Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen haftaki Ankara ziyaretinde askeri ve siyasi işbirliğinin yanı sıra ticari ilişkiler de gündeme geldi. DW Türkçe’nin ulaştığı bilgilere göre, iki ülke arasında yakında tavuk, hindi ve ördek gibi kanatlı hayvanların ithalat ve ihracatı başlayacak.
Beyaz Et Sanayicileri Birliği’nin verilerine göre, Türkiye piliç eti üretiminde dünyada sekizinci sırada. Rusya ise üretimde beşinci sırada yer alıyor.
Aynı verilere göre, Türkiye Rusya'ya 2014'te 20 bin, 2015'te 22 bin ton kanatlı hayvan eti satarken, 2016’da satış olmadı.
DW Türkçe’nin iletişime geçtiği Ekonomi Bakanlığı yetkilileri, kanatlı kümes hayvanı ticareti ile ilgili Rusya’yla yapılan anlaşmaya dair bir açıklama yapmadı. Tarım Bakanlığı yetkilileri de konunun Ekonomi Bakanlığı’nın sorumluluk alanına girdiğini ve bakanlığın sadece firma tavsiyesinde bulunduğunu kaydetti.
"Yerli üretici olumsuz etkilenebilir"
Ankara Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü öğretim görevlisi Prof. Bülent Gülçubuk'a göre, Türkiye'nin beyaz et ithalatına onay vermesi bu ürünlerin ticaretinde yerli üreticiyi olumsuz etkileyebilir.
Gülbuçuk, Ortadoğu’daki gelişmelerin ve Rusya’ya beyaz et satışındaki azalmanın üreticinin beyaz ette kapasitesini tam olarak kullanamamasını da beraberinde getirdiğini kaydetti.
Tarım ekonomisti, "Rusya, beyaz eti bize satabilecek noktaya geldiyse, aynı zamanda bu Türkiye’nin diğer pazarlarına da ortak olabileceği anlamına gelir” ifadesini kullandı.
"Tavuk sattığımız yerden hindi alacağız”
Uçak krizi nedeniyle ilişkilerinin gergin olduğu ve Moskova’nın Türk mallarının ithalatında kısıtlama uyguladığı 2016 döneminde kanatlı hayvan ticareti yapılmamasına değinen Gülbuçuk, iki ülkenin son yıllarda üretim kapasitelerindeki değişime de dikkat çekti.
Tarım ekonomisti, Rusya’nın, 2012'de 2,8 milyon tonluk üretimini 2016'da 3,8 milyon tona çıkardığını, Türkiye'nin ise aynı dönemde 1,7 milyondan 1,9 milyon tona geldiğini kaydetti ve Moskova’nın üretimini yüzde 35 arttırırken, Ankara’nın yüzde 10’da kaldığını vurguladı.
Gülbuçuk, Türkiye'nin üretici konumdayken, Rusya’nın pazarı olması riskine dikkat çekti. "Tavuk sattığımız yerden hindi alacağız” ifadesini kullanan akademisyen "Rusya, bize beyaz et ihraç eder noktaya gelmişse, daha ucuza üretiyor demektir. Bizden alan ülkeler Rusya'dan daha ucuza alabiliyorlarsa, bizi değil Rusya’yı tercih eder” değerlendirmesinde bulundu.
Kırmızı et ve domates
Öte yandan Rusya ve Türkiye arasındaki görüşmeler neticesinde kırmızı et ithalatında da önümüzdeki dönemde bir takım gelişmeler yaşanması bekleniyor. Türkiye’den Tarım Bakanlığı'na bağlı bir heyet Rusya’daki iki fabrikada inceleme yaptı. İncelemelerde, fabrikaların sağlık koşulları açısından ithalat yapmaya uygun olduğu ancak Rusya’nın hayvan kayıt sistemine ilişkin mevzuatının yetersiz olduğu vurgulandı.
Türkiye'nin, hava sahası ihlali yaptığı gerekçesiyle bir Rus uçağını 2015’de düşürmesinin ardından Moskova yönetimi tarım ve gıda ürünlerine kısıtlama getirmiş ve ilişkilerin normalleşmeye başlamasından bu yana da kısıtlamaları kademeli olarak kaldırmıştı.
Uçak krizi sonrası en çok gündeme gelen konulardan birisi olan domates ihracatında ise Türkiye’nin talepleri kısmen kabul gördü.
Rusya, domates ihracatında izin verdiği şirket sayısını 15’e çıkarmayı kabul ederken, kota sınırlamasını değiştirmedi. Güncellemeden önce bu ticaret kaleminde Rusya Türkiye'yi yılda 50 bin ton ve dokuz firma ile sınırlıyordu. Ek olarak, daha önce yasaklanan kabak, marul, balkabağı, atom marulu, biber gibi ürünlerde ithalat yasağı kısmen kalktı. Ruslar, kendi seçecekleri dokuz firmanın bu ürünleri ithalatına onay verdi. Bu firmalar 1 Mayıs’tan itibaren, Rusya’ya ihracat yapabilecek.
Aslı Işık / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe