Gündem

Saadet Partisi’nden İşçi Kongresi: Büyük şehirlerde asgari ücret artırılmalı; EYT meselesi kalıcı bir çözüme kavuşturulmalı

"Bölgesel asgari ücret uygulaması ile büyük şehirlerde asgari ücretin artırılması gerekmektedir"

25 Haziran 2021 00:04

'Geçim İttifakı' kapsamında çevrim içi kongrelerinin üçüncüsünü gerçekleştiren Saadet Partisi, işçilerle sorunlarını konuşmak üzere İşçi Kongresi’nde bir araya geldi. Kongrenin ardından sorunlar ve çözümlerine dair yayımlanan bildiride "Ülkemizde son yıllarda işsizlik oranı giderek artmakta, işsizlerimizin sayısı gün geçtikçe katlanmaktadır." denilirken; "İşçilerin en önemli sorunlarının başında gelen işçi yoksulluğunu kalıcı hale getiren ve adeta standart ücret haline gelen asgari ücret uygulaması sil baştan ele alınmalıdır."  ifadelerine yer verildi.

Kongrede, "EYT sorununun kısa vadede çözümü için, sağlık hizmetlerinden primsiz yararlanılmasının sağlanması, EYT’lileri çalıştıran işverenlerin teşvik verilmesi, EYT’lilere vergi indirimi uygulanması ve hemen emekli olmak isteyenlere emeklilik yaşlarını doldurana kadar düşük emekli maaşı bağlanması gibi düzenlemeler hayata geçirilmelidir." önerisi getirildi. 

Zoom üzerinden gerçekleşen kongrede, birçok işçi yaşadıkları sıkıntıları, pandeminin getirdiği yükü ve çalıştıkları hâlde geçinemediklerini anlattı. 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun da katıldığı kongre YouTube'dan canlı yayınlanırken, kongrenin ardından işçilerin sorun ve çözüm önerilerine ilişkin Kongre Bildirisi hazırlandı. 

Kongrede temel sorunlar şöyle sıralandı: 

"Ülkemizde son yıllarda işsizlik oranı giderek artmakta, işsizlerimizin sayısı gün geçtikçe katlanmaktadır. Zaten etkin olmayan istihdam politikaları nedeniyle işsizlik sorunun kronikleşmiş olmasının yanında, pandeminin de etkisiyle birçok sektör büyük problemlerle karşı karşıya kalmıştır.

İstihdam politikasındaki yapısal sorunlar ise giderek derinleşmektedir. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin sayısı hızla artmaktadır. Ayrıca 15-29 yaş arasında 5 milyon 762 bin gencimiz, açıklanan işsizlik rakamlarına dâhil edilmemektedir.

Pandemi dönemi de, işçilerimiz açısından çok daha yeni ve büyük problemleri beraberinde getirmiştir. "Kısa Çalışma Ödeneği"nden yararlanan 3 milyon 757 bin kişi ve "Nakdi Ücret Desteği"nden yararlanan 2 milyon 471 bin kişi halihazırda potansiyel işsiz durumundadır. İşsizlik ödeneğinden yararlanan 994 bin kişinin de çalışma hayatına dönüşü tehlikededir; bu konuda büyük belirsizlikler yaşanmaktadır.

İstihdam teşviklerinin etkin uygulanamaması ve harcanan onca kaynağın istihdama dönüşemiyor olması, uygulanan teşviklerin zaten kazançlı durumda olan işverenlerin kazançlarını artırmaktan başka bir işe yaramamasına neden olmaktadır.

İş kazaları, yapılan reformlara rağmen denetimler etkin hale getirilmediği için ne yazık ki azalmamaktadır. Her yıl on binlerce iş kazası meydana gelmekte, iş kazaları dolayısıyla yüzlerce çalışan hayatını kaybetmekte binlercesi de sakat kalmaktadır.

Çalışma hayatında birçok problem yaşanmakta ve işçilerimiz birçok nedenle mağduriyet yaşamaktadır. Bu nedenle; asgari ücretin temel insani yaşam seviyesinin dahi altında olması, kıdem tazminatlarının tahsil edilememesi, emeklilikte yaşa takılma konusu, sosyal yardımlar, işsizlik sigortası, mesai saatleri, pandemiyle birlikte evden çalışma sisteminde görülen eksiklikler, taşeronlaşma vb. tüm konuların hep birlikte bütüncül bir bakış açısıyla adil bir şekilde yeniden tasarlanması gerekmektedir."

Çözüm önerileri paylaşıldı 

"İşçi Kongresi" sonrasında hazırlanan öneriler özetle şöyle: 

İstihdam Odaklı Politikalar Geliştirilmelidir:

Tüm kısa vadeli çözümler dışında atılması gereken en öncelikli adım; Türkiye’de makroekonomik istikrarın ve yatırım ortamının istihdam odaklı bir şekilde iyileştirilmesi olacaktır.

Asgari Ücret Uygulaması Yeniden Düzenlenmelidir:

İşçilerin en önemli sorunlarının başında gelen işçi yoksulluğunu kalıcı hale getiren ve adeta standart ücret haline gelen asgari ücret uygulaması sil baştan ele alınmalıdır.
Kısa vadede faydalı görünse de orta vadede emek piyasasının dengesini daha fazla bozan doğrudan istihdam destekleri yeniden düzenlenmelidir.
Piyasalarda asgari ücretin üzerinde ücret ödemesi teşvik edilmelidir.
Bu bağlamda işçi ile ilgili vergi ve sosyal güvenlik yüklerinin kalıcı bir şekilde azaltılması gerekmektedir.
Ayrıca bölgesel asgari ücret uygulaması ile büyük şehirlerde asgari ücretin artırılması gerekmektedir; bu şekilde hem büyükşehirlerde işçilerinin refahının artması hem de diğer şehirlere yatırımların yönlendirilmesi sağlanabilecektir.

Sendika Anlayışı Yeniden Düzenlenmeli, Sendikalaşma Teşvik Edilmelidir:

Öncelikle sendikalaşmanın teşvik edilmesine yönelik düzenlemeler hızla yapılmalıdır.
Sendikalaşma ve hakların savunulmasına ilişkin düzenlemeler yeniden ele alınmalı; sendika anlayışına çağımıza uygun bir bakış açısı getirilmelidir.
İşçi ve işveren diyaloğunun emek piyasasında işçilerin pazarlık gücünü arttıracak şekilde iyileştirilmesi gerekmektedir.

Uzaktan Çalışma Uygulamasına Yönelik Düzenlemeler Getirilmelidir:

Salgın ile birlikte başlayan uzaktan çalışma uygulamasına yönelik yönetmelikler işçinin karşılaştığı sorunlar da dikkate alınarak, gelişen yeni şartlarda uygulamanın istismarının önüne geçecek (ulaşılmama hakkı gibi) düzenlemeler hayata geçirilmelidir.

Kıdem Tazminatı Hakkı Korunmalıdır:

İşçiler açısından hayati bir önem taşıyan ve son dönemde geri alınması sık sık gündeme gelen kıdem tazminatı hakkı her şart altında korunmalıdır.
Sadece devletin fon ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanan ve işçilerimiz tarafından kabul görmeyen düzenlemelerden vazgeçilmeli; somut sorunu çözmeye yönelik iyi niyetli ve işçilerin sahip oldukları haklarını ortadan kaldırmayan bir geçiş dönemini de içeren bir fon sisteminin tasarlanması gerekmektedir.

Sağlıklı Bir Eğitim-İstihdam İlişkisi Tesis Edilmelidir:

Eğitim-istihdam ilişkisini sağlıklı kurabilecek bir politika geliştirilmeli; yıllardır istihdam teşvikleri adı altında sermayenin kârını artırmaktan başka bir yararı olmayan uygulamalara son verilmelidir.
Bir an önce istihdama katkısı olmayan teşvikler kaldırılarak, bu teşviklere harcanan kaynakların işgücünün niteliğini artıracak ve istihdam piyasasının ihtiyaç duyduğu beşeri sermayenin oluşturulmasına öncülük edecek şekilde yönlendirilmesi gerekmektedir.

İş Sağlığı Güvenliği Öncelenmelidir:

İş sağlığı güvenliği denetimi yapan uzmanların bağımsızlığının sağlanması ve bu uzmanların hem işveren tarafından gelebilecek baskılardan hem de siyasi baskılardan uzak tutulmasının sağlanmasına yönelik düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
Denetlemeler artırılmalı, usulüne uygun yapılmalı, eksikler hızla giderilerek güvensiz ve güvencesiz çalışma ortamlarına son verilmelidir.

(EYT) Meselesi Adil Bir Çözüme Kavuşturulmalıdır:

Emeklilik yaşı, sigortalılık süresi ve prim ödeme süresine ilişkin şartlar nedeniyle nesiller arasında önemli adaletsizliklerin oluşmasına neden olan EYT meselesi kalıcı bir çözüme kavuşturulmalıdır.
Emeklilik sistemi, baştan sona yenilenerek adil bir çözüm geliştirilmelidir.
EYT sorununun kısa vadede çözümü için ise; sağlık hizmetlerinden primsiz yararlanılmasının sağlanması, EYT’lileri çalıştıran işverenlerin teşvik verilmesi, EYT’lilere vergi indirimi uygulanması ve hemen emekli olmak isteyenlere emeklilik yaşlarını doldurana kadar düşük emekli maaşı bağlanması gibi düzenlemeler hayata geçirilmelidir.