Ruanda lideri Paul Kagame'ye sert muhalefetiyle tanınan Rusesabagina, Ruanda Demokratik Değişim Hareketi'nin silahlı kanadı Ulusal Kurtuluş Güçleri'ni desteklemekle suçlanıyor.
66 yaşındaki Rusesabagina'nın, yöneticisi olduğu otele sığınan çoğu Tutsilerden 1200'den fazla kişiyi kurtardığı belirtiliyor.
Rusesabagina filmden sonra üne kavuşmuş ve farklı ülkelerde barış ödülleri almıştı. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, 2005'te Rusesabagina'yi Özgürlük Madalyası'yla ödüllendirmişti.
Soykırımdan sonra iki yıl sonra Belçika'ya sığınma başvurusunda bulunan ve bu ülkenin vatandaşlığını alan Rusesabagina daha sonra ABD'ye yerleşmişti.
Ailesine göre Rusesabagina geçen yıl Ağustos ayında aldığı bir davet üzerine Burundi'ye gidecekti.
Ancak Dubai'de bindiği özel uçak, Ruanda'nın başkenti Kigali'ye indi ve Rusesabagina elleri kelepçeli olarak ülkesine getirildi.
Avrupa Parlamentosu, Rusesabagina'nın kaçırıldığını belirterek Ruanda hükümetini kınamıştı.
ABD Kongresi'nin 37 üyesi de, Aralık'ta Ruanda hükümetine hitaben yayımladığı açık mektupta Rusesabagina'nın serbest bırakılması çağrısında bulunmuştu.
Ruanda soykırımı
Ruanda Devlet Başkanı Juvenal Habramiyana ile komşu ülke Burindi'nin Devlet Başkanı Cyprien Ntaryamira'yı taşıyan uçak 6 Nisan 1994'te Kigali'ye inişe hazırlanırken açılan ateşle düşürülmüştü. İki devlet başkanı da Hutu kökenliydi.
Hutular, saldırıdan Tutsi isyancıları sorumlu tuttu.
Ertesi gün yaklaşık 13 milyon nüfuslu Ruanda'da halkın çoğunluğunu oluşturan hükümet yanlısı Hutular, azınlıktaki Tutsi kabilesinden halka ve onlara yakın olduğunu düşündükleri ılımlı Hutulara karşı büyük bir katliam başlattı.
Soykırım sırasında Ruanda'daki kiliselerde on binlerce kişi öldürülmüş, yüz binlerce kadına da tecavüz edilmişti.