Dünya

Rusya'da seçimi protesto için yarın toplanacaklar

09 Aralık 2011 14:12

-Rusya'da seçimi protesto için yarın toplanacaklar -Moskova'da 30 bin kişilik gösteriye izin verildi -Protestoların öncüleri, parlamento dışı kalanlar -İkinci parti olan Komünist Parti lideri Züganov,  iktidarla pazarlık yapmakla suçlanıyor MOSKOVA (A.A) - 09.12.2011 - Haber/Analiz - Nihat Dağdelen - Rusya'da geçen pazar günü yapılan parlamento seçim sonuçlarına yönelik protesto gösterileri devam ederken, muhalefetin yarın başkentte yapmayı planladığı gösteriye kent yönetiminden izin çıktı. Moskova Belediye Başkan Yardımcısı Aleksandır Gorbenko gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Gösteriyi organize edenler Moskova kent yönetimi tarafından kendilerine önerilen Bolotnaya Meydanı'nı kabul ettiler'' dedi. Pazar gününden beri başta Moskova ve St. Petersburg olmak üzere protesto gösterilerini sürdüren muhalifler sosyal paylaşım sitesi olan ''facebook'' üzerinden yarın başkentte protesto gösterisi çağrısında bulunmuş ve şu ana kadar bu çağrıyı 25 bin kişi imzalamıştı. Muhalefetin gösteri yapmak için izin başvurusunda bulunmuş, Moskova kent yönetimi istenilen meydanın tadilatta olduğu gerçekçesiyle burada en fazla 300 kişilik bir gösteriye izin vermişti. Parlamento seçimlerinde İktidardaki Birleşik Rusya Partisi (BRP) yüzde 49,3 oranında oy alırken, Komünist Parti bir önceki seçimde yüzde 11 civarındaki oyunu yüzde 19,2, Adil Rusya Partisi yüzde 7,7'den yüzde 13,25'e ve  aşırı milliyetçi Liberal Demokratik Parti yüzde 8,1'den yüzde 12'ye yükseltti. Merkez Seçim Komisyonu'nun açıkladığı verilere göre, iktidardaki BRP'nin 450 sandalyeli parlamentodaki milletvekili sayısı 315'den 238'e düşerken, Komünist Parti milletvekili sayısını 57'den 92'ye Jirinovski'nin partisi 40'dan 56'ya, Adil Rusya Partisi de 38 olan milletvekili sayısını 64'e yükseltmiş olacak. Rusya Başbakanı Vladimir Putin Devlet Başkanı Medvedev ile sonuçların ortaya çıkmasının ardından yaptıkları ilk değerlendirmelerde bu durumun ülkedeki gerçek durumu yansıttığını ve halkın modernizasyon konusundaki taleplerini göz önünde bulunduracaklarını kaydetmişlerdi. Medvedev belirli konularda muhalefetle koalisyon bile yapacaklarını açıklamış ve Putin de gelecek yılki devlet başkanlığı seçiminin ardından kabinede köklü değişiklik yapılacağını söylemişti. Ancak Putin ve Medvedev'in bu açıklamalarına karşın kamuoyundaki tepkiler dinmedi ve 1999 yılından beri Rusya'da iktidarı elinde bulunduran Putin'in 12 yıllık döneminde ilk defa 5 binlerle ifade edilen ve seçim gününden beri her gün devam eden kalabalık protestolar yapılmaya başlandı. Protestolar, Washington'dan yapılan açıklamalar ve özellikle ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton ile Rusya'ya yönelik sert eleştirileriyle tanınan Amerikalı Cumhuriyetçi Senatör John McCain'in Twitter'dan ''Sevgili Vlad (Putin) Arap baharı senin yakın çevrene geliyor'' açıklaması Putin'in gösterilere yönelik tutumunun da sertleşmesine neden oldu. Putin, dün seçimler öncesinde kurduğu Halk Cephesi üyeleriyle toplantısında ülkedeki muhalif gösterileri ABD'nin cesaretlendirdiğini ve bunun için yabancı ülkelerden Rusya'daki muhaliflere 200 milyon dolarlık fon aktarıldığını söyledi. Putin, güvenlik görevlilerinin izinsiz gösterilere kesinlikle taviz vermeyeceği, buna karşın muhalefetin hafta sonunda toplanacağı açıklaması Moskova'da gergin bir bekleyişe neden olurken, kent yönetimi ve muhaliflerin dün gece geç saatte bu konuda anlaşması tarafları bir nebze olsa da