Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ''Tam Gün'' uygulamasına yönelik çalışmalarla ilgili hocalar ve rektörlerle görüşerek ideale yakın bir ortaklığa ulaşmayı arzuladıklarını söyledi. Çalışmaların “Tam Gün” uygulamasından vazgeçmek ya da geri adım atmak olmadığını belirten Müezzinoğlu, “Ama tam günün bütününde yer yer bazı değişiklikler gerekiyorsa da bu yalnız belki üniversite hocaları için gerekecektir belki bir bölümü için gerekecektir, bunu şu anda söylemem çok doğru değil ama biz tam gün uygulanabilir, geliştirilebilir olsun istiyoruz'' şeklinde konuştu.
Hekimevi'nde sağlık muhabirleriyle bir araya gelen Müezzinoğlu, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Sağlığın Türkiye'nin önemli dinamiklerinden biri olduğunu belirten Müezzinoğlu, dünyada sağlık hizmetlerinin sürekli takip edilen bir alan olduğunu söyledi.
Sağlıktaki teknolojik ve bilimsel gelişmelerin dinamik bir yapıyı gerektirdiğini ifade eden Müezzinoğlu, ''Bu anlamda AK Parti hükümetleri döneminde ülke olarak sağlık alanında çok önemli mesafeler aldık. Hekimlik hayatım boyunca bu ülke insanı için hayal edip de inanamadığım birçok hizmeti geçtiğimiz 10 yıl içinde bu ülke insanına sunabilmeyi başardık'' dedi.
Bu başarıda en büyük payın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ait olduğunu ve bundan ötürü kendisine teşekkürlerini belirterek, ayrıca tüm süreçleri dinamik şekilde sürdüren eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a da teşekkürlerini sundu. İlerleyen süreçte Başkan Erdoğan'ın ve hükümetin destekleriyle dinamik yapının her geçen gün daha iyi noktaya taşımaya çalışacaklarını ifade eden Müezzinoğlu, Tam gün, Kamu-özel işbirliği ve süt bankacılığı gibi çeşitli konulara ilişkin çalışmaları yürüttüklerini anlattı.
Tam Gün Yasası ile ilgili çalışmalar konusunda bilgi veren Müezzinoğlu, üniversitelerle yaptığı görüşmelerde önerilerde bulunulduğunu, raporlar sunulduğunu, kendisinin de bunlardan istifade ettiğini dile getirdi. Sürecin tamamlanması için 1 hafta 10 güne daha ihtiyaç olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, bu görüşmelerden duyulan memnuniyetin de kendisine iletildiğini belirtti.
Bir soru üzerine Müezzinoğlu, ne gerektirdiğini göreceklerini, yasa ya da yönetmelik değişikliğine gidilebileceğini, bunların yapılıp yapılmayacağının hükümet olarak ele alınacağını söyledi.
Bakanlık olarak bunların yapısal hedefleri bozup bozmayacağına da bakacaklarını bildiren Müezzinoğlu, ''Şu anda ben teknik olarak size bilgi verme noktasında değilim'' dedi.
Temel sorun üniversitelerde
''Tam gün ile ilgili Sağlık Bakanlığı hastanelerinde çalışanlar için düzenleme yapılıp yapılmayacağı'' sorusu üzerine Müezzinoğlu, tam günü masaya yatırılırken en temel sorunun üniversitelerde olduğunun görüldüğünü, ancak konunun bütününe bakacaklarını söyledi.
Tam gün dinamiklerinin daha verimli, uygulanabilir ve geliştirilebilir olmasını arzu ettiklerini ifade eden Müezzinoğlu, şunları belirtti:
''Yoksa tam günden vazgeçmeyi ya da geri adım atmayı düşünüyoruz diye bir bakışımız da yok. Ama talepleri değerlendirdikten sonra bu noktada bir açık kapı olur mu? Şu anda benim durduğum nokta tam günü üniversitelerde de eğitim hastanelerinde de uygulayabileceğimiz ve geliştirebileceğimiz tıkanıklıklar varsa bunları aşmak üzerine. Yoksa 'tam günü kaldıralım, farklı bir şey düşünelim' diyen yok. Ama tam günün bütününde yer yer bazı değişiklikler gerekiyorsa da bu yalnız belki üniversite hocaları için gerekecektir belki bir bölümü için gerekecektir, bunu şu anda söylemem çok doğru değil ama biz tam gün uygulanabilir, geliştirilebilir olsun istiyoruz'' şeklinde konuştu.
Bu konuda önceki Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile de görüşme yaptığını kaydeden Müezzinoğlu, bir başka soru üzerine, ilkesel olarak üniversite hocasının buradaki azami çalışmayı yapması ve azami verimliliği sunması üzerinde durduklarını belirtti. Öğretim üyesi ile üniversitenin birbirlerine karşı sorumlulukları ve borçları olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, üniversite hocasının borcunu bu çatı altında ödemesi, meziyetlerinden de ülkenin ve üniversitenin istifade etmesi gerektiğini kaydetti.
Müezzinoğlu, ''Marka olacaklarsa birlikte marka olsunlar. Bunun için de kendilerine farklı hoca statüleri verilmesi veya farklı zaman dilimlerinde çalışmak istiyorlarsa bunların da yolunu açabilir miyiz, bunların üzerinde çalışıyoruz'' dedi.
10 bin pratisyen hekime ihtiyacımız var
Müezzinoğlu, Türkiye'deki en önemli sağlık sorunlarından birinin hekim açığı olduğunu ifade ederek, ''Gerek Bakanlık, hükümet ve gerekse kamuoyu olarak önümüzdeki 20'lı yıllarda en çok sıkıntı çekeceğimiz, en çok problemi yaşayacağımız alandır. Bu en çok da çözümsüz olduğumuz alan'' dedi.
Bugün itibarıyla 20 bin uzman hekime ihtiyaç bulunduğununun altını çizen Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
''10 bin pratisyen hekime ihtiyacımız var, en az 50 bin hemşireye, ebeye ihtiyacımız var. Bütün bunları yarın bulabilme şansımız yok. Hekim de bu açığı 15 yıldan önce kapatabilme şansımız yok ama bir 15 yıl sonra da muhtemelen bir o kadar daha hekime yine ihtiyacımız olacak. Çünkü bir taraftan nüfusumuz artıyor, bir taraftan tıp ilerliyor. Vatandaşlarımızın da sağlık hizmetlerinden almak istediği standardın yükselme talebini de karşılamamız lazım. Ülke sorunlarımızın başında hekim açığı geliyor. Bu hekim açığını da kapatabilmemiz 'özel sektörün finansman desteğini alıyoruz, burada kararlıyız' demek kadar kolay değil.
''Taşeronlaşıyoruz'' ifadeleri için de Müezzinoğlu, ''Getirin bana 20 bin uzman doktoru yarın kadroya alacağım, getirin 30 bin hemşireyi yarın kadroya alacağım'' dedi.
Gemi Hastane Projesi
Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili ve deprem riski yüksek bir ülke olduğunu belirten Müezzinoğlu, bu kapsamda Gemi Hastaneleri Projesi ile ilgili çalışmayı önümüzdeki aylarda netleştirerek, ülkenin ve milletin hizmetine sunmayı amaçladıklarını bildirdi.
Müezzinoğlu, ''Bu, inşallah bu bölgeyi, yalnız deprem zamanı için değil, acil durumlarda hemen sahillerimize gelebilecek ama normal zamanda da sağlık hizmeti yapan, sağlık turizmine katkı sağlayan dünyanın farklı bölgelerindeki acil durumlarda sağlık hizmeti için destek vereceğimiz bir proje'' dedi.