Gündem
BBC Türkçe

Rusya, Suriye'de savaşı kazandı mı?

Rusya, Suriye'de savaşı askeri olarak kazansa da barışı getirmeyi sağlayabilecek mi? BBC'den Jonathan Marcus yazısında bu soruya cevap arıyor.

29 Nisan 2018 20:30

Rusya, Suriye krizinden askeri ve diplomatik ününü ciddi bir şekilde geliştirerek çıktı. Ancak bu kullanılan yöntemler üzerinden yürütülen ahlaki bir tartışma ve uluslararası eleştirileri beraberinde getirdi.

Rusya, Esad rejiminin hayatta kalmasını garanti altına alırken Suriye'deki küçük askeri izlerini de büyüttü. Diğer yandan olayın diplomatik boyutunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Bütün bu süreçte ABD değil Rusya yönlendirici oldu. Rusya, Suriye'nin geleceğini belirlemek için İran ve Türkiye ile gevşek bir ittifak kurdu. Suudi Arabistan bile bir yol bulmak için Rusya'nın kapısını çalmak zorunda kaldı.

Rusya dersini son 20 yıldır Batı'nın gerçekleştirdiği askeri müdahalelerden aldı. Ortadoğu'da yeni demokrasinin şafağında ABD ve müttefiklerinin Arap Baharı'ndaki isyanları desteklemesini alarm çanları çalarken dikkatle izledi.

Rusya'nın vardığı sonuçlar pragmatik ve olumsuzdu. Sonuçta aldığı dersleri Suriye'de uyguladı.

Rusya burada çıkan popüler isyanı yeni demokratik düzenin olumlu bir müjdecisi olarak görmedi.

Daha çok bölgedeki istikrarsızlığın yükselmesi ve bu istikrarsızlığın Rusya'nın sınırlarına kadar gelmesinin bir işaretçisi olarak görüldü.

Bu yüzden pragmatik bir çıkarımla uzun süredir müttefiki olan Esad'ı desteklemeye karar verdi. Böylece stratejik hedeflerini dar bir şekilde belirledi ve bunları hayata geçirmek için yeterli askeri gücü gönderdi. Bir fırsat gördü ve harekete geçti.

Rusya'nın hava gücü, özel güçleri ve ekipmanı ile insan gücünü sağlayan İran'ın müttefiki Hizbullah ve Şii milisler, Esad'ın yıkılan güçlerine askeri destek verdi.

Beraber Devlet Başkanı Esad'ın muhalif güçleri ve IŞİD'i kısmen yenmesini sağladılar. Suriye'nin büyük nüfuslu yerlerini geri aldılar. Muhalefet tamamen yok olmasa da çok büyük bir moral çöküşe uğradı.

Oklahoma Üniversitesi'nden Prof. Joshua Landis bana bu konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

"Hala vazgeçmeyen ve yabancıların desteğini alan belli sayıda muhalif milisler var ama onlar Türkiye sınırı boyunca konuşlanmış durumda.

"Esad onları ezene ya da Türkiye ile konuşlanmaları hakkında bir anlaşmaya varana kadar Esad'a zorluk çıkarmaya devam edecekler.

"Yoksa muhalefet büyük oranda dağıldı. Gizli hücrelerin hükümet binalarına ya da kalabalık pazarlara saldırması beklenebilir, ancak Esad hükümeti herhangi bir ayaklanma olmadan böylesi terör organizasyonlarının üstesinden gelmek konusunda gözle görülür bir yetenek ve acımasızlık sergiledi."

Rusya, eğer öyle demek isterseniz, bu 'zaferi' muhaliflerinin yaptıklarının ahlaki boyutunu ne kadar eleştireceği hakkında kaygılanmadan realpolitiği hayata geçirerek elde etti.

Rusya, sadece silahlarını kendi halkına yönelten değil aynı zamanda savaş suçu da işleyen bir rejim ile beraber oldu. Suriye'nin sarin gazı ya da başka kimyasal silah kullandığına dair iddialardan ortaya çıkan baskıyı maskeledi.

Rusya hava operasyonları kendi kurallarına uydu ve çok sayıda serseri kurşun ya da hedefi şaşan bomba kullandı.

ABD ve müttefikleri, Irak ve Suriye'de daha çok hassas güdümlü silahları kullandı. (Bunlar da tabii ki masumları öldürdü, bazen askeri sözcülerin kabul etmeye hazır olduğundan daha fazla.)

Ancak yine de Batılı güçlerin hava gücünü evlerinde karşılaşacakları kamu hassasiyetlerine karşı olarak sivil ölümleri en aza indirecek şeklde kullandığını söyleyebiliriz. Rus liderlerin böyle bir kaygısı ise yok.

