Gündem

Sabah yazarı Uluç: Fatma Girik tam bir halk insanıydı, o herkesin Fatma'sıydı, hep öyle kaldı

25 Ocak 2022 10:43

Sabah yazarı Hıncal Uluç, yaşamını yitiren sanatçı Fatma Girik'in ardından kaleme aldığı yazıda, "Fatma Girik tam bir halk insanıydı, o herkesin Fatma'sıydı, hep öyle kaldı" düşüncesini dile getirdi.

Uluç yazısında, "Hafta sonu yazılarımı cumadan yazıp yolladığım için, Sevgili Selahattin Ağabey (Beyazıt) yazım, salıya kalmıştı. Dün sabah aşağı indim. Bilgisayarımı açmak için tıkladım. Ekranda kocaman bir başlık.. 'Fatma Girik, hayatını yitirdi..' Nasıl bir dönem yaşıyorum Tanrım?. Bu kadar sık, bu kadar üst üste.. Kafam da, köşem de karmakarışık.. Fatma, Türk sinemasında en sevdiğim kadın oyuncuydu. Tam bir halk insanıydı bir defa.. Sen, ben neysek, o da o!. Öyle halk insanı olduğu için, Şişli gibi çok önemli bir merkezin belediye başkanı da oldu. Siyasete devam etse, çok daha yukarılara da giderdi. Ama benim gibi, sevmedi, sevemedi siyaseti.. O herkesin Fatma'sıydı.. Hep de öyle kaldı ve hep kendi kaldı.. Ne botokslarla suratını ifadesiz, ruhsuz hale getirenlere özendi, ne suratına baktığında bas bas bağıran "Ben estetikliyim" ameliyatlarına.. Belli belirsiz ufak dokunuşlar olmuştur, bilemem.. Ama ben hiç hissetmedim.. Son yıllarda sağlığı yerinde değildi.. Hayat arkadaşı Memduh Ün'ün 2015'teki ölümü de onu çok sarsmıştı.. Peşinde kimler vardı.. Ama o Memduh'undan başkasını hiç düşünmedi. Dostu, arkadaşı çoktu, ama Memduh Ün, tekti.. Onunla son defa bir hastane odasında konuştuk..." ifadesini kullandı. 

Uluç şunları kaydetti:

"Daha üniversiteden başlayarak hemen tüm filmlerini keyifle, bazen bol neşe, bazen bol duyguyla izlediğim Sevgili Fatma, çok halsiz yatıyordu. Az az, sessiz sessiz bir saat konuştuk. O kadar uzun hasta ziyareti olur mu?. Adeta profesyonel hasta olarak uzun ziyaretlerin ardından nasıl baygın düştüğümü bilirim.. Ama Fatma bırakmadı.. Dili de, gözleri de "Kal" diyordu. Kaldım.. Az konuşarak, onu da az konuşturarak.. Çünkü, uzun uzun dinlemek zorunda kalmak da yorar hastayı.. Bir şekilde kaçmam lazım, ama nasıl?. Tam o sırada gece nöbetçisi doktor, durumu kontrole gelince, fırsat bildim.."Hadi sizi baş başa bırakayım" dedim ve kaçtım.. Son görüşmemizmiş, meğer.. Fatma da iyileşti ve kaçtı hastaneden. Çok sevdiği Bodrum'una, Memduh'una gitti.. Ama hastalığı tam geçen türlerden değildi.. İçten içten devam etti.. Fatma birkaç defa Bodrum'da gitti hastaneye, gazetelerde okudum..

Sonra da, dün işte.. "Fatma Girik, hayatını yitirdi!." Son zamanlarındaki yaşamına ne derece "hayat" denir bilemem.. Ben olsam, "Fatma, Memduh'una kavuştu" yazardım.. Vuslat, yani!.."