Cumhuriyet'ten Mehmet İnmez'in haberine göre; verilen suç duyurusu dilekçesinde Tanrıverdi ve bu etkinliğe izin veren tüm kuruluşlara ‘vatana ihanet’ suçlaması yöneltilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasasını ortadan kaldırmak, kurulu düzen yerine teokratik-monarşik bir düzen getirmek, ülke bütünlüğünü bozmak. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve suç örgütlerine destelemek suçları işlenilmiştir.”
Ayrıca Tanrıverdi’nin kurduğu şirketin de bu suçlara ortak olduğu vurgulandı. Suç duyurusuna rağmen cumhuriyet savcılarının işlem yapmamasını eleştiren avukat Hüseyin Durdu, “1.5 yıl geçmesine rağmen hiçbir işlem yapılmadı. Eğer işlem yapmazlarsa İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında görevi kötüye kullanma suçunu işlediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacağım” dedi. Durdu, devletin ve yargının bu kişileri koruduğunu söyledi.
TIKLAYIN - Sedat Peker'in iddialarına SADAT'ın yanıtı ne oldu, Bayırbucak Türkmenleri ne diyor?
TIKAYIN - SADAT'tan Sedat Peker açıklaması: Şirketimizin Peker tarafından terörist gruplara teslim edilen silahlarla hiçbir ilişkisi yok
Sedat Peker, SADAT hakkında ne demişti?
Peker, parçası olduğunu dile getirdiği Suriye'ye silah sevkiyatına SADAT'ın da olduğunu öne sürmüştü.
Peker, "MİT TIR'ları yakalandıktan sonra biz oraya, Bayırbucak Türkmenlerine insansız hava aracı, kıyafetler, sayıları oradaki tüm savaşçılara yetecek kadar telsizlerden tutun çelik yeleklere, TIR'larca… Milletvekili arkadaşımızla da konuştuk, o da iletmesi gereken yerlere iletti. Sonra dediler biz ek TIR'verelim. Benim adıma giden diğer araçlar var, onlarınki de başka yerdeki Türkmenlere gidiyor diye biliyoruz. O araçların içinde silah var, çocuk değiliz. Bu da normal. Bu SADAT tarafından organize ediliyor. Benim adıma gidiyor. İşlem yapılmıyor, kayıt yapılmıyor, direkt geçiş yapılıyor" ifadelerini kullanmıştı.
Peker, bu bağlantının Ağustos 2018'den bu yana Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı olan Metin Kıratlı ile iş insanları Murat Sancak ve Ramazan Öztürk üzerinden yürüdüğünü öne sürmüştü.
Peker, SADAT'ın kendi konvoyuna eklediğini söylediği bu silahların Türkmenlere değil El Kaide bağlantılı Nusra örgütüne gönderildiğini iddia etmişti:
"Türkmenler videolarla teşekkür ediyor. Baktım bir iki tanesi Arapça konuşuyor. Sonra Türkmen arkadaşlardan biri 'Bunlar El Nusracı' dedi. Bizim diğer arkadaşlar da bana 'Bunlar El Nusra'ya gidiyor' dedi. Benim üzerimden gidiyor ama ben yollamadım, SADAT yolladı."