Sabah gazetesi başyazarı Mehmet Barlas, "27 Mayıs darbesinin demokrasimize getirdiği ayıp ittifakın bir sonucuydu" düşüncesini dile getirdi.
Barlas, "Bizim bloktaki askeri darbeler Amerika işaret vermeden pek olmuyor. 27 Mayıs 1960'a gelirken de, diğer Amerikan ittifakı üyelerinde benzer şeyler oluyordu. Mesela Güney Kore'de durum aynıydı. Yani şu ya da bu nedenle önce gençlik sokaklara dökülüyor sonra da bu ayaklanmalara daha geniş kitleler katılıyordu. En sonunda da ülkeyi kaos ortamından kurtarmak için asker darbe yaparak yönetime el koyuyordu." görüşünü savundu.
Barlas, "27 Mayıs 1960 öncesinde de, 12 Mart 1971 öncesinde de, 12 Eylül 1980 öncesinde de sokaklarda sağ-sol çatışmasına tanık olundu. Post-modern darbe denilen 28 Şubat 1997 darbesinde ise, artık bu senaryo terk edilmiş ve ana akım siyasetçiler bizzat darbeci olmuşlardı. Bu Amerikan güdümlü darbelerin değişik zamanlarda global ölçekte aynı biçimlerde sahnelendiğini gördük. 1954'te İran'da liberal demokrat Musaddık, petrolü millileştirdiği için devrilmişti. Bizde 27 Mayıs'ı davet edenler İstanbullu ve Ankaralı üniversite öğrencileriydiler. Şili'de Allende'ye karşı yapılacak darbenin ilk işaretlerini ellerindeki tencereleri ve tavaları birbirine vurarak sokağa dökülen ev kadınları vermişti. Yunanistan'daki Albaylar Cuntası, ülkeyi siyasetçilerin istismarından kurtarmak için darbe yapmıştı." ifadesini kullandı.
Barlas, "Yaşadığımız en trajik darbe teşebbüsü olan 15 Temmuz 2016 olayları ise, artık çığırından çıkmış olan Amerikan destekli FETÖ projesiydi... Sanırım bu teşebbüs her şeyin yeniden değerlendirilmesine yol açtı ve darbe artık ittifakın da, sistemin de dışına itildi. Ama yine de hep uyanık olmalıyız. Çünkü eski deyişle 'Eşkıyanın gece ne yapacağı belli olmaz" değerlendirmesini yaptı.
Yazının devamı için tıklayın