Sabah gazetesi yazarı Hasan Basri Yalçın, "Fransa'da seçimi Macron kazandı. İkinci tur oylarının yaklaşık yüzde 58'ini aldı. Le Pen ise yüzde 42'de kaldı. Sürpriz bir sonuç değil. Anketler Macron'un kazanacağını söylüyordu. Ama yine de Avrupa'da birçok kimse Macron'un seçilmesiyle rahat bir nefes aldı. Çünkü Le Pen'in seçilme ihtimali hem Avrupa bütünleşmesini savunanlar hem de Fransa'daki göçmenler için ürkütücüydü." değerlendirmesini yaptı.
Yalçın yazısında, "Aşırı sağcı Le Pen, son ana kadar yabancı ve İslam karşıtlığını sürdürdü. Başörtüsü yasaklarını inatla savundu. Dış politikada da Avrupa'nın temellerini sarsacak bir çizgiyi benimsedi. Rusya taraftarı bir tutum bile takındı. Yani kısaca Le Pen, Avrupa adına inşa edilmek istenen kimliği baştan aşağı yıkmak için elinden geleni yapacağını söylüyordu. Buna karşılık Macron birinci turda biraz aşırı sağı teskin eden açıklamalar yapıyordu. Ama ikinci tur için daha geniş kitlelere açıldı ve Le Pen ile arasındaki çizgiyi belirginleştirdi. Yani kendi siyasetini Le Pen karşıtlığına konumlandırarak kazandı." ifadesini kullandı.