Türkiye’nin Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından iki ülke arasındaki gerilim Rusya’daki işadamlarını da etkiledi. Rusya’da bir fuara katılan işadamı Barış Alkan, gerginlik sonrası Rus polisi tarafından pasaportuna el konulduğunu, göz altına alındığını aktardı. Göz altında “Hangi partiye oy veriyorsunuz”, “Türkiye'de asker ya da devlet memuru tanıdıklarınız var mı” gibi sorulara maruz kaldıklarını söyleyen Alkan, soyadı 'Erdoğan' olan bir işadamının sorgusunun daha uzun sürdüğünü anlattı.
DHA’nın haberine göre; kendi tasarlayıp ürettiği hayvan yemi hazırlama makinelerini Rusya'da satmak için fuara katılan işadamı Barış Alkan, Türkiye'nin Suriye sınırında Rus savaş uçağını düşürmesinin neden olduğu gerginlikte, Rus polisi tarafından fuarda tutuklanan, gözaltında saatlerce sorgulanan, nezarethaneye atılan ve Soçi Kampı'na gönderilen Alkan, "Üç günde ömrümün üç yılı gitti" dedi.
İzmir'in Torbalı İlçesi'nde eşi Pelin Alkan ile mayıs ayında kurduğu fabrikada hayvan yemi hazırlama makinelerini tasarlayıp üreten 41 yaşındaki Barış Alkan Arabistan, Cezayir, Özbekistan ve İran'ın yanı sıra Rusya'ya da ihracat yapmak için üretim müdürü 48 yaşındaki Oktay Gökçen ile birlikte 24-27 Kasım'da bu ülkede düzenlenen tarım fuarına katıldı.
Rusya'daki fuarda stant açıp makinelerin tanıtımını yaparken Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesiyle, Rus polisi tarafından tutuklandı. Turistik vizeyle gittiği Rusya'da ticaret yaptığı gerekçesiyle gözaltında saatlerce sorgulanan, nezarethaneye atılan ve Soçi Kampı'na gönderilen Alkan, döndüğü İzmir'de yaşadıklarını şöyle anlattı:
Arapça yazışmaya daha uzun sorgu
"Zaten Rusya ile vize uygulaması yokken bize yapılan psikolojik yıldırmaydı. Polis pasaportlara el koydu, gözaltına alındık sorgu başladı, sabah 04.00'e kadar sürdü. 'Neden geldiniz', 'Hangi partiye oy veriyorsunuz', 'Türkiye'de asker ya da devlet memuru tanıdıklarınız var mı', 'Türkiye'de siyasi partilerin durumu nedir' diye sordular. Cep telefonlarının rehberini, mesajlarını, e maillerini incelediler. Soyadı 'Erdoğan' olan bir işadamının sorgusu daha uzun sürdü. Bir başka arkadaşın cep telefonunda Arapça yazışma buldular, onu da daha uzun sorguladılar. Nezarete atıldık, mahkemeye çıktık, 4 bin ruble para cezası ile sınır dışı edilmemiz kararlaştırıldı. Soçi toplama kampına gönderildik. Bavullar kucağımızda beş saat yolculuk yaptık. Burada telefonlarımızı aldılar. Soçi kampı çok pisti. Yatak, yastık, yorgan yatacak gibi değildi. Ticari umutlarla gittiğimiz Rusya'da kodeslere girdik, toplama kamplarında kaldık. Üç günde ömrümden üç yıl gitti. Rusya ile ticaret artık zor. 26- 28 Ocak'ta yapılacak Moskova fuarına katılımı iptal ettik."
Nezarethanede kriz geçirdi
Kapalı yerde kalma korkusu olan ve ilaç kullanan Oktay Gökçen, günde bir kez aldığı ilacı beşe çıkarmasına rağmen hiç uyuyamadığını, nezarethanede ve kampta kriz geçirdiğini ilaç talep etmesine rağmen getirilmediğini belirterek, "Kampta üzerimize kapı kilitlenince benim kriz başladı. İlaçlarımı beş doza çıkarınca, sayısı azaldı. Bu kez ilacım yetmeyecek korkusuyla kriz daha da sıklaştı. İlaç isteyince dalga geçtiler. Hem sağlığımı hem paramı kaybettim" dedi.
Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun da Rusya ile yaşanan uçak krizi sonrası özellikle kışlık sebze ihracatının olumsuz etkilendiğini belirterek, "Torbalı'dan Rusya'ya kışlık sebze gönderiyoruz. Bunların hepsi durdu, iç piyasaya verilmeye başlandı. Alternatif pazar arayışına girildi. İşadamlarının zararlarının karşılanması için TOBB ile birlikte hükümetten destek isteyeceğiz" dedi.