının bir sonucudur. Türkiye artık ağırlığını kaybetti. Esad dahil herkese artık taviz verebilir. Ama bu sonuçsuz kalır çünkü Türkiye güvenini yitirmiştir. Kimse Türkiye'ye güvenmez. Bakalım neler olacak. Bir gerçeklik vardır, Kürt halkı vardır. Demokratik çözüm arayışı vardır. Türkiye Esad ile çok yakınlaşırsa bu bizi etkilemez. Bizi gerileteceğini sanmıyorum. Türkiye'nin de Esad'la uzlaşmaya varacağı kuşkuludur. Türkiye Esad ile yakınlaşırsa bu bizi etkilemez çünkü biz gücümüzü kimseye dayandırmıyoruz. Kendi gücümüz üzerinde duruyoruz. Biz rejime dayanarak Türkiye'ye karşı hareket etmedik. Ne de Türkiye'ye dayanarak rejime karşı hareket ettik. Biz kendi halkımızın gücüne dayanıyoruz. Bizim projemiz vardır, federalizm projesi. Bu projemizde günden güne ilerliyoruz.
Federalizm Anayasası ne zaman ilan edilecek?
Federalizm meselesi tartışılıyor. Sadece bir Kuzey Suriye meselesi için değildir. Bütün Suriye içindir. Tartışmalar sürüyor. Federalizm meclisi tartışmalarını sürdürüyor. İlerde bir seçim meselesi vardır.
“Federalizm Suriye'yi bir arada tutmanın yolu”
Federalizm ilanıyla Kürtlerin ayrı bir devlet kurmak istediği ve ayrılmak istediği yönünde iddialar var ne diyorsunuz?
Bu gerçek dışıdır. Federalizm bütün Suriye'nin oluşumlarıyla konuşuluyor. Ayrı bir proje falan olsaydı kendi içimizde tartışır uygulardık ama şimdi bütün Suriye oluşumları federalizmin içine alınmıştır. Merkezi olmayan yönetim veya federalizm bütün Suriye'yi bir arada tutmanın bir yoludur. Biz bütün Suriye'yi bir arada tutmak istiyoruz. Merkezi olmayan yönetime karşı çıkan, Suriye'nin birliğine karşı çıkmış demektir çünkü başka formül yoktur. Merkezi olmayan bir Suriye veya bir federalizm olur. Onun için Suriye'yi tek tutmanın formülü budur.
Suriye'de çözüm nasıl olabilir?
Sorunda bir dış etkenler var bir de iç etkenler. Ama en çok dış etkenler var. Amerika, ve Rusya yükleniyor. Halep meselesinden sonra Cenevre gündeme gelebilir. Ağustos ayının sonunda Cenevre'den bahsediliyor ancak ben sanmıyorum. Çünkü çatışmalar devam ediyor, bu nedenle zordur. Dış güçler anlaşırlarsa iç güçler de anlaşabilirler.
“Suriye'de Kürt'süz çözüm olmaz”
Cenevre görüşmesine Kürt tarafı yine çağırılmazsa sorun olur mu?
Lavrov’la Kerry, El Nusra ve Cenevre’yi görüştü. Tabi ki sorun olur. Suriye'de Kürt'süz çözüm olmaz. Eğer gerçekten bir çözüm isteniyorsa Kürtlerin masa başında olmaları gerekiyor. Bu şimdiye kadar olmadı. Çünkü ciddi değillerdi. Bundan sonra ciddilerse Kürtlerin masada olması gerekiyor.
IŞİD ile mücadele hangi durumdasınız?
IŞİD ile yer üstünde mücadele eden biziz. IŞİD ile en iyi savaşan biziz. Kaynaklarını biliyoruz. Daha önce de söyledik. Herkes IŞİD'i kontrol altına almak istiyor. Bizimle birlikte hareket ederlerse daha başarılı olunur çünkü IŞİD ile karadan mücadele eden biziz. IŞİD ile mücadelede herkesin yanımızda olması gerekiyor. Dayanışma içerisinde olunması gerektiğini düşünüyoruz.
“Türkiye kendi Kürtleriyle anlaşırsa bize de faydası olur”
Türkiye neden size karşı bir politika içerisinde?
Biz defalarca dedik, Türkiye'ye karşı hiçbir şey yapmadık ve yapmayız. Biz birbirimizi stratejik olarak düşünüyoruz. Biz komşuyuz. Bir arada ve dostluk içerisinde olmamız gerekirken Türkiye Kürt karşıtlığından dolayı bize karşı söylemlerde hatta eylemlerde bulundu. Bu iyi bir şey değildir. Biz Türkiye'ye dostluk elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Kürt sorunu artık bir Rojava sorunundan çıkmış, tüm Kürtleri ilgilendiriyor. Türkiye kendi Kürtleriyle anlaşırsa bize de çok faydası olur, yardımı olur diye düşünüyoruz. Şimdi Türkiye bunları istemiyor. Türkiye kendi Kürtlerini öldürüyor bizi ise terörize etmeye çalışıyor. Bu artık tutmaz. Türkiye bunu yutturmaya çalışıyor ancak kimse inanmıyor.
“Rusya etkili bir güç”
Rusya ile ilişkileriniz nasıl?
Rusya Suriye sorununun içerisindedir. Etkili ve iyi bir güçtür. Rusya, Suriye'nin çözümü için bir şeyler yapabilir. Rusya ile ilişkilerimiz iyidir. Bu ilişkiyi devam etmeye çalışıyoruz. Rusya bizim dostumuz. Politik alanda bizi desteklemeli. Dostlarımızdan daha güçlü bir dayanışma bekliyoruz. Şimdiye kadar aramızda herhangi bir sorun olmadı. Dayanışmamız devam ediyor. Ama tabi bu yetmiyor. Rusya Cenevre görüşmelerinde ağırlığını koyarsa tüm Suriye için daha iyi şeyler yapabilir.
“ABD'nin Rojava'da üssü yok”
ABD ile ilişkileriniz nasıl?
ABD ile ilişkilerimiz devam ediyor. Şimdi somut olarak, askeri olarak yardımlaşma var. Bu ilişkiler, yardımlar askeri yardımlaşma çerçevesinde çıkmış değildir. Biz tabi ki daha iyi politik ilişkiler istiyoruz. Şu ana kadar başarılı olamadık, umarım bundan sonra olur. ABD ile IŞİD'e karşı mücadele ediyoruz. ABD Demokratik Suriye Güçleri ile IŞİD'e karşı mücadele ediyor. IŞİD'e karşı aralarında bir anlaşma veya konsept vardır. ABD'nin Rojava'da askeri üsleri yoktur sadece küçük havaalanları vardır, onları kullanıyorlar IŞİD'e karşı mücadele kapsamında. Askeri üs veya hava üssü diye bir şey yok. Yalnız yardımlaşma çerçevesinde bazı eski tarım arazilerini kullanıyorlar.
"KDP ile ilişkilerimiz sorunlu"
KDP ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile ilişkileriniz hangi aşamada?
Güney Kürdistan partileri ile ilişkilerimiz iyi. Sadece KDP ile ilişkilerimiz sorunlu. Bu da KDP Türkiye etkisi altında olduğu içindir. Türkiye-KDP çıkar birliği bizi etkiliyor. İlaç ve diğer konularda sorun yaşıyoruz, bunun nedeni de Semelka Sınır Kapısı'nın kapalı olmasıdır. Türkiye zaten bütün sınırını kapatmıştır. Semelka da eklenince bu bizim için çok zor oluyor. Bizim hakkımızda anti propagandalar oluyor, onun için uluslararası kuruluşları, örneğin Af Örgütü ve diğer kurumları Rojava'ya bırakmıyorlar. Gazetecileri, araştırmacıları ve diğer kesimleri bırakmıyorlar. Sanki bizi boğmak istiyorlar. Bizim sesimizin çıkmasını istemiyorlar. Bunları yapan da KDP'dir. Bize düşmanca davranıyor. Bu da Kürtlerin lehine değildir.
PYD Rojava bölgesinde neden zorunlu askerlik ilan etti?
El Nusra Cephesi, El Kaide’den ayrıldı. IŞİD ile savaşa ve diğer savaşlara gönüllüler katılıyor. Kimse zorla alınmıyor. IŞİD köylere saldırıyor. Halk kendini, köyünü ve mahallesini korusun diye eğitim görüyor, eğitimden sonra kendi mahalle veya köyünü koruyor, buna zorunlu askerlik deniyor. Bu da çok doğal ve meşru bir şeydir. Dünyanın her yerinde bu vardır. Zorunlu askerlik sadece kendini savunmak içindir, başka bir şey için değildir.
El Nusra'nın El Kaide'den ayrılması sizce bir oyun mu?
Ad değiştirmekle bir şey değişmez. Ahrar'uş Şam ve diğer örgütler var, bunlar hepsinin türevidir. Pratikte hepsi aynıdır. Bazılarını kandırmak için ad değiştiriyorlar. Kaide, Nusra, IŞİD aynı şeylerdir. İslami hilafet kurmak istiyorlar.