Putin, Suriye'deki başarısını az sayıda Rus'u kaybederek ve az sayıda asker konuşlandırararak elde etti.

O zaman Suriye muhalefeti için her şey bitti mi? Prof. Landis, "Sürgünde yaşayanların ciddi bir askeri seçeneği gelecekte tutması, Suriye'nin komşularının onlara sponsor olmayı kabul etmemesi ve geçmişte olduğu gibi onlara güvenli yerler sağlamaması takdirinde çok zor. Tabii ki milyonlarca Suriyeli muhalif mülteci olarak yaşıyor, Batılı hükümetlere Suriye rejimini yok etmeleri ve ülkelerine dönmek için gözlerini dikiyorlar. 100 yıl önceki gibi Bolşevik Devrimi'nden kaçan sürgün Beyaz Ruslar benzeri onlar da hayal kırıklığına uğrayacaktır" diyor.

Rusya, askeri zaferi sağladı ancak 'barışı' kazandı mı? En azından diplomatik elinin güçlendiği ortaya çıkıyor.

Birçok açıdan Putin, Obama rejiminin ve Trump'ın ekibinin üstesinden geldi.

Washington'ın Türkiye gibi müttefikleri Esad'ın uzun zamandır görevden gitmesi için ısrar ederken son zamanlarda kendi stratejik çıkarlarını korumaya karar verdiler.

Ankara, herhangi bir Kürt otonom yapısının ortaya çıkmaması için Moskova ve Tahran ile bir araya geldi.

Trump yönetimi Suriye ile ilgili politikasını, ya da daha genel olarak bölgede İran'ın yükselen gücünü engellemek için nasıl bir strateji izleyeceğini belirlemiş değil.

ABD'nin en başarılı stratejik elementi Kürt savaşçıları silahlandırmak oldu.

Landis, ABD'nin Kürtlere desteğinin devam etmesine karar vermesiyle ilgili olarak, "Washington'ın Suriye rejimine yalvarması gerekmeyecek ve bölgedeki etkinliğini devam ettirecek. ABD, Kürtlere Suriye'deki çoğu petrol ve gaz yatağını ele geçirmesi konusunda yardım etti. Bu da Suriye'nin zaman kazanmak için daha az vakti olduğunu gösteriyor. ABD'nin amacı Şam'ı zayıf ve fakir tutmak. Bu da İran ve Rusya'nın zaferini sınırlı tutacak. Ancak stratejik olarak Kürtleri destekleyerek Türkiye'yi, Suriye'yi ve Irak'ı dışlamaya devam edecek" diyor.

Trump'ın Kürtlere verdiği destek IŞİD'in yenilgiye uğratılmasının ardından Türklere artık Kürtlere silah sağlamayacağını söylediği iddialarının ardından bulutlandı.

Trump'ın başkanlığı boyunca gördüğümüz gibi yönetimdeki bazı üyeleri dengede tutma isteği de var. Böyle bir adım Ankara'yı sakinleştirir ancak Kürtler tarafından ihanet olarak görülür, bu da Suriye hükümetinin saldırıya geçmesi durumunda zayıf kalmalarına neden olabilir.

Rusya'nın önünde de diplomatik sorunlar var. Moskova, Şam, Ankara ve Tahran şimdilik bir olabilir, ancak orta vadeli stratejileri değişebilir.

Rusya, İsrail tarafından İran'ın Suriye'deki gücünü kırması için baskı altında.

İsrail ise Moskova'ya fazla bir diplomatik baskı uygulayamasa da tehlikede hissettiği anda Suriye'deki konuşlanmaları etkileyecek bir askeri güce sahip.

Türkiye, Rusya, İran tamamen aynı cephede olmaya devam edecek mi?

Rusya'nın Suriye geleceği için gerçek planları net değil.

Yerel güçlerin ateşkes anlaşması daha sürecek mi?

Suriye rejimi ele geçirdiği alanları tutacak güce sahip mi?

Şii militanlar ve Hizbullah ülkede kalmaya devam edecek mi? Suriye'nin mi İran'ın mı çıkarlarını korumaya devam edecekler?

Rusya'nın zaferi tam olmaktan henüz uzak.

Rusya süregiden barış süreciyle ilgili elinde kamçıyı tutuyor olabilir ancak amaçları net değil. Esad sabit olarak kalmaya devam edecek mi?

Rusya tekrar dünya sahnesinde. Suriye'de tamamen dış güçler yüzünden ortaya çıkan acıyı ve ızdırabı bir kenara bırakırsak Putin'in kitabına bir başarı ekleyebiliriz.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir