Gündem

Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünde adalet arayan baba Nizamettin Kabaiş: Herkesin hakikatin yanında olmasını istiyorum

05 Ocak 2025 09:55

Güncelleme: 05 Ocak 2025 10:52

Van’da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş’in akıbeti 82 gündür sorgulanırken babası Nizamettin Kabaiş, "Ben herkesin hakikatın yanında olmasını istiyorum" dedi. 

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümünün üzerindeki sis perdesi henüz aralanmamışken, birçok soru halen yanıt bekliyor. Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından yapılan otopsiye göre, suda boğularak öldüğü belirtilen Kabaiş’in, boğulma nedeni henüz netlik kazanamadı. Ölümün bir intihar mı yoksa dışarıdan bir müdahale sonucumu gerçekleştiği ise bilinmiyor.

Üstelik, Kabaiş’in vücudundaki iki farklı noktada, darbeye bağlı renk değişimlerinin nasıl oluştuğu ve otopside ortaya çıkan iki farklı DNA’nın kimlere ait olduğu da henüz bilinmiyor. Kabaiş ailesi, tüm bu cevapsız soruları göz önünde bulundurarak kızlarının intihar etmediğini, öldürüldüğünü ve fail ya da faillerin bulunmasını istiyor.

"Son iki kameraya takılan kişi Rojin değil"

Duvar'dan Kadir Cesur'un haberine göre; Rojin Kabaiş, 27 Eylül'de kaldığı yurttan dışarı çıktı. Ardından üniversitenin Van Gölü sahiline indi. Burada bir süre vakit geçiren Kabaiş, üniversite yerleşkesi ile Bardakçı Mahallesi’nin kesiştiği noktada kameraların açısından çıkarak kayboldu. 82 gündür kızının akıbetini soran baba Nizamettin Kabaiş, bu kamera kayıtlarından iki tanesinin kızına ait olmadığını söyleyerek; “Kızım yurttan çıktıktan sonra sahile doğru yürürken 5-6 tane kameraya takılmış. Fakat kampüs ile köyü ayıran noktadaki kamera ve onun yakınındaki diğer kameradaki görüntülerdeki sırtı dönük yürüyen kız benim kızım değil. Bu kameralardan birindeki görüntüde topallayarak yürüyen bir kız var. Bu kızın Rojin olduğunu söylediler bana ama ben itiraz ettim. Bu kızın Rojin olmadığını söyledim. Yani son iki kameradaki kişi kesinlikle Rojin değil" ifadelerini kullandı. 

"İntihar edecek olan kız neden arkadaşı ile plan yapsın?"

Rojin Kabaiş, kaldığı yurtta akşam yemeğini yedikten sonra annesi ile 11 dakikalık bir görüntülü görüşme gerçekleştiriyor. Kabaiş, annesine markete gitmek için dışarı çıkacağını ve oda arkadaşına ise sahile çakıl taşı toplamaya gideceğini söylüyor. Dosyaya savcılık tarafından getirilen kısıtlılık kararı nedeniyle, Kabaiş’in daha sonra herhangi bir telefon görüşmesi yapıp yapmadığı bilinmiyordu.

Baba Nizamettin Kabaiş, kızı Rojin Kabaiş’in, annesinin ardından bir oda arkadaşıyla da telefondan görüştüğünü belirtti ve şunları aktardı:

“Üniversite ve yurdun çoğu şeye müdahale ettiğini düşünüyorum. Çünkü benim kızım oda arkadaşları ile konuştuğu halde onlar ‘yok’ diyordu. Bize hep yanlış anlatıyorlardı. Daha sonra emniyete gittiğimizde, bize Rojin’in en son kiminle konuştuğunu anlattılar. Rojin en son (annesinden sonra) oda arkadaşı ile konuşmuş. Sahile doğru yürürken konuşuyormuş. Arkadaşına ‘eğer sahile gelecekse şarj aletini de getirmesini’ söylemiş. Arkadaşı da binadan çıktığını ve tekrar giremeyeceğini söylemiş. Demek ki o da sahile doğru gidiyor. Hatta Rojin ile bu arkadaşı, masa tenisi oynamaya gitmeyi de planlamışlar. Telefonu da orada şarja takmayı düşünmüş. İntihar edecek olan kız neden arkadaşı ile plan yapsın?”

Bağımsız hekim darp izleri tespit etti 

Rojin Kabaiş’in cansız bedeninin otopsi işlemleri, bulunduğu gün, Van Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) yapıldı. ATK önüne gelen Van Barosu, otopsiye bağımsız bir hekimin de girmesini ısrarla talep etti. Bunun üzerine ailenin vekaletini alan bir doktor, otopsi işlemleri sırasında görev aldı. Bağımsız hekim, Kabaiş’in dizinin arkasında ve sırtında darp izleri olduğunu tespit etti. Ancak bu izlerin nasıl oluştuğu, suda mı yoksa karada mı meydana geldiği soruları aydınlatılamadı.

Baba Nizamettin Kabaiş, tüm bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda kızının intihar etmemiş olduğunu ifade ederek; “Otopside çıkan DNA’lar var, darp izleri var, suyun ters akıntısı var. Bunları birleştirip bir teraziye koysan, kesinlikle intihar olmadığını anlarsın. Benim kızımın intihar edeceği bir durum yoktu ortada. Kızım intihar etmedi" dedi. 

Validen babaya: Otopside ne çıktıysa onu kabul edeceksin Nizamettin Efendi 

Baba Kabaiş, kızının otopsisinin yapıldığı odaya girmiş ve ardından fenalaşarak ambulansa alınmıştı. Ambulansın içine onu görmeye gelen yetkililere de kızının intiharına inanmadığını söyleyen Kabaiş, sert bir tepkiyle karşılaştığını dile getirerek; “Devlet büyüktür, eli uzundur, her yere ulaşabilir. Aramaya katılanlar ve emniyet bize değer verdi. Değer verdikleri yerleri de söylerim, değer vermedikleri yerleri de söylerim. Ben otopsiye girip kızımı görüp çıktıktan sonra fenalaştım. Ben ambulansın içindeyken, kızımın zaten suyun içinden çıktığını ve intihar ettiğini söylediler. Bana ‘Niye inanmıyorsun’ dediler. Ben de kızımın 24 kilometre ötede bulunduğunu, ayağındaki terliklerin bulunmadığını, darp izleri olduğunu söyledim. Bunları söyleyince bana sinirlendiler. Vali bey bana, ‘Bundan sonra otopside ne çıktıysa onu kabul edeceksin Nizamettin Efendi’ dedi. Kalkıp ambulanstan çıkıp gitti" ifadelerini kullandı. 

 

Annem Ankara: Ne dönem ne de Ankara dizisi olabiliyor!