Öğretmen ve ressam Fatoş İrven, bindiği otobüsün bir eylemin ortasında kalması sonucu zorunlu olarak araçtan iniyor ve kargaşada gözaltına alınıyor. Yaklaşık 4 yıldır devam eden davayla ilgili Fatoş İrven'in abisi Niyazi İrven, "Polise taş attığını söylemiş gizli tanık. Mahkeme başkanı delil istemiş, fotoğraf, görüntü, ne varsa artık. Bunların hiçbiri yok. Buna rağmen bir öğretmeni, bir ressamı bir gizli tanık ifadesiyle mahkum ettiler. Buradaki mahkeme böyle bir karar verdi, olabilir diyelim. Peki, Yargıtay nasıl olur da hiçbir delil olmayan mahkumiyeti onaylar?" diyor.
Duvar'dan Vecdi Erbay'ın haberi aynen şöyle:
Göz doktorundan dönen öğretmen ve ressam Fatoş İrven’in bindiği otobüs, polis ile göstericilerin arasında kalıyor. Kardeşi Niyazi İrven'in anlatımına göre şoför kapıları açıp, “Buradan öteye gidemem” deyince diğer yolcularla birlikte Fatoş İrven de iniyor otobüsten ve o kargaşada gözaltına alınıyor. Hakkında dava açılıyor. Yaklaşık 4 yıl devam eden dava, bir gizli tanığın ifadesi dikkate alınarak, İrven’in mahkumiyetiyle sonuçlanıyor.
Ressam ve öğretmen Fatoş İrven, 9 Eylül’de Diyarbakır Havaalanı’na gitti. Kurban Bayramı’nı memleketi Diyarbakır’da, ailesiyle birlikte geçirmişti. Akşam uçağıyla yıllardır öğretmen olarak çalıştığı, resimler yaptığı, sergilere katıldığı İstanbul’a gidecekti. Okulların açılmasına az bir zaman kalmıştı ve katılacağı serginin hazırlıkları bekliyordu onu.
Havaalanında uçağa binmek üzere kimliğini polise vermişti. Polisin kimliğe şöyle bir baktıktan sonra, “Buyrun” diyerek kendisine uzatmasını bekliyordu. Polis, “Sizi şöyle alalım” dedi, “Hakkınızda yakalama kararı var.”
Kardeşi Niyazi İrven, “Saat akşam 9 gibiydi Fatoş beni aradığında” diyor, o akşamı anlatırken. “Fatoş telefonda ‘Beni alkıyodular, gelin eşyalarımı alın’ dedi. Apar topar havaalanına gittik. Oradaki polisler Fatoş’u neden aldıklarını söylemediler bize; ama onunla konuşmamıza izin verdiler. Fatoş da neden alındığını bilmiyordu. Sonra emniyete diye götürdüler onu. Daha biz onu nereye götürdüklerini öğrenmeye çalışırken Fatoş bir kez daha aradı bizi. ‘Beni hapishaneye götürüyorlar’ dedi. Biz de avukatlar da şaşırdık, ne olduğunu anlayamadık.”
Fatoş İrven’in nasıl hapishaneye götürüldüğünü, ağabeyi Niyazi İrven ile bir kafede konuşuyoruz. Niyazi İrven’e, “Hiç aklınıza gelmedi mi 2013 yılında hakkında açılan dava” diye soruyorum. “Yok” diyor İrven, “Ne bizim ne de Fatoş’un aklına geldi bu dava nedeniyle aranmış olabileceği.”
Çatışmanın ortasında kaldı
Niyazi İrven
Göz doktorundan dönen Fatoş İrven de gözaltına alınanlar arasındadır. İrven, “Fatoş 2 ya da 3 gün gözaltında kaldı” diyor. 2 ya da 3 gün sonra serbest bırakılan Fatoş İrven hakkında dava açılıyor. ‘Polise mukavemet, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, örgüt propagandası, örgüt üyesi olmak’ suçlamalarıyla. Bir süre sonra, gözaltına alındığı için açığa alınıyor ve ancak beş ay sonra işine geri dönebiliyor. İstanbul’da öğretmenlik yapan Fatoş İrven hakkında Diyarbakır’da açılan davayı Diyarbakır’daki avukatları takip ediyor.
Kalabalık ailenin tek santçısı
Niyazi İrven’in “İşini, resim yapmayı ve öğrencilerini çok seviyordu” diye tarif ettiği kardeşi Fatoş İrven, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde dünyaya geldi. Melik Ahmet mahallesinde, kalabalık bir ailede büyüdü. Bütün çocukluğu ve ilk gençlik yılları burada geçti.
