Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, 'ittifak' şartlarını açıkladı

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 2019'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Seçim ittifakı için şartlarını sıralayan Karamollaoğlu, "Biz prensiplerin üzerinde duruyoruz. İttifak olabilir, bütün politikalar değişir, o zaman olur. Ama buna razı olur mu iktidar. Biz bu değişiklik olmadan Türkiye'nin düze çıkabileceğine inanmıyoruz" diye konuştu.

FOX TV'de yayınlanan Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya'nın konuğu olan Karamollaoğlu, sözlerinin devamında şunları kaydetti:

"Adaletin tesisi, hukukun üstün tutunması, insanların haklarını arayabileceği ortamın sağlanması, ekonomide yolsuzluklarla, israfla mücadele çok önemli."

İyi Parti konusundaki soruya yanıt veren Karamollaoğlu, "Bizim birçok noktada ortak görüşlerimiz var ama şimdiden ittifak prensibini gündeme getirmeyi doğru bulmuyoruz." dedi. 

Karamollaoğlu, özetle şu açıklamalarda bulundu:

"Mevcut meseleleri bizden başka konuşan yok. Türkiye'de politika başka türlü yapılıyor. Bu da kutuplaşmaya sebep veriyor. Sizi söylediklerinizden tenkit etmiyorlar.

"Sosyal medyada takip ediyorum diyorlar ki 'Yahu sizi niye daha önce dinlememişiz.'

"Düne kadar birlikte olduğumuz insanlar bizi dinlemiyor.

"Biz bugün gıdada, tarımda ve hayvancılıkta dışa bağımlı hale geldik.

"Pancarının başka bir özelliği vardır. Pancar oksijeni en çok sağlayan bir bitkidir. Şeker pancarı fabrikalarında çalışan işçi sayısı fazla olmayabilir ama çok sayıda çiftçi bu işten geçimini sağlıyor.

"Tarıma verilen destek vatandaşa verilen en büyük destektir.

"Biz Milli Görüşçüyüz, 50 yıldır milliyiz. Kendilerini milli tanımlayarak bizleri hain tanımlayamazlar. Biz buna karşıyız. Mililikten bahsediyorlar gelin konuşalım hangisi milli. Cari açığı arttırmak mı milli? Dış borcun artışı mı milli? Tarımda bu kadar dışa bağımlılık mı milli?

"Hukuk, hürriyet ve adalet toplumun temelidir. Bu olmadan toplumda huzur olmaz.

"Ekonomide mutlaka milli bir ekonomi politikası oluşturmak zorundayız. Biz her şeyi kendimiz üretecekmiş gibi düşünür öyle hareket ederiz. Üretemezsek bile o teknolojiye sahip olmalıyız."