rahatlattı. Rus yasalarına göre, bir bölgede belirli sayıda gösterici için izin veriliyor. Göstericilerin izin verilen sayıyı aşması polise müdahale hakkı veriyor. -Muhalefetin oylarının artmasına karşın tepki neden?'' Seçimde yüzde 7 barajını aşarak parlamentoya giren 3 muhalefet partisinin oylarını ve milletvekili sayısını önemli oranda artırmasına karşın protestoların sürmesinin sebepleri var. Sonuçlara ilk sert tepki oyunu neredeyse iki kat artıran Komünist Parti Başkanı Gennadiy Züganov'dan gelirken, Züganov söz konusu seçimleri ülke tarihinin en kirli seçimi diye eleştirdi. Barajı aşan diğer iki partiden ise bu konuda neredeyse pek fazla itiraz olmadığı söylenebilir. Nitekim, Züganov'un adı söz konusu açıklamadan sonra bir daha pek duyulmadı. Peki, cumartesi günü yapılacak ve yaklaşık 30 bin kişinin katılımının öngörüldüğü protesto gösterilerini kim organize ediyor? Bu protesto gösterilerini kendilerine ''Sistemdışı oluşumlar'' adını veren parlamentoda temsil edilmeyen partilerin temsilcileri organize ediyor.  Genellikle internet üzerinden yürütülen çalışmalar sonucunda muhalefeti toplamaya çalışan hareket arasında Solidarnos (Dayanışma) Hareketi, Ulusal Bolşevik Partisi Başkanı Eduard Limonov, eski Dünya Satranç Şampiyonu Garry Kasparov, eski Başbakanlardan Mihail Kasyanov, eski Başbakan yardımcılarından Boris Nemtsov ve liberal Yabloka Partisi Başkanı Grigoriy Yavlinskiy bulunuyor. Parlamento dışındaki muhalefetin seçim sonrasında daha önce sadece yüzlerce kişinin katılımıyla olan gösterilerini 5 bine ve hatta hafta sonunda 30 bine çıkarması yönündeki beklenti, halk arasındaki hoşnutsuzluğu da çok iyi yansıtmakta. Nitekim, seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklamaları BRP'nin oylarının yanı sıra Rusya'ya istikrarı getiren kişi olarak anılan Putin'in popülaritesinin düştüğünü göstermekteydi.  Halkın BRP'ye yönelik tepkisini gören Putin, hem parlamento seçimlerini hem de gelecek yıl yapılacak parlamento seçimlerinin ülkedeki sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinden oluşan Halk Cephesi adı verilen oluşumla yürütmeye başlamıştı. Kamuoyundaki imajını düzeltmek için ülkenin deyim yerindeyse her bölgesine giden Putin kimi zaman at sırtında, kimi zaman ekin toplarken bir biçerdöverin başında ve kimi zaman da denizden antik amforaları çıkarttığı görüntüleriyle kamuoyunun önüne çıktı. -Protestolar ve parlamento içindeki muhalefet- Tüm bu halkla ilişkiler çalışmalarına karşın BRP'nin sandıktan istediği sonucu alamaması ve dahası muhalefetin buna karşı ülkeyi günlerdir sarsan gösterileri düzenlemesi sadece iktidardaki BRP'yi değil ama aynı zamanda ana muhalefetin başında bulanan ve Türk analistler tarafından Türkiye'nin Deniz Baykal'ı olarak adlandırılan Züganov ile Liberal Demokratik Parti Başkanı Vladimir Jirinovski ve Adil Rusya Partisi Başkanı Sergey Mironov'u da olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. Komünist Partili olmamalarına karşın iktidardaki BRP'yi devirmeye en yakın ihtimal olduğu için Komünist Parti'ye oy verdiklerini seçim günü çok açık şekilde kameralar önünde dile getiren Rus vatandaşları Züganov'u bu günlerde iktidarı istememek ve kazandığı oy miktarını iktidarla pazarlık konusu yapmakla suçluyor. Analistler, 1996 yılında yapılan devlet başkanlığı seçimini Züganov'un kazandığını ancak dönemin Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile yaptığı pazarlık sonucu başkanlıktan vazgeçtiğini hatırlatarak, ''Bu durumu kendisi 3 yıl önce itiraf etti. Züganov bugün de aynı şeyi yapıyor. Artan