T24- Yazar Murat Yetkin, Başbakan recep Tayyip Erdoğan'ın Kanal İstanbul projesi hakkında Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovsky ile görüştü. "Montrö korunmalı" diyen İvanovsky, “Boğaz’dan parasız geçmek varken, neden bu kanaldan geçişe para ödensin? Montrö geçerli kalırsa, o zaman serbest geçiş hakkı da kalır. O halde kim para ödeyecek?” sorularına cevap aradıklarını belirtti.
Yetkin'in Radikal'deki köşesinde yayımlanan (30 Nisan 2011) haberi şöyle:
Rus Büyükelçisi: Montrö korunmalı
Rusya Federasyonu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 27 Nisan’da açıkladığı Kanal İstanbul projesinin, boğazlardan geçiş hakkını düzenleyen 1936 Montrö Antlaşması’nı bozmaması gerektiği uyarısında bulundu. Radikal’e konuşan Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovsky, kanalın maliyetinin Rus şirketleri tarafından üstlenileceği iddiaları konusunda hiçbir bilgisi olmadığını, henüz projeyi anlamaya çalıştıklarını söyledi. Rus Büyükelçi, “Montrö geçerli kalırsa, o zaman serbest geçiş hakkı da kalır. O halde kim para ödeyecek” sorusunu ortaya atarak, projenin uluslararası hukuk dışında ekonomik boyutunu da sorgulandı.
Büyükelçi İvanovsky’nin Radikal’in sorularına cevapları şöyle oldu:
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı İstanbul’a ikinci kanal projesi, Karadeniz ticareti ve gemi trafiği bakımından Rusya’yı da ilgilendiriyor; nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Gazetelerde de yazıldığı üzere, bu projeyi dikkatle incelemek gerekli. Daha iyi yorumlamak için ayrıntılı bilgi almamız gerekiyor. Şu ana dek Türk Dışişleri Bakanlığı da fazla bilgiye sahip değil. Bu proje hakkında bilgi toplama aşamasındayız.
“Halen elimizde Sayın Başbakan’ın söyledikleri dışında bilgi yok. Biz genellikle boğazlardan geçiş ve enerji ile ilgili konuları Dışişleri Bakanlığı ile ele alıyoruz. Onlarda da şu anda ikinci boğaz geçişi konusunda fazla bilgi olmadığını anlıyoruz.”
Özellikle hangi konu üzerinde ayrıntılı bilgi edinmek istiyorsunuz?
“Konunun ekonomik boyutu bir yana, yol açtığı başka sorular bulunuyor. Bizim için uluslararası hukuk birinci sırada önemli. Hem Rusya, hem Türkiye hem de ilgili ülkelerin tutumu Montrö Antlaşması’nın geçerli kalması, korunması yönündedir. Bu konu iyice incelenmeli.”
Oysa projenin inşaat maliyetinin Rus şirketleri tarafından karşılanacağı haberleri var. O konu hakkında ne diyeceksiniz?
“Rus şirketlerinin bu projeyi finanse edeceği konusunda bize ulaşmış hiçbir bilgi yok. Bu konuda hiçbir bilgiye ya da duyuma sahip değiliz. Çünkü dediğim gibi bu konunun hem ekonomik hem de uluslararası hukuk boyutu olduğunu düşünüyoruz.
Montrö’nün korunması ve ekonomik boyutu birlikte vurguluyorsunuz. Özel bir nedeni var mı?
“Böyle bir projenin mali açıdan verimli olması gerekir. Para kazanması için de bu kanal üzerinden daha çok gemi geçmesi, geçerken de yüksek geçiş ücreti ödemesi gerekir. Başka türlü kârlı bir yatırım olmaz.
“Ama Boğaz’dan parasız geçmek varken, neden bu kanaldan geçişe para ödensin? Konunun hem ekonomik hem de uluslararası hukuk boyutu olduğunu bu nedenle söylüyoruz. Çünkü eğer bizim de istediğimiz gibi Montrö geçerli kalırsa, o zaman serbest geçiş hakkı da kalır. O halde kim para ödeyecek? Gördüğümüz gibi şu anda yalnızca daha çok soruyla karşı karşıyayız, cevap arıyoruz.”
Montrö ne diyor?
Lozan Antlaşması’nın 1923’te imzalanması sürecinde Karadeniz’den Akdeniz’e boğazlar üzerinden geçiş üzerine sonuç alınamamasının ardından, Karadeniz’e sahildar olan Türkiye, Sovyetler Birliği, Romanya ve Bulgaristan’ın yanı sıra Birinci Dünya Savaşı taraflarından İngiltere, Fransa, Yunanistan, Yugoslavya ve Japonya temsilcileri 1936’da İsviçre’nin Montrö (Montreaux şehrinde) bir araya gelerek bir antlaşma imzaladılar.
Bu antlaşma yalnızca İstanbul Boğazı’nı değil, Karadeniz’den Ege’ye çıkış sırasında İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi’nden geçişi düzenliyordu. Buna göre, boğazlardan ticari geçişler, Türkiye’nin belirleyeceği sağlık kuralları dışında denetimsiz ve ücretsiz olacaktı. Ayrıca savaş gemilerinin geçişine büyüklük ve sürede sınırlama getiriliyordu.
Sovyetler’in yıkılışıyla Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Gürcistan da antlaşmanın tarafı sayıldı. Romanya ve Bulgaristan’ın NATO’ya girişinin ardından bu iki ülke de –antlaşmaya taraf olmayan- ABD’nin arzusuna paralel olarak Montrö’nün esnetilmesi yönünde tutum almaya başladı. Gürcistan ve Rusya arasında 2008’de çıkan sürtüşme sırası ve sonrasında ABD, Gürcistan’a destek amacıyla daha çok savaş gemisini Karadeniz’e göndermek istediyse de, bu hem Türkiye hem de Rusya’nın uyarısıyla Montrö’ye takıldı.
Dolayısıyla Rusya Büyükelçisi İvanovsky’nin uyarısının tarihsel ve siyasi perde gerisi bulunuyor.