TBMM’de eski savcı milletvekilleri Ali Özgündüz ve Ömer Süha Aldan’la birlikte AKP’nin dört bakanı hakkında ‘yeterli şüphe oluşmamıştır” denilen Meclis Soruşturma Komisyonu raporuna ilişkin basın toplantısı düzenleyen İzmir Milletvekili Rıza Türmen, “Zafer Çağlayan’a Rıza Sarraf’ın aldığı 300.000 İsviçre Frangı değerindeki saat ve Çağlayan’ın “parasını nakden ödedim” yolunda beyanı “yeterli şüphe” uyandırmıyor mu?" dedi. İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, “17 Aralık’la ilgili yeterli şaphe yoktur. Sabit, somut deliller vardır” derken Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan AKP’li komisyon üyelerindeki değişiklik için “2014 zihniyeti ile 2015 zihniyeti arasında büyük bir değişiklik oldu” dedi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Türmen, Özgündüz ve Aldan’ın Meclis Soruşturma Komisyonu’na ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
Türmen: Deliler 'yeterli şüphe' oluşturmak için fazlasıyla yeterli
Dört eski bakanla ilgili olarak kurulan meclis soruşturma komisyonu 9 AKP’li üyenin oylarıyla, Bakanların Yüce Divan’a gönderilmemesine karar vermiştir. 9 AKP’li üyenin yazdığı raporda, dört eski bakanın Yüce Divan’a sevki konusunda “yeterli şüpheye ulaşılmadığından” bu kararın verildiği belirtilmektedir.
“CMK’da dava açılması için aranan “yeterli şüphe” soyut ve sübjektif bir kavram değildir”. “Ben şüphelenmiyorum” demek yeterli olmaz. Bu şüphenin dayandığı ve dava açmak için yeterli delillerin olup olmadığına bakmak gerekir. Savcılığın Meclise gönderdiği raporda ve Soruşturma Komisyonunun soruşturmasında ortaya çıkan deliller “yeterli şüphe” oluşturmak için fazlasıyla yeterlidir.
'Kaan Çağlayan’ın evine götürülen 2 milyon avro, 1.5 milyon Türk lirası'
Örneğin, Rıza Sarraf’ın adamı Mohammadsadegh Rastgarshıshehg tarafından Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan’ın ev adresine götürülen 2 milyon avro, 2 milyon dolar, 1,5 milyon Türk lirasına ait telefon konuşmaları ve fiziki takip AKP’li üyelerde rüşvet suçu için şüphe uyandırmıyor mu?
Ya da Rıza Sarraf ile Abdullah Happani arasında geçen Zafer Çağlayan’ın verilen para ile alınan miktar arasında 10 milyon avro fark olduğuna ilişkin itirazı ve yanlışlığın nereden kaynaklandığına ilişkin telefon konuşmaları “yeterli şüphe” uyandırmıyor mu?
Ya da Zafer Çağlayan’a Rıza Sarraf’ın aldığı 300.000 İsviçre Frangı değerindeki saat ve Zafer Çağlayan’ın “parasını nakden ödedim” yolunda beyanı “yeterli şüphe” uyandırmıyor mu?
Sarraf’ın 1.5 milyon doların Muammer Güler’e ödenme görüşmesi 'yeterli şüphe' uyandırmıyor mu?
Aynı şekilde Muammer Güler ile ilk kez görüştükten sonra Rıza Sarraf’ın “dediler onu 1,5 yap” şeklinde konuşması ve 1,5 milyon doların Muammer Güler’e taksitler halinde ödenmesi yeterli şüphe uyandırmıyor mu?
'Bağış’a çikolata kutuları, 500.00’er dolar yeterli değil mi?'
Egemen Bağış’a çikolata kutuları, takım elbiseler içinde verilen 500.000 er dolar şüphe uyandırmak için yeterli değil mi?
Bayraktar’ın Ağaoğlu için ‘yarım saat yalvarması’ yeterli şüphe değil mi?
Erdoğan Bayraktar’ın Büyükşehir Belediyesince reddedilen projelerin onaylanmasını sağlaması, usulsüzlüklerine göz yumması, Ali Ağaoğlu’nun projesinin onaylanması için Başbakan’a kendi deyimiyle “yarım saat yalvarması” şüphe için yeterli şüphe oluşturmuyor mu?
Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bütün bunlara karşılık AKP’li üyeler yazdıkları raporda delillerin hukuka aykırı bir şekilde elde edildiğini ileri sürmektedirler. Bu argüman birkaç bakımdan yanlıştır:
Bütün telefon dinlemeri ve fiziksel takip yargıç kararına dayanıyor.
Bütün telefon dinlemeleri ve fiziksel takip yargıç kararına dayanmaktadır.
Yargıç verdiği teknik takip kararlarının hukuka uygunluğu hakkında savcılık görevi yapan soruşturma komisyonu karar vermeye yetkili değildir, karar vermeye yetkili olan yargı organıdır.
Komisyonun üyeleri soruşturmayı yapan savcı ve polis memurlarının komisyon tarafından dinlenmesini önermişlerse de bu öneri AKP’li üyeler tarafından reddedilmiştir. Bunun üzerine CHP’li üyeler İstanbul’a giderek soruşturmayı yürüten dört polis memurunu (ikisi cezaevinde) dinlemişlerdir. Oysa, Komisyon bu kişileri dinleseydi, AKP’li üyelerin raporunda belirttikleri itirazlarla ilgili olarak soruşturmayı yürüten kişilerin görüşlerini öğrenme olanağını bulacaklardı.
'Tapelerin imha için savcılığa gönderilmesi hukuka uygun değil'
Muammer Güler ve Zafer Çağlayan’ın oğulları ile yaptıkları telefon görüşmelerini tape’lerinin imha için savcılığa gönderilmesi hukuka uygun değildir. CMK 135/3 tanıklıktan çekilme hakkına sahip kişilerin şüpheli arasındaki telefon konuşmasını düzenlemektedir. Oysa söz konusu olan 2 şüpheli arasındaki telefon konuşmasıdır. Bu konuda Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararı açıktır. Oğullar hakkında takipsizlik kararı verilmiş olması bir şey değiştirmez. Çünkü takipsizlik kararı kesinleşmiş bir yargı kararı değildir. Soruşturma her zaman yeniden başlayabilir.
Ortada “yeterli şüpheyi” oluşturmak için sayısız delil varken “yeterli şüphe” oluşmadığı gerekçesiyle dört eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmesini öngören rapor ancak suçun üstünü örtme çabası olarak nitelendirilebilir. Genel Kurul’daki oylamada da AKP Grubuna bu görüşün egemen olması durumunda, suçun AKP iktidarı tarafından paylaşılması ve iktidarın üstünde meşruiyetine gölge düşürecek bir karabulutun oluşmasına yol açacaktır.
Özgündüz: Sabit somut deliler var
Eski savcı İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, “ Yeterli şüphe yok. Yeterli sabit, somut deliller var” dedi. Komisyon raporunun 17 Aralık vakasını kabul ettiğine dikkat çeken Özgündüz, delillerin hukuka aykırı elde edildiği saptamasına Turgut Özal döneminin bakanlarından İsmail Özdağlar örneğiyle yanıt verdi. Özgündüz, “kimse o zaman bu deliller nasıl elde edildi dememişti” dedi ve Özdağlar’ın Yüce Divan’a gönderildiğini hatırlattı.
Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, “Madem ortada yasak bir delil vardı o zaman niye AKP bir komisyonun kurulmasına izin verdi” dedi. Ertelenen 20 Aralık oylamasına dikkat çeken Aldan, “2014 zihniyeti ile 2015 zihniyeti arasında büyük değişiklik oldu” dedi.
Bir çorba parası aldıkları için rüşvet suçundan yargılanan polislere dikkat çeten Aldan, Rıza Sarraf’ın hediyelerini kabul eden Egemen Bağış’a dikkat çekti ve “Bir takım elbise gerektiğinde rüşvetti. Haksız mal edinmedir. Bağış’ın da hediye itirafı da var” dedi.