oylarını iktidarı sıkıştırmak yerine pazarlık aracı olarak kullanıyor'' görüşünü savunuyorlar. Parlamento dışında liberal Yabloka Partisi Başkanı Yavlinskiy, Züganov'un seçime yönelik eleştirilerinin ardından, ''Seçimlerin adil olmadığını siz de bu açıklamanızla kabul ediyorsunuz. Madem aynı görüşü paylaşıyorsunuz bizimle gelin parlamentoyu boykot edin ve milletvekillerinizi göndermeyin. Bu sayede seçim yenilenmek zorunda kalır'' çağrısında bulundu. Yavlinski'nin bu çağrısına yüzde 7 barajını aşan 3 muhalefet partisininden de yanıt gelmedi. Muhalefet seçimlerde bazı sandıkların önceden doldurulduğu, seçim çalışmaları sırasında medyada kendilerine yeterince yer verilmediği ve devletin tüm imkanlarının iktidar partisi için kullanıldığı suçlamasında bulunuyor.  Muhalefet temsilcileri oy sayımında hile yapıldığı iddiasını ise eski Sovyet lider Josef Stalin'e atfedilen, ''Kimin ne oy verdiği değil oyları kimin saydığı önemlidir'' sözüyle açıklamaya çalışıyor. -Ekonomik sıkıntı, yabancı düşmanlığı ve Jirinovski- Rus halkının BRP dışındaki partilere yönelmesinin başlıca sebepleri, ülkedeki ekonomik sıkıntı, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve her geçen gün daha vahim hale gelen yolsuzluk ve rüşvet. Medvedev, başkanlık döneminin en büyük hedefini yolsuzlukla mücadele olarak açıklamasına karşın 4 yıllık başkanlığı döneminde bu konuda en azından Rus halkını ikna edecek bir ilerleme sağlanamadığı aşikar. Bunun üstüne küresel ekonomik krizle birçok kişinin işini kaybetmesi ülkedeki yabancı düşmanlığını da körüklemiş durumda. İşşizliğin nedenini göçmen işçiler olarak gören ve milliyetçi söylemden etkilenen önemli bir kesim olduğu partilerin büyük çoğunluğunun seçim çalışmalarında milliyetçi sloganları kullanmasından anlaşılıyor. Nitekim, ülkede insanların önemli bir bölümünün yaşadığı ekonomik sıkıntıyı yabancılara bağlaması, parti programı olarak değil ancak yaptığı milliyetçi çıkışlarla tanınan Jirinovski'nin partisinin oy oranının artmasının nedenini de açıklamakta. -Arap Baharı Rusya'ya da gelir mi?- Son muhalefet gösterilerinin ardından Batı dünyasında Rusya'da Arap ülkelerinde yaşanan gelişmelerin benzerinin yaşanacağı yönündeki görüşlerin en azından şu aşamada doğruluğu tartışılır. Rusya'da da Türkiye'dekine benzer, ''Bize biraz da eli sopalı bir lider lazım'' görüşü hakim. Rus halkı liderinin biraz otoriter olmasını ister. Putin, Rus halkının özellikle eski Başkan Boris Yeltsin döneminde yaşanan kaosu sona erdiren saygın ve özlemlerine yanıt veren bir lider olarak görülmekte. BRP'nin aksine Putin'in şahsi oylarındaki düşüş beklendiği kadar olmayabilir. Ancak, Rusya'daki, ''Rus halkı kolay kolay sokağa çıkmaz ama çıkınca da içeri sokamazsınız'' sözünün de yöneticiler tarafından kulak arkası edilmemesi gerekir. Gelecek yıl mart ayında devlet başkanlığına aday olan ve muhtemelen Kremlin'e çıkacak olan Putin'in en başta yolsuzluk olmak üzere, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve ifade özgürlüğü alanının genişletilmesi konusundaki tavrı ülkedeki gelişmelerin seyrinde etkili olacak. Ülkedeki muhalif hareketin seyri de iktidarın yaklaşımına göre şekillenecek. Moskova yönetiminin muhalefetin yarın Moskova'da yapacağı gösteriyle ilgili başta 300 kişi için olan izni 30 bin kişiye çevirmesi en azından gerginlik beklentisinin azalmasına neden oldu. Ülkede Arap Baharına benzer bir süreç yaşanmasa bile başta iktidar olmak üzere parlamentoda bulunan muhalefet liderlerinin işlerinin eskisi kadar kolay olmayacağı son derece açık görünüyor. (NHT-ÖFÇ)