T24- Son dönemde özellikle Fransa ve Belçika’da baskılarla karşı karşıya kalan Romanlar, Avrupa Birliği’nden ayrımcılıkla mücadelede daha güçlü destek bekliyor.
Belçika'nın güneyinde, Fransa sınırında bulunan Dour’a karavanlarıyla birlikte gelen yaklaşık 700 Sinti ve Roman, bu küçük yerleşim biriminde rahatsızlıklara yol açtı.
Deutsche Welle'de yer alan habere göre, yetkililerin ve çevre halkının rahatsızlığını Belediye başkanı Carlo di Antonio şöyle açıkladı:
"23 Ağustos'a kadar burada kalmak istediklerini söylediler, ancak bu kesinlikle mümkün değil. Kaldıkları arazide gerek temiz su, gerekse atık su tesisatı bulunmuyor. Üstelik 700 kişi fazlasıyla yüksek bir rakam."
Sinti ve Romanların bölgeye gelmesinden bu yana konuyla ilgili bir uzlaşma sağlanabilmiş değil. Grubun sözcüsü Michalet, "Belçika hükümeti bizim için bir çözüm bulabilmiş değil” diyor.
Fransa'dan katı politika
Benzer bir durum komşu ülke Fransa'da yaşanıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, yasal izin alınmadan oluşturulan 600 kadar Sinti-Roman yerleşiminin yarısının dağıtılacağını açıkladı.
Macaristan basınında çıkan haberlere göre bu ülkede de Sinti ve Romanlar dışlanmaya maruz kalıyor.
Avrupa Birliği Komisyonu, Sinti ve Roman azınlığın uyumu konusunda çalışmalar yürütüyor. Ancak uyum çalışmalarının dışında Komisyon'un gündeminde bu azınlık gruplarına yönelik ön yargı ve dışlanmayı ortadan kaldırmak için herhangi bir çalışma bulunmuyor. Bunun başlıca nedenlerinden biri bu tip konuların, AB üyesi ülkelerin “iç meselesi” olarak görülmesi.
Sarkozy'nin Sinti ve Roman azınlıkların yerleşimlerinin kapatılacağı yönündeki açıklamalarının ardından, Brüksel’deki Komisyon sözcüsü, bu konudaki soruları, "ülkelerin iç politikasına karışılamayacağı" gerekçesiyle geri çevirmişti.
Af Örgütü'nden AB'ye eleştiri
Uluslararası Af Örgütü'nden Veronica Scognamiglio AB Komisyonu’nu yaşanan sorunları görmezden gelmekle eleştiriyor. Scognamiglio geçtiğimiz Nisan ayında bu azınlıklara yönelik ayrımcılık konusunda özel bir buluşma düzenlediğini ancak verilen sözlerin sadece lafta kaldığını belirterek, "Çok güzel şeyler konuşuldu. Konsey başkanlığının konuyla ilgili önerileri de çok doğru bir çizgideydi. Ancak artık icraat görmek istiyoruz” dedi.
Sinti ve Roman azınlığın yaşadığı sorunlar uzun yıllardan beri biliniyor. Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı şimdiye kadar bu tip göçebe azınlıklara uygulanan ayrımcılıkla ilgili birçok inceleme yaptı. Araştırmalar Sinti ve Romanların büyük çoğunluğunun sahip oldukları hakları bilmemeleri ve yetersiz eğitime sahip olmaları nedeniyle, bir bölgede kalmak istediklerinde birçok haksızlığa maruz kaldıklarını gösteriyor. Her ne kadar Avrupa Birliği sınırları içinde istedikleri ülkede kalma hakları olsa da, birçok ülke üç aylık bir ikametin ardından kendilerinden gelir beyanı talep ediyor. Sinti ve Romanlar ise yetkili makamlarla her sorun yaşadıklarında çareyi başka bir bölgeye taşınmakta buluyor.
Diğer yandan Avrupa Birliği Komisyonu son dönemde, üye ülkeleri Sinti ve Roman azınlıkların uyumu konusunda daha fazla projeyi hayata geçirmeye teşvik ediyor. Bu projelerin maddi kaynağı ise altyapı ve sosyal fonlardan karşılanıyor. Ayrıca azınlıklara uygulanan ayrımcılığa karşı çıkılmasını güçlü bir şekilde destekleyen İsveç gibi üye ülkeler de var. AB'nin en yeni üyelerinden ve bu azınlıkların en yoğun olarak yaşadığı ülkelerden olan Romanya ise Sinti ve Romanlar için özel bir temsilci atadı.