Gündem

Saadet Partisi yönetimi kayyuma devredildi

11 Temmuz’da olaylı bir kongreye sahne olan Saadet Partisi’nde yönetim kayyuma devredildi.

22 Eylül 2010 03:00

 T24-  11 Temmuz’da olaylı bir kongreye sahne olan Saadet Partisi’nde yönetim kayyuma devredildi. Oluşturulacak heyet, partiyi kongreye götürecek. Partinin eski Genel Başkan Yardımcısı Bekaroğlu, "Hoca AK Parti'ye mi, başka bir takım güçlere mi hizmet ediyor? Anlamakta zorlanıyorum" yorumunu yaptı.

Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi, 11 Temmuz’da yapılan Olağanüstü Kongre’de üsulsüzlük iddiasıyla yapılan itirazı karara bağladı.

Mahkeme, Saadet Partisi’nin yönetiminin kayyuma devredilmesine karar verdi.


Mahkeme, Olağanüstü Kongre çağrısı yapmak üzere, Mustafa Kamalak, Hasan Bitmez ve Şerafettin Kılıç'ın görevlendirilmesine karar verdi.




Mahkeme, bu 3 üyenin, açılış, kongre divan teşkili, tüzük ve program tadil komisyonları teşekkülü, tüzük ve program tadil komisyonlarının raporlarının okunması, genel başkan, genel idare kurulu asıl ve yedek üyelerinin, yüksek disiplin kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi gündemi ile Saadet Partisi Olağanüstü Kongresini çağırmakla görevlendirilmelerini kararlaştırdı.


Saadet Partisi’nin 11 Temmuz’daki olağanüstü kongresi, Genel Başkan Numan Kurtulmuş ile Milli Görüş hareketinin lideri Necmettin Erbakan arasında çekişmeye sahne olmuştu. Seçimi Kurtulmuş’un listesi kazanınca Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan ve kızı Elif Erbakan Altınöz yeni yönetimde yer alamadı. Fatih Erbakan, Kurtulmuş’u istifaya çağırırken, kongrenin yenilenmesini isteyen delegeler dilekçe toplamaya başlamıştı.


Parti kurucularından ve Erbakan tarafında yer alan, Mustafa Kamalak ve kongre delegesi Hasan Bitmez, toplam 650 delegenin olağanüstü kongre talebini içeren dilekçelerini genel merkeze vermiş ardından bu dilekçeler bazı delegeler tarafından geri çekilmişti.


Gelinen süreçte olağanüstü kongre için yeterli imza sayısı da tartışma konusu oldu. Konu hakkında Erbakan’ın kurmaylarından Şevket Kazan’ın, CHP Genel Sekreteri Önder Sav’dan bilgi aldığı konusu da uzun süre tartışma konusu oldu.


Saadet Partisi’nde 11 Temmuz’da yapılan kurultayın ardından başlayan olağanüstü kongre tartışmalarında gelinen nokta "kayyum" la sonuçlandı.


Başta Oğuzhan Asiltürk‘ün ve 10‘dan fazla kişinin Saadet Partisi kongresini mahkemeye taşıması sonrası parti genel merkezi mahkeme tarafından inceleme yapıldı. Açılan davalarda Saadet Partisi yönetiminin hukuken geçerli olmadığı iddia edilerek partinin kayyuma devredilmesi ve kayyum tarafından yönetilmesi istendi.


SP Olağanüstü Kongre sürecine dair Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen davaya ilişkin son duruşmasında çıkan karara göre, 11 Temmuz’da yapılan olağanüstü kongrenin geçersiz olduğu iddiaları haklı bulundu.


 

Mahkeme kararı


Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi, Saadet Partisi’nde Olağanüstü Kongre çağrısı yapmak üzere, Mustafa Kamalak, Hasan Bitmez ve Şerafettin Kılıç’ın görevlendirilmesine karar verdi.


Mahkeme, bu 3 üyenin açılış, kongre divan teşkili, tüzük ve program tadil komisyonları teşekkülü, tüzük ve program tadil komisyonlarının raporlarının okunması, genel başkan, genel idare kurulu asıl ve yedek üyelerinin, yüksek disiplin kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi gündemi ile Saadet Partisi Olağanüstü Kongresini çağırmakla görevlendirilmelerini kararlaştırdı.





Malkoç: Davanın tarafı olanlar kayyumtayin edildi

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç, "4 partisi derin güçler tarafından kapatılan Milli Görüşün 5. partisi mahkeme kapılarına düşürülmüştür. Türkiye’de bir ilk yaşanmaktadır, Türkiye’de bir partinin olağanüstü kongresi kayyum tarafından yapılacaktır. Davanın tarafı olanlar kayyum tayin edildi" dedi.




Bekaroğlu: Hoca AKP'ye mi hizmet ediyor?


Saadet Partisi'nde yaşanan gelişmeleri NTV'ye değerlendiren SP Eski Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu şunları söyledi: "Hakaretlere varan öyle sert karşılaşmalar oldu ki, bundan sonra birlikte yola devam etmeleri çok mümkün gözükmüyor. Bu kongrenin kayyuma devrediliyor olmasının itirazı var mı bilmiyorum ama siyaseten bundan sonra birlikte devam etmeleri çok uygun gözükmüyor. Bundan sonra Kurtulmuş aday da olmaz diye düşünüyorum. Anlamakta zorlanıyorum. Hoca ekibi ne yapmaya çalışıyor? Kurtulmuş yüzde 2'lerdeki oyları yüzde 6-7'lere getirdi. İlk genel seçimde barajı geçebilecek bir parti konumunda. Niçin böyle bir partiyi geriletiyor? Hoca AK Parti'ye mi, başka bir takım güçlere mi hizmet ediyor? Anlamakta zorlanıyorum.

Hoca kendisi ya da bir başkasını belirler. Küçük dernek, vakıf tarzında yoluna devam eder. Bu alanda siyasi bir boşluk oluşur, o da bir şekilde doldurulur. Siyasette boşluklara yer yoktur. En kısa zamanda kongre toplanacak. Kongreye imza veren delegeler gider, Numan Bey ve arkadaşları gitmez.”