Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Bugün Rusya hükümeti bir karar aldı. Türkiye'den ihraç edilen ve kısıtlama olan bazı kalemlerin Rusya'ya tekrar ithalatını açıyoruz. Özellikle narenciye ve diğer yaş meyve sebze ve tarım ürünlerini Rus piyasasına açmış olduk. Bu, karşılıklı yarara dayalı bir karar sonuçta. Çünkü Rusya'daki tarım sektörü bu tür tarım ürünlerini üretmiyor. Türkiye'den bu kalemler Rusya'ya ithal edilince bizdeki fiyatlar düşecektir" dedi. Putin, "Aynı zamanda bu proje çerçevesinde işbirliğimizin geliştirilemesi kapsamında doğalgaz indirimi konusunda mutabık kaldık" diye konuştu.
Enerji zirvesi için Türkiye'ye gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasındaki ikili görüşmenin ardından, iki ülkenin enerji bakanları Türk akımı projesi için imzaları attı.
Putin’in imzadan sonra Erdoğan ile beraber yaptığı basın açıklamasından satırbaşları şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanı, değerli meslektaşlarım. Şükranlarımı sunmak istiyorum. Bu çok büyük bir organizasyonun başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesinden dolayı dostlarımızı tebrik etmek isterim. İki ülke için son derece güncel olan konular üzerinde görüş alışverişi yaptık. İkili ilişkiler için tam olarak normalleşme için çaba göstereceğimiz konusunda mutabık kalmıştık.
Özellikle şunun dikkatini çekmek isterim. Bugün Rusya hükümeti bir karar aldı ve kısıtlama olan bazı kalemlerin tekrar Rusya’ya ithalatını açıyoruz. Narinciye, yaş meyve sebzeyi Rus piyasasına açmış olduk. Karşılıklı yarara dayalı bir karar sonuçta. Rusya’daki tarım sektörünü bu tür ürünler üretmiyor. Türkiye’den bu kalemleri Rusya’ya ithal edildikten sonra bizim fiyatlar düşecek. Türk ortaklarımız için yine Rusya’nın piyasasının açılış anlamına gelmektedir. Özellikle şuna dikkatinizi çekmek isterim ki bahsettiğim kalemlerin 2015 yılındaki fiyatı 500 milyon dolar civarındaydı.
Dolayısıyla önemli karar alındı ve ikili ilişkilerimizin normalleşmesi için sonuç almıştık. Rusya bu çalışmaya ilgi duymaktadır, teyit etmek isterim. Özellikle enerji alanındaki işbirliğimizi ele aldık. Bu noktada Akkuyu santrali olan büyük projeden devam edilmesinden bahsediyoruz. Şuna dikkatinizi çekmek isterim, bu Türkiye açısından yeni nükleer güç anlamına gelmiyor, yeni sanayi branşı da ortaya çıkmaktadır. Bu proje teknoloji devrimini kapsıyor. Rusya da hali hazırda 200’ü aşkın genç Türk öğrenci önümüzdeki dönemde nükleer uzmanı olacak, ilgili kurumlarda eğitim görmektedir.
Daha önce imzalanmış olan anlaşmayı gördünüz, Türk Akımı yeni doğalgaz boru hattından bahsediyoruz. Aynı zamanda bu proje çerçevesinde işbirliğimizin geliştirilemesi kapsamında doğalgaz indirimi konusunda mutabık kaldık. Bu adımlarla ilerliyoruz. Özellikle diğer alanlarda işbirliğimizin geliştirilmesi konusunu ele aldık. Rusya uzay şirketi Türkiye’nin tasarımıyla ihaleye katılmasına hazırdır. Özellikle insani alanda işbirliğinin geliştirilmesinden bahsettik.
Cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi bölgesel konulara zaman ayırdık başta Suriye olmak üzere. Biz, hem Rusya hem Türkiye olarak akın kanın durdurulmasından yanayız. Suriye’deki siyasi çözüme en hızlı şekilde gelişmesini istiyoruz. Düşünüyoruz ki Suriye’deki barışı isteyen herkes bunu desteklemeli. Halep’e insani yardımların götürülmesi için her türlü çaba göstereceğimiz noktasında görüşümüz aynıdır. Sadece tek konu var, bu insani yardımın ulaştırılmasında güvendiğin insan olmasıdır.
Halep’e ulaştırılan insani yardımın ana güzergahın Suriye ordularının ve muhaliflerin uzaklaştırılması konusunda önerimiz ve ABD’ye önerdiğimiz şekilde Türkiye ortağıma bilgi vermiştim. İnsani konvoylara ateş açılmasın diye, provakasyon ortaya çıkmasın diye bir önerimiz oldu ABD’ye. Ama ABD, fiilen bunu yapmak istemiyor, ya da yapamıyor.
Ümit ediyorum ki cumartesi günü İsviçre’de yapılacak görüşmelerden birisi bahsettiğim konu olacaktır. Halep’te akan kanın durdurulması için BM Özel Temsilcisi’nin önerdiği bölgeden silahı bırakmak istemeyen grupların oradan uzaklaştırılması teklifine çaba göstereceğiz. Özellikle özel servisler ve askeri konumlarımız arasındaki temasların hızlandırılması konusunda mutabık kalmıştık.
Şimdi savunma sanayi alanında işbirliğinden bahsetmek gerekirse biz savunma sanayi alanındaki işbirliğinin sürdürülmesinden yanayız. Her iki taraftan bu noktada olan öneriler geliyor, bunları gerçekleştirmek için tüm imkanımız var. Özellikle sayın Cumhurbaşkanının ilişkilerimizin geliştirilmesine verdiği önemden dolayı teşekkür etmek istiyorum.