Milliyet yazarı Melih Aşık, 15 Temmuz darbe girişimi ve devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden sivillere yargı muafiyeti getiren ve kamuoyunun tepkilerini çeken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yi (KHK) değerlendirdi. Aşık, "Son kararname ile sivile 'Şüphelendiğin kişiyi vur, cezadan muafsın' deniyor. Resmi görevli kanuna göre hareket eder. Burada sivile kafasına göre hareket etme yetkisi veriliyor" dedi.
Aşık'ın "Korkusu yeter..." başlığıyla (28 Aralık 2017) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Son referandum sonrası Kemal Kılıçdaroğlu, YSK’nın mühürsüz zarf ve pusula kararını protesto için neden CHP’lilerle birlikte YSK’nın kapısına gitmediğini:
“Sokaklarda sopalı, hatta silahlı kişilerin olacağına ilişkin çok ciddi duyumlar vardı” şeklinde açıklamıştı.
Sopalı ve silahlı militanlar bu defa cezadan muaf olacağı için benzer olaylarda bu tür tehditler çok daha yoğun ve ciddi olacaktır. Deniyor ki; “Efendim çıkarılan 696 sayılı KHK sadece 15 ve 16 Temmuz günlerini kapsar”... Yargıç önüne gelen davada kararnamenin lafzına bakar. Orada da böyle bir açıklık yok. Kaldı ki parti militanları yeni bir durumda “Nasıl olsa buna da af çıkar” diye barbarlığa girişmez mi?
Çağdaş demokrasilerde, eli silahlı bir kişiden şüphelenerek öldüren asker ve polis dahi “Acaba sağ ele geçiremez miydi?” diye sorgulanır... Oysa son kararname ile sivile “Şüphelendiğin kişiyi vur, cezadan muafsın” deniyor. Resmi görevli kanuna göre hareket eder. Burada sivile kafasına göre hareket etme yetkisi veriliyor.
Şu mesaj da Doç. Ahmet K. Han’dan:
“Bireyin vücut bütünlüğüne yönelik olarak işlenenler başta, kamu menfaat ve güvenliğini hedef alan fiiller, haklı veya haksız, hiçbir mazeret veya sebeple, yasallaştırılamaz.
Aksi takdirde, kamu düzeni ve devletin meşru otoritesi sorgulanır hale gelecektir.”