Gündem

RTÜK, TV şikâyetlerinde kimlik ve adres bilgisini şart koştu; RTÜK Üyesi Taşçı "Fişleme" dedi, şikâyet sayısının yüzde 80 düştüğünü açıkladı

23 Mayıs 2021 14:03

RTÜK üyesi İlhan Taşcı, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in talimatıyla, televizyon ekranlarına ilişkin şikâyetlerde T.C. kimlik numarası ve açık adres bilgilerinin de istenmeye başlandığını açıkladı. Yeni uygulama ile şikâyet sayısının yüzde 80 civarında düştüğünü belirten Taşcı, “Yasada dahi öngörülmemişken, T.C. kimlik numarasını istemek ve şikâyet için zorunlu hale getirmek kimin kimi, nasıl şikâyet ettiğini öğrenmeye dönük, hatta fişleme anlamına gelebilecek nitelikte bir yöntemdir” dedi.

Yakın geçmişte izleyiciler televizyonlarda gördükleri kadına şiddetten, kişilik haklarına saldırıya kadar pek çok konuda, RTÜK’e; doğrudan telefon hattı veya e-posta üzerinden şikâyette bulunabiliyorlardı. Başvurucuların şikâyeti RTÜK’ün kayıtlarına otomatik olarak; kanalına, konusuna ve yasada belirtilen ilkelerden hangisinin ihlal edildiğine kadar sisteme işleniyordu. Ancak CHP’li RTÜK üyesi İlhan Taşcı, bu uygulamada değişiklik yapıldığını, şikâyet şartlarına vatandaşların kişisel bilgilerinin de eklendiğini açıkladı.

ANKA Haber Ajansı'nda yer alan habere göre; RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in talimatıyla hiçbir yasal gerekçeye de dayanılmadan, şikâyetçilerden; adı, soyadı, T.C. kimlik numarası, ikamet edilen il ve ilçe bilgilerinin istenmeye başlandı. T.C. kimlik numarasını vermek istemeyen vatandaşların, yayınlara ilişkin şikâyetleri de sisteme işlenmemeye başlandı. Konuyu değerlendiren Taşcı, “Eğer yıllardır uygulanan şikâyetle ilgili bir uygulama değiştiriliyorsa, buna karar verecek olan Üst Kurul’dur. Elbette bu işin ideal ve hukuki olan kısmı. Ama olayın çok daha ileri bir boyuta taşındığı tabloyla karşı karşıyayız” dedi.

"Şikâyet sayısı yüzde 80 azaldı"

T.C. kimlik numarası bildirme zorunluluğundan önce RTÜK’e aylık ortalama 15 bin ila 25 bin arasında şikâyetin ulaştığı bilgisini veren Taşcı, “Kimlik numarası uygulamasına geçilmesinin ardından bir anda şikâyet sayısı yüzde 80 civarında düştü. Aylık ortalama gelen şikâyet sayısı şu anda 3-4 bin dolayında. Bunun en önemli nedeni izleyicilerin kimlik numarası vermek istememesi ve vermeleri halinde başlarına bir iş gelebileceği korkusu” dedi.

"İktidara yakın kanallara rapor hazırlanmadığına yönelik eleştirimiz rahatsız etti"

Bugüne kadar T.C. kimlik numarasına hiçbir şekilde gereksinim duyulmazken, birdenbire bu uygulamaya geçilmesinin nedenini sorgulayan İlhan Taşçı, “şikâyet edilen kanallara baktığınızda, kendisini iktidara yakın konumlandıran televizyonlar en çok şikâyet edilenler sıralamasında her gün ilk üçte, mutlaka yer alıyorlar. Haklarında on binlerce şikâyet olan bu kanallarla ilgili rapor hazırlanmamasına, Kurul’da görüşme yapılmamasına yönelik eleştirilerimiz ve kamuoyunda oluşan rahatsızlık RTÜK içinde de birilerini huzursuz etti"  diye konuştu.

"Fişleme anlamına gelebilecek nitelikte bir yöntem"

Bu yöntemle birden fazla sonuç hedeflendiğini dile getiren Taşçı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birincisi ve en önemlisi yurttaşların korkutularak, demokratik denetim haklarını kullanması engellenmektedir. Yasada dahi öngörülmemişken, T.C. kimlik numarasını istemek ve şikâyet için zorunlu hale getirmek kimin kimi, nasıl şikâyet ettiğini öğrenmeye dönük, hatta fişleme anlamına gelebilecek nitelikte bir yöntemdir. İkincisi ise yapılan şikâyetlerle görüşülen dosyalar arasındaki rakamsal uçurumu bu yöntemle kapatmak. Üçüncüsü ise iktidara yakın olup haklarındaki binlerce şikâyete rağmen doğru düzgün rapor yazılmayan yandaş kanalların yasaya aykırı yayınlarını perdelemek. ATV’de program yapan Müge Anlı’nın migren iğnesi yapılmadığı gerekçesiyle sağlık emekçilerinin şiddeti hak ettiğine yönelik sözleri nedeniyle 90 bin şikâyet ulaşmış, ama RTÜK bu şikâyetleri görüşmemişti. Bu olay özelinde dahi neyin amaçlandığı çok açık.”

"Yurttaşın şeceresini istemenin anlamı ne?"

Korku ve baskıyla yurttaşların hak arama yöntemlerinin engellendiğini vurgulayan İlhan Taşcı, “şikâyeti yapanın kimliğinin hiçbir önemi yok. Önemli olan şikâyet edilen yayının içeriğidir. Çünkü RTÜK’ün görevi ekranlardaki yayın ilkelerinin ihlalini denetlemektir. Bu görevini doğru düzgün yapıp, şikâyet dosyalarını görüşüp karara bağlamak yerine şikâyet sayılarını insanlardan kimlik beyan etmelerini zorunlu kılarak, korkuyla başvuruları azaltıp, kendilerince sorunu çözdüklerini düşünüyorlar. İzlediği yayınla ilgili şikâyetini iletecek yurttaşın neredeyse şeceresini istemenin anlamı ne. şikâyet eder yurttaş, sen de açar bakarsın yayına yasaya aykırılık var mı yok mu, hepsi bu. Bu uygulamayı Üst Kurulda görüşmeden, tek başına aldığı kararla uygulamaya koyan Ebubekir Şahin bilmelidir ki, şikâyet sayıları azaldığında, ekranlardaki yasaya aykırı yayınlar ortadan kalkmıyor. Odada fil duruyor, gözünü kapatması hiçbir şey ifade etmeyecek” diye konuştu.

"İyi niyetle de yasayla da bağdaşmadığı açık"

Denetleyici organ olan RTÜK eliyle kamu denetiminin sekteye uğratılmasını “ironik” olarak yorumlayan RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, “Ekranlardaki yayın ihlalleriyle ilgili şikâyet için T.C Kimlik Numarasını istemek, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda öngörülen kimlik numarasının ölçülü istenmesi ilkesine de Dilekçe Kanunu’na da aykırıdır. Bu uygulamanın iyi niyetle de yasayla da bağdaşmadığı açıktır. Yasada kimlik numarası istenmesi öngörülmemişken, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in bunu istemekteki gerekçesi, hedefi nedir? Hangi amaçla kullanmaktadır ve kullanacaktır; hukuki dayanağı nedir? Bu soruların tamamını açıklamak zorundadır” dedi.