Resme olan ilgisi, Dicle Üniversitesi Resim Bölümü’nün kapılarını aralıyor ona. Okulu bitirdikten sonra Batman’a tayini çıkıyor. Birkaç yıl Batman’da çalıştıktan sonra kendi isteğiyle Diyarbakır’a atanıyor. Sonunda resim tutkusu, sanatın merkezi kabul edilen İstanbul’a taşınmasına neden oluyor. Burada sanat çevrelerinde yer alıyor. Yurtiçi ve yurtdışında birçok sergiye eserleriyle katılıyor.
Niyazi İrven, “Fatoş resme aşık bir insan” diye anlatıyor: “Bir gün ev yanarsa önce resimlerimi ve malzemelerimi kurtarın, diyordu evdekilere. Ailede kimse resim yapmasının önüne geçmedi. Babam ona maddi manevi çok destek oldu. Bazen, ‘Senin bu resimlerin zengin edecek bizi’ diye şaka yapardı Fatoş’a.”
Fatoş İrven’nin bazı resimlerini çok sevdiğini anlatan Niyazi İrven, kardeşinin resim sanatıyla ilişkisini, “Birkaç resmi vardı, bunları çok seviyordum. Çok ısrar ettim ama bana vermedi bunları. ‘Bu resimler evlerde, saraylarda hapsolsun diye yapılmadı, sergi salonlarında herkes görsün istiyorum bu resimleri’ diyordu. Sanatın herkese ulaşmasını istiyordu” şeklinde ifade etti.
Gizli tanık beyanı
Niyazi İrven’le, kardeşinin mahkumiyetle biten davasına geri dönüyoruz. Kardeşiyle ilgili konuşurken yüz ifadesi değişiyor Niyazi İrven’in. Çocukluğunu , öğretmenliğini, ressamlığını konuşurken gülen yüzü, sıra mahkum edilmesine gelince kararıyor. “Bir haksızlık oldu kardeşime ama bunu nasıl anlatacağımızı bilmiyoruz” diyor.
Fatoş İrven hakkında gizli tanık ifadesi varmış dedikten sonra şöyle devam ediyor Niyazi İrven:
“Polise taş attığını söylemiş gizli tanık. Mahkeme başkanı delil istemiş, fotoğraf, görüntü, ne varsa artık. Bunların hiçbiri yok. Buna rağmen bir öğretmeni, bir ressamı bir gizli tanık ifadesiyle mahkum ettiler. Buradaki mahkeme böyle bir karar verdi, olabilir diyelim. Peki, Yargıtay nasıl olur da hiçbir delil olmayan mahkumiyeti onaylar?”
Şimdi Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunmaya hazırlanıyorlar. Niyazi İrven, hukuk kurumlarının işleyişinden umutlu değil, “Bunlar kardeşimin davasına bakıncaya kadar yıllar geçecek, belki kardeşim o zamana kadar serbest bırakılmış olacak.”
Niyazi İrven geçen hafta ziyaretine gitmiş, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde yatan kardeşinin. İrven, “Morali iyiydi ama boş yere hapis yatacak olması canını sıkıyor hâlâ” diyor.
Fatoş İrven’in Fatoş İrven TUZ / SALARE adlı video performans çalışmasından bir görüntü.
Resim yapmaya devam edecek
“Hapiste resim yapmaya başladı mı?” diye soruyorum Niyazi İrven’e. Hapishaneye resim malzemelerini sokabilmek için, dilekçe ile başvuruda bulunmaları gerekiyormuş. “Önümüzdeki günlerde belli olur” diyor Niyazi İrven. “Resim yapmadan duramaz Fatoş. Umarım bir aksilik çıkmaz, resim yapmasına izin verirler.” Görüşe gittiğinde dosya kağıtları götürdüğünü anlatan İrven, “Hiç değilse kararkalem resimler yapar, oyalanır” diyor İrven.
İtalya, Almanya gibi birçok Avrupa ülkesinde sergilere katılan kardeşinin yakın zamanda bir sergisinin açılacağı haberini de veriyor İrven. Eylül ayında İstanbul TÜYAP’ta açılacak bir sergide Fatoş İrven’in çalışmaları da görülebilecek. “Arkadaşları aradılar ve dediler ki ‘TÜYAP’ta Fatoş’un çalışmalarını sergilemek istiyoruz.’ İzin istediler, ‘Elbette’ dedik, Fatoş da bunu çok isterdi.”
Ressam ve öğretmen Fatoş İrven, indirimlerle birlikte yaklaşık 2 yıl hapis yatacak. Ortada hiçbir suç delili yokken, bir gizli tanık ifadesiyle.