Gündem

Rabia Naz'ın babası Şaban Vatan: Nurettin Canikli tüm gerçekleri açıklamak zorunda

13 Temmuz 2021 17:20

Giresun'un Eynesil ilçesinde şüpheli şekilde yaşamını yitiren 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan'ın babası Şaban Vatan, "Olay yeri incelemedeki polislerin ifadelerinde birçok çelişki var. Adli tıp kurumlarını bile, kendi talimatlarıyla itibarsızlaştırdılar. Bu olