Gündem

Rabia Naz Komisyonu’na konuşan polis: Ölümünün şüpheli olduğunu düşünüyorum

Meclis Araştırma Komisyonu, Rabia Naz davası için Eynesil'de soruşturma dosyasında adı geçenleri dinledi

28 Kasım 2019 11:23

Rabia Naz Vatan'ın şüpheli ölümünün ardından, tüm şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması ve bu konuda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, Giresun’un Eynesil ilçesindeki soruşturmada görev alan kamu görevlilerini, eski belediye başkanını ve ailenin yakınlarını dinledi. Soruşturma dosyasında adı geçen polislerden biri verdiği ifadesinde söz konusu olayın onlara 'trafik kazası' olarak ihbar edildiğini söyledi. Öte yandan komisyon eski belediye başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun oğlu Mehmet Ali Somuncuoğlu'nu da dinledi. Ali Somuncuoğlu, abia Naz'ın öldüğü gün kendisini yolda gördüğünü ve şakalaştıklarını anlattı.

Komisyon üyesi mezarın açılarak incelenmesini talep etti

Rabia Naz’a ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından verilen raporun Trabzon’dan gelen bilgilerle hazırlandığına dikkat çeken bir komisyon üyesi de, “Mezar açılmak suretiyle bir inceleme yapılma imkânı varsa bunun da yapılmasını istiyorum” dedi.

11 yaşındaki Rabia Naz Vatan, 13 Nisan 2018’de evinin önünde yaralı halde bulunduktan sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Ölüm nedeninin tespiti için Adli Tıp Kurumu tarafından iki rapor hazırlandı. Raporlarda ölümün, genel beden travmasına bağlı kırık ve iç organ yaralanması sonucu meydana geldiği, yüksekten düşme ile uyumlu olduğu kaydedildi. Baba Şaban Vatan, intihar ettiği iddia edilen kızının intihar etmediğini, otomobil çarpması sonucu yaşamını yitirdiğini öne sürdü. Dahası çocuğuna AKP’li Eynesil belediye başkanının yeğeninin kullandığı arabanın çarptığını, AKP İstanbul Miletvekili Nurettin Canikli’nin de devreye girerek kazanın örtbas edildiğini ileri sürdü.

 

Meclis Araştırma Komisyonu, üçüncü toplantısında, Giresun’un Eynesil ilçesinde gerçekleştirdiği geziyi gözden geçirdi. Komisyon, ayrıca Rabia Naz Vatan’ın ölümü ile ilgili soruşturmada görev alan kamu görevlilerini, eski belediye başkanını ve Vatan’ın yakınlarını dinledi.

Polis memuru Sevinç: Suçluysak kınama cezası almam güldürücü

Komisyona bilgi veren polis memuru Kutlay Sevinç, Rabia Naz Vatan’ın günlüklerine rastlamadığını, bilgisayarına baktığını, akıllarına önce Mavi Balina geldiğini, ancak bir şey bulamadıklarını söyledi. Sevinç, olaydan birkaç ay sonra tayininin çıktığını, soruşturmayla ilgili eleştiriler getirdiğini ve hakkında da soruşturma açıldığını söyledi. Rabia Naz Vatan’ın ölümü ile ilgili hakkında niye soruşturma açıldığının gerekçesini bilmediğini aktaran Sevinç, üstlerinden de öğrenemediğini söyledi.

Sevinç, “Bu olayda biz suçlu muyuz? Suçluysak biz niye burada duruyoruz hâlâ? Bana ‘kınama’ cezası veremezsiniz, çok hafif, güldürücü, komik, aşağılayıcı bir ceza. Ya ihraçtır, devamında da hapis cezasıdır eğer varsa benim suçum” dedi.

Sevinç, evde inceleme yaparken birilerinin ‘Çanta burada’ dediğini duyduğunu; ancak Rabia Naz Vatan’ın çantasını kimin aldığını, çantaya ne olduğunu bilmediğini aktardı.

Polis Başmüfettişi Davut Karakülah da ‘ihmal’ gerekçesiyle üç arkadaşına ‘kınama’ cezası verildiğini belirterek, “Tam bilmemekle beraber dışarıdan edindiğim bilgi ‘görevi ihmal’den iki veya üç arkadaşa ‘kınama’ cezası verildi. İlk görev yerinde emniyet şeridi almamak veya o çantayı bulmakta gösterdikleri ihmal gibi, tam net bilmemekle beraber; ama Başkanlığımız uygun görürse resmî bir yazıyla daha önceki evveliyatını alabiliriz” dedi.

Polis memuru Kalkan: Şaban Vatan ‘anten direğinin üzerine çıktı, karate hareketi yapıyordu’ dedi

Polis memuru Ruhi Kalkan ise “Bize trafik kazası olarak ihbar edildi; ancak olay yerindeki mevcut şeyler trafik kazası emaresi olmadığı için biz ‘Başka bir yerde olabilir, getirilebilir’ düşüncesiyle hareket ettik” bilgisini verdi. Komisyon üyelerinin, Rabia Naz’ın ölümüyle ilgili “Bu olayı önce ‘trafik kazası’, sonra ‘düşme’, sabah 6’dan sonra da ‘şüpheli ölüm’ diye söylemişsiniz doğru mu?” demesi üzerine Kalkan, “İlk önce Şaban Vatan, ‘Anten direğinin üzerine çıktı, karate hareketi yaparken, bunları yapıyordu, burada dengesini kaybetmiş düşmüş olabilir’ gibisinden anlattı. Ben kafayı taktım, defalarca olay yerine gidip geliyorum. Kan izi, başka bir şey arıyorum. Çünkü her iki yerde de kan izi bulamamak beni çıldırttı. Benim düşüncem bulunduğu yere düşmüşse, oraya düşmedi, atladı. Kendisi istemediği müddetçe düşmez. Binayı gördüyseniz, bina Ören yolundan görülen bir yer, orada öyle bir saldırıya uğrasa bağırır. Ben olsam bağırırım, atmam kendimi aşağıya. Bu yüzden Rabia Naz’ın ölümünün şüpheli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Polis memuru Rabia'nın çantasında not bulduğunu iddia etti: "Birkaç tane hap içeceksin. Ölmekten bu kadar mı korkuyorsun?"

Rabia Naz’ın çantasını olaydan 10-15 gün sonra karakolda incelediğinde bir A4 kağıdı bulduğunu, ders notu olarak tarif ettiği kağıdın arkasında kurşun kalemle yazılmış bazı ifadeleri komisyon üyelerine aktaran polis memuru Kalkan, “O notu savcıya da götürdüm ‘Birkaç tane hap içeceksin. Ölmekten bu kadar mı korkuyorsun? Annem kızar’ gibi cümleler yazılı” dedi.

Komisyonun, “Kendi yazısı olduğunu nasıl biliyorsunuz?” sorusuna ise polis memuru, “Kendi yazısı demiyorum. Sadece el yazısıyla yazılmış bir not diyorum, kendi yazısı demiyorum. ‘Savcım, bu, Rabia’nın çantasındaki yazıyı –kendi el yazısı örnekleri de var yeteri kadar- ister kendisi yazsın ister başkası yazsın ister bir incelemeye gönderin, kendisinin yazıp yazmadığını tespit edelim’ dedim” yanıtını verdi.

Eski belediye başkanı: Şaban Vatan önce ‘düştü, intihar etti’ dedi

Komisyona bilgi veren eski Eynesil Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu ise Rabia Naz Vatan’ın ölüm haberini alır almaz hastaneye gittiğini söyleyerek, “O süreçte baba Şaban ile görüştük, defnine varana kadar da yanındaydık. Baba Şaban önce ‘Düştü, intihar etti’ şeklinde cümleler kullandı. Bir ay sonra ‘Benim kızıma araba çarptı’ dedi. Önce ‘Beton arabası, mikser çarptı’ dedi. Sonra ‘Siyah bir hafif ticari araç’ dedi” diye konuştu.

"Oğlumu yurt dışına göndermemle ne ilgisi var?"

Komisyon üyelerinden Jale Nur Süllü, Somuncuoğlu’na, Rabia Naz Vatan’ın ölümünden sonra üç oğlundan birisini evlendirip, yurt dışına göndermesinin, olayla bağlantısı olup olmadığına ilişkin iddiaları sordu. Somuncuoğlu, “Olayla ne alakası var, onu anlayamadım” diye cevap verirken, Rabia Naz’ın öldüğü gün hastanede müdahale odasında olduğu iddiasıyla ilgili de “Tanıkların öyle ifadeleri varsa ispatlasınlar. Orada kamera var, başhekim var, doktor var. Varsa, söylesinler, kaydı vardır” dedi. Somuncuoğlu, komisyon üyelerinin kendisi ve ailesi ilgili, tanıkların ifadelerini hatırlatmaları üzerine, “Rabia Naz’ın ölümü ile ilgili hiçbir ilgimiz yok. 23 kişiyi daha önce suçladılar, 24’üncü kişi benim” dedi.

Eski belediye başkanının oğlu: "Rabia Naz ile şakalaştık, 'Naz, o dondurmayı bana ver' dedim"

Komisyona davet edilen eski belediye başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun oğlu Mehmet Ali Somuncuoğlu ise Rabia Naz’ı ölmeden önce gördüğünü söyleyerek şöyle konuştu: 

“Ören yolu dediğimiz mevkide bir elinde dondurma vardı, bir elinde de poşet vardı nazar boncuklu. Biz ailecek görüştüğümüz için, Şaban Vatan’la olsun, Muhammet Vatan’la olsun, ailecek görüşüyorduk; onlar bize gelir, biz onlara gideriz. Durdum yanında, takıldım hatta ‘Naz, o dondurmayı bana ver, ben yiyeyim, sıcakladım’ dedim. O da ‘Yok ağabey’ dedi, ben dereye devam ettim” dedi.

Komisyon üyelerinin, “Siz Rabia Naz’ı dondurma yerken gördüğünüzü hatta inip yanaklarını sıktığınızı, şakalaştığınızı ifade etmişsiniz” demesi üzerine, Mehmet Ali Somuncuoğlu, “Yanaklarını sıkmadım. Arabanın sağ camını indirdim, şakalaştık, o kadar” dedi.

Rabia Naz Vatan’ın akrabası Güler Vatan da şu bilgileri verdi:

“‘Naz burada yatıyor’ dediler. Sonra aşağıya indim, baktım, yatıyor. Bağırmaya başladım, o benim sesimi duyduğunda başladı hareket etmeye, ellerini sıkıp ‘beni kurtar cici anne’ der gibi böyle kafasını salladı, ses çıkarmaya başladı. Yüzüne falan dokundum, baktım ayak falan kötü, sonra bağırmaya başladım ‘ambulansı arayın’ diye. Düşme sesi duymadım. Burada bir-iki ay önce de bir trafik kazası olmuştu, orada çocuğa çarpıp araba kaçmış gitmişti, 20 yaşındaki delikanlıya.”

Güler Vatan, Naz’ın çok farklı bir çocuk olduğunu belirterek, “Annesi cenazede ‘Kızım ben sana bağırdım da mı sen kendini attın?’ diye cümle kullanmış. Şaban da ‘Ben çözdüm, tekvando hareketi yaparken bir gün önce izin aldı, oraya çıktı; çünkü herkesten önde lider ruhluydu kızımız, herkesten önde olacaktı’ dedi bize 1 ay boyunca” ifadelerini kullandı.

Eski belediye başkanının yeğeni de dinlendi: Doblo araç ustama ait

Eski belediye başkanının yeğeni Bilgehan Somuncuoğlu, Şaban Vatan’ın gündeme getirdiği ve araştırılmasını istediği siyah Doblo aracın ustasına ait olduğunu söyledi. Olaydan aylar sonra trafik kazasının gündeme geldiğini belirten Bilgehan Somuncuoğlu, iddiaları duymasının ardından Şaban Vatan ile görüştüğünü, Vatan’ın kendisine şu cümleleri kurduğunu iddia etti:

“ ‘Ya ben araba kullanan herkesten şüpheleniyorum. Eşimin şoförlüğü bilse ondan da şüphelenirim. Bu araba çarpması. Düşme olamaz. Düşme olursa intihar oluyor. İntihar olursa olay bize dayanıyor’ dedi Şaban Vatan. ‘İddia ettiğin siyah Doblo için savcılıktan karar çıkarmayı beklemeye gerek yok, anahtarını vereyim sana, git incele’ dedim. Telefonumu vereyim, hani teknoloji var -kimle o gün beni aramışlar, öyle iddia ediyormuşsun falan- git telefonumu da incele. Böyle de bir görüşme oldu Şaban’la aramızda, başka da bir şey olmadı.”

"Ben bu olayla ilgili adı geçene selam vermeye korkar oldum"

Oto yıkamacı Alper Nalbant’ın komisyonun toplantısına çağrılmasına rağmen neden katılmadığını bilip bilmediğinin sorulduğu Bilgehan Somuncuoğlu şunları söyledi:

“Ben bu olayla ilgili adı geçene selam vermeye korkar oldum. Bizim olayla uzaktan, yakından hiçbir alakamız olmadan öyle senaryolar okuyorum ki, hiçbir polise merhaba diyemiyoruz. Biz polisi, hâkimi, savcıyı satın almışız, ben Nurettin Canikli’nin kasasıymışım… Bayiliğimizi iptal ettiler, iş yerimize gelen müşterilerimizde düşüş oldu. Hani bir an önce çıkar bu işin ne olduğu ortaya da inşallah rahat ederiz.”

Rabia'nın çantasını çatıda bulanlardan Neşet Usta: Bütün şüpheleri üstünden atmak için ‘Bu, burada değildi' der gibiydi

Rabia Naz’ın çantasını çatıda bulan üç kişiden biri olan dayısı Neşet Usta komisyona Şaban Vatan’ın gündeme getirdiği iddialara katılmadığını söyledi. “Şüpheli bir şey sezdin mi” diye sorulan Usta, Rabia Naz’ın yengesini kastederek şunları anlattı:

“Görele Savcılığına verdiğim ifade de Güler Vatan’dan bahsetmiştim, çanta bulunduğu zaman o da yukarı çıkmıştı ‘Bu çanta burada değildi; burada olsaydı ben de görürdüm, bu çanta buraya sonradan bırakıldı’ diye bir ifadesi var, çanta ilk bulunduğu an böyle bir ifadesi vardı. O bana biraz hissiyat olarak yapmacık geldi. Sanki oraya bırakıldı da biliyor da bütün şüpheleri üstünden atmak için ‘Bu, burada değildi; bu, burada yoktu; bu, buraya sonradan bırakıldı’ der gibi bir ifade. Yani öyle bir sezinleme sadece.”