Rusya eğer Ukrayna'ya saldırırsa birçok Rus buna şaşırmayacak. Zira devlet medyası yıllardır buna zemin hazırlayıp Ukraynalıları "Nazi" diye aşağılıyor ve savaş fantezileri kurguluyor.Rus halkı Ukrayna ile savaş istiyor mu? Rus askerlerinin Ukrayna sınırına konuşlandırılmasından bu yana sık sık sorulan olan bir soru bu. Denis Volkov, bunun son derece hassas bir konu olduğunun altını çiziyor. Kamuoyu araştırmaları, anket ve sosyolojik araştırmalar yapan ve bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olan Moskova'daki ünlü Levada Center'in anketçilerinden Volkov, DW'ye verdiği demeçte, "Biz anketlerimizde kimseye bu soruyu sormadık," diyor ve ekliyor: "Bu marjinal bir tutum. Belki birileri destekleyebilir, ama bu savaşı gerçekten isteyen ve çıkmasını uman çok az kişi var."
Halkın yüzde 40'ına göre savaş çıkabilir
Öte yandan Rus medyasında konu bir tabu olmaktan çoktan çıktı. Aksine, siyasi talk show'lara konuk olan ünlü sağ popülist milletvekili Vladimir Jirinovski, Ukrayna'ya yönelik bir saldırı için yıllardır adeta propaganda yapıyor. Son olarak, geçtiğimiz Aralık ayı sonunda bir gazeteye verdiği röportajda, Ukrayna'nın NATO üyeliği isteğinden vazgeçmesi yönündeki Rus talebine olumlu yanıt vermemesi halinde Moskova’nın askerî güç kullanması çağrısında bulundu. Birkaç yıl önce de "Rossiya-1" adlı devlet kanalının bir yayınında Jirinovski, dönemin Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun Kiev'deki resmî konutuna bir atom bombası atılmasına dair fantezilerini anlatmıştı.
Bu tür duyguların Rus toplumunun genelinde ne kadar yaygın olduğu bilinmiyor. Eylül 2021’de yapılan Duma seçimlerinde Jirinovski'nin Rusya Liberal Demokrat Partisi'ne (LDPR) oy veren seçmenlerin yüzde 7,5'inin tamamının, Ukrayna ile olası bir savaşı desteklediği varsayımı da yanlış olacaktır.
Arcak Denis Volkov’u asıl düşündüren başka veriler söz konusu: Rusların yüzde 36'sı mevcut gerginliklerin Rusya ile Ukrayna arasında bir savaşa yol açmasını "kuvvetle muhtemel" olarak görüyor. Levada Center tarafından 2021'in sonunda yapılan anketlere göre, halkın yüzde dördü ise böyle bir savaşın "kaçınılmaz" olduğunu düşünüyor. Anket uzmanı Volkov, "Çoğunluk savaş istemiyor, bundan korkuyor. Yine de savaşın yakın olduğunu hissediyorlar," diyor. Bir başka düşündürücü anket sonucu ise muhtemel bir savaşın sorumlusu olarak Batı’nın görülüyor olması. Her iki Rus vatandaşından biri, tırmanan krizde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve NATO ülkelerini suçluyor. Suçu Ukrayna’da görenlerin oranı yüzde 16’da kalırken, savaşın eşiğine gelinmesinin sorumlusunun Kremlin yönetimi olduğunu düşünen Rusların oranı ise ancak yüzde dörtte kalıyor.
Rus medyasında sürekli Ukrayna işleniyor
Anket sonuçlarının aslında Rus medyasında ve özellikle de devlet televizyonunda yıllardır Ukrayna aleyhine yapılan sistematik propagandanın bir yansıması olduğunu belirten Volkov, "Ukrayna ve olası bir savaş konusunda, Rusların üçte ikisi için en önemli bilgi kaynağı olarak televizyon ön plana çıkıyor," şeklinde konuşuyor
Rus medyasında Ukrayna konusunun ağırlık kazanması, Kremlin tarafından Batı esintili bir darbe olarak nitelendirilen 2004'teki "Turuncu Devrim"in zaferinden sonra başladı. O zamana kadar, Ukrayna ve Ukraynalılar "stratejik ortak" ve "kardeş halk" olarak görülüyordu. Rusya'nın 2008'de Gürcistan'a karşı yürüttüğü savaşta, Kiev yönetiminin Tiflis'i desteklemesi de bir başka dönüm noktasıydı. Kısa bir süre sonra da Ukrayna'da bir savaş çıkabileceği fikri hem Rus hem Ukrayna medyasında gündeme gelmeye başladı. "Ukrayna projesinin yok olacağı" kehanetinde bulunan çok sayıda kitap yayınlandı. O dönemde bu tarz yayınlar "birkaç çılgının fikri" olarak görülüp fazla önemsenmedi.
Ukrayna'nın doğusundaki "Rusların" korunması
2014'te Kırım'ın ilhakına varan süreç öncesinde aylar boyunca Rusya'daki televizyon kanallarının en önemli konusu Ukrayna’ydı. 2004'te olduğu gibi, Ukrayna'daki muhalif protestolar Ruslar tarafından bir "darbe girişimi" olarak nitelendirildi. Oysa ortada ne saldırılar ne de ciddi bir tehdit vardı. Ancak Devlet Başkanı Vladimir Putin için bu sözde tehdit ve saldırılar, Kırım’ın ilhak gerekçelerinden biri olarak öne sürüldü. Kremlin Şefi yaptığı açıklamada, amacının bölgedeki Rusları korumak olduğunu öne sürdü. İşte o günden sonra Rus kanallarda Ukrayna ile ilgili haberler, Rus iç siyasetinden hemen sonraki en önemli ikinci konu haline geldi.
Rus talk show programlarında sık sık hedef tahtasına konulan Ukraynalı uzman ve yetkililer "aptal" ve benzeri hakaret sözcükleriyle aşağılanıyor. Bu yayınlarda öne sürülen temel tezler yıllardır değişmedi: Ukrayna, yerli "Nazilerin" gündemi belirlediği zayıf, başarısız bir devlet. Ayrıca Batı'nın kuklası ve Rusya düşmanı! Denis Volkov, bu yayınların vatandaşların düşünceleri üzerinde etkili olduğunu beliriyor ve bunu şu örnekle açıklıyor: "Rusya’nın düşmanı olarak hangi ülkelerin görüldüğüne dair yapılan anketlerde Ukrayna, ABD’nin hemen arkasında ve İngiltere'nin önünde ikinci sırada yer alıyor."
Mevcut krizde de Rus medyasında, Ukrayna'daki "Rusların" korunması gerektiğine dair çağrılar yeniden artmaya başladı. "Ukrayna'daki Ruslar” ifadesi ile ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk cumhuriyetlerinde yaşayanlar kastediliyor. Bu bölgelerde yüz binlerce kişi 2019'dan bu yana akın akın Rus vatandaşlığına geçti. Putin, Aralık sonunda yaptığı bir açıklamada ilk kez Ukrayna'nın doğusunda "soykırım" yapıldığını söyledi. Ukrayna'daki ayrılıkçılar da gerekirse Rusya'dan askerî yardım isteyebileceklerini duyurdular. Gözlemcilere göre tüm bu gelişmeler, Rus medyasında devam eden propaganda yayınları için bulunmaz bir nimet hükmünde olacaktır.
Roman Goncharenko
Deutsche Welle Türkçe