Gündem

Şahin'in ifadelerini sızdıran müdafi avukatı

İbrahim Şahin’in avukatı Rukiye Kibar: İfadeleri basına veren soruşturma esnasında yanında bulunan müdafi avukat Birsen Uluğ

19 Şubat 2009 02:00

İbrahim Şahin’in avukatı Rukiye Kibar, Şahin’in söz konusu ifadelerini basına verenin soruşturma esnasında yanında bulunan müdafi avukat Birsen Uluğ olduğunu söyledi.
 

Eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in TSK’yı hedef alan ifadelerinin basına sızdırılması ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin dün bu kapsamda ifadeleri basına sızdıranın avukatlar olduğunu ve Barolar Birliği’nin buna karşı bir yaptırım uygulaması gerektiğini ileri sürmüştü. İfadeleri basına sızdıranların avukatlar olduğu iddiası üzerine Gazeteport İbrahim Şahin’in avukatı Rukiye Kibar’a ulaştı. Rukiye Kibar, şunları söyledi:

“Bu ifadeleri basına ben vermedim. İbrahim Şahin’in tek avukatı benim. Ama Avukat Birsen Uluğ sadece soruşturma esnasında İbrahim Şahin’in yanında müdafi avukat olarak bulunmuştu. Bu ifadeleri basına veren de oymuş. Müvekkilim bu ifadelerin doğru olmadığını, sorguda kendisine bu soruların sorulmadığını ifade etti biliyorsunuz. Zaten bu ifadeler imzalı değil. Ben avukatı olarak İbrahim Şahin’in imzalı ifadelerini henüz hiç görmedim. Müvekkilimin imzalı ifadesini bize vermiyorlar. Savcılıktan bana fotokopi bir ifade verildi ve bunun imzalı ve gerçek olan ifade olmadığı söylendi. Benim dosyamda bulunan işte bu fotokopi.”

İbrahim Şahin’in avukatı Rukiye Kibar, “Sizin, müvekkiliniz İbrahim Şahin’in demansı (nörolojik bir hastalık; unutkanlık, oryantasyonsuzluk, hayal görme, gerçek ve gerçek olmayanı ayırt edememe şeklinde seyreder) olduğunu söylediğiniz basında yer aldı. Demansı olan bir insan nasıl ifade verir ve bu ifade nasıl hukuki bir değer taşır? Buna hiç itiraz etmediniz mi?” şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi:

“Gözaltına alındıktan sonra ifadesi alınırken yanında müdafi avukat Birsen Uluğ vardı. Uluğ müvekkilimin sağlık durumuyla ilgili bir bilgiye sahip değildi. Ben bu sorgulamadan sonra 19 Ocakta savcılığa bir dilekçe vererek müvekkilimin sağlık durumunu belirttim. Ama savcılık şüphelilerin sorgulanmasında sağlık durumunu dikkate almıyor. Daha sonra mahkeme müvekkilim hakkında rapor istedi ve onu bu amaçla Şişli Etfal’e sevketti. Müvekkilim 1 hafta önce Şişli Etfal’de muayene oldu. Ben de adli tıbba sevki ve yeni bir rapor tanzim edilmesi için Şişli Etfal heyetine dilekçe verdim. Müvekkilim dün de bir kulak muayenesi geçirdi. Kulak muayenesinin sonucu Şişli Etfal’e ulaştıktan sonra heyet toplanacak ve adli tıbba sevk konusunda karar çıkacak. Ondan sonra da adli tıptan müvekkilimin güncel sağlık durumunu gösteren yeni bir rapor almak mümkün olacak. Müvekkilimin biri adli tıptan diğeri Kartal’daki Araştırma Hastanesi’nden olmak üzere 2003 yılından iki adet raporu var ama güncel sağlık durumunu gösteren bir rapor yok.”