Yeniçağ yazarı Ahmet Takan, S-400'ler ile savunma sistemlerinin teknik incelemesinin yapıldığı bir raporu incelediğini söyledi. Raporda, uzman olmayan vatandaşların da anlayabileceği iki bölümün olduğunu söyleyen Takan, "Silah sisteminizin komuta kontrol sistemine entegre edilmemiş olması, başka bir arkadaşınızı ateş altına almanıza yada başka bir arkadaşıma ateş edebilirim tereddüdü ile size yaklaşan bir düşman uçağına zamanında reaksiyon gösterememenize neden olabilir" dedi. Takan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Entegrasyon konusunu günlük hayattan başka bir örnek ile benzeştirip bu faslı tamamlayalım. S-400 sistemi, futbol takımınıza aldığınız kolları ve bacakları uzun yabancı bir defans oyuncusu gibidir. Belki çok hızlı koşar, rakip forvetlerine iyi müdahale edebilir ama kendi takım arkadaşlarıyla aynı dili konuşamaz ve teknik direktörün verdiği taktikleri anlayıp uygulayamaz. Belki gözleri çok uzağı görür ancak renk körüdür ve kimin kendi takımından kimin rakip takımdan olduğunu ayırt etmekte çoğu zaman güçlük çeker. Ahenk içinde oynayan arkadaşlarına ayak uyduramaz ve onlarla anlaşabilmek için sürekli aracı birilerine ihtiyaç duyar. Zaman zaman rakip futbolculardan biri zannederek kendi arkadaşlarının ayağındaki topu bile almaya çalışabilir. Teknik direktör ise çareyi saha içinde belirlediği bir alanı bu futbolcuya tahsis etmekte bulur.
Top oynanan saha çok geniş olmadığı ve diğer takım oyuncularının da defans yapmak ve gol atmak gibi görevleri olduğu için bu yabancı futbolcuya tahsis edilen alan da mümkün olduğunca dar tutulur ve bu alan dışına asla çıkmaması için talimat verilir. Ayrıca diğer takım arkadaşları da tembihlenir ve bu yabancı arkadaşın müdahalesine maruz kalmamaları için ona tahsis edilmiş bölgeye asla girmemeleri söylenir. O yabancı futbolcu kendi bölgesine giren kim varsa ayrım gözetmeksizin ayağındaki topu almaya çalışır. Aslında teknik direktör onu takıma almak istememektedir ama 2 önemli neden onun adeta elini kolunu bağlamıştır. Birincisi, kulübün başkanı bu transferi teknik direktöre sormadan yapmış ve futbolcunun ilk 11'e alınması talimatı vermiştir. (Bu sayede diğer kulübün patronu ile de ilişkilerini geliştirmek istemektedir).
İkincisi, futbolcuya transfer ücreti olarak diğer futbolcuların iki katı ücret verilmiş ve basın tarafından mükemmel bir transfer olduğuna yönelik birçok asılsız haber yapılmıştır. Üstelik bu futbolcu hayatında hiçbir zaman gerçek bir maça çıkmadığı için asılsız haberleri çürütmek de mümkün olmamaktadır. Bu kadar para verilen bir oyuncunun ilk 11'e alınmamasının seyirciye anlatılması şimdilik mümkün değildir ancak gerçek bir maça çıkıldığında herkes o futbolcunun ne mal olduğunu kendi gözleri ile görecek ve ne kadar büyük bir hata yapıldığını anlayacaktır."