Sabah gazetesi, hükümetin yurt dışında bulunan cemaat okullarını MEB’e bağlamak için iki formül üzerine durduğunu öne sürdü. İddiaya göre söz konusu okullar büyükelçiliklere bağlanabilir ya da Robert Kolej gibi statüye kavuşturulabilir.
Zübeyde Yalçın’ın Sabah gazetesinde yer alan haberi şöyle:
Başta Afrika ülkeleri olmak üzere, bazı ülke yönetimlerinin Ankara'ya "Gülen okullarını MEB devralsın" teklifi getirmesi üzerine konuyla ilgili çalışma başlatıldı. Hükümet, 160 ülkede sayıları 2 bini geçen Gülen okullarının bundan sonra faaliyetlerini nasıl sürdüreceklerine ilişkin kapsamlı bir çalışma yapıyor. Bu okulların büyükelçiliklere bağlanması ya da Robert Kolej benzeri bir yapıya kavuşturulması konuşuluyor.
17 Aralık operasyonlarının ardından Cemaat okullarını gündeme alan hükümet öncelikle "Okullar kapanmasın, devletin kontrolünde devam etsin" kararı aldı. Bu kararın ardından Milli Eğitim ile Dışişleri Bakanlıkları okulların geleceğinin nasıl olacağına ilişkin ortak bir çalışma başlattı. Okulların faaliyet gösterdiği ülkelerdeki yasa ve mevzuatlar da dikkate alınarak iki formül geliştirildi:
Robert Kolej ve Galatasaray gibi...
1) Türkiye'nin büyükelçilik okulu açmasına izin verilen ülkelerdeki okulların büyükelçilikler bünyesine alınması planlanıyor. Böyle bir durumda bunun maliyetinin Türkiye'ye ne olacağı, ilgili ülkelerin mevzuatının neyi nereye kadar yapmaya izin vereceğine bakılıyor. Türkiye'de de İngiltere ve Fransa başta olmak üzere bazı büyükelçiliklerin okulları bulunuyor. Bu okullarda büyükelçilik çalışanları, Türkiye'de ikamet eden vatandaşlarının çocuklarının yanı sıra Türk çocukları da eğitim görüyor.
2) Büyükelçilik okullarına izin verilmeyen ülkelerde ise Türk okulları bir vakıf üzerinde hizmet verecek. Okullar şimdi olduğu gibi yine o ülkenin müfredat ve mevzuatına göre eğitim vermeye devam edecek ancak statüleri "Türk Okulları" adı altında, devlet kontrolünde ve desteğindeki okullara dönüşecek. Bu formül için Türkiye'deki Robert Kolej ve Galatasaray Lisesi örnekleri bulunuyor. Buralar Türkiye'de özel bir anlaşmayla faaliyet gösteriyor. Ancak bu yapıda okullar, kendi ülkelerinin devletleri ile direkt bağlantıları olmadığı için daha sivil bir yapıya sahipler. Her iki formülün hayata geçmesi ile yurtdışında bulunan okullarlü Gülen cemaatinin bağları tamamen kesilecek. Okullar, Türk devletinin denetimi altında faaliyete devam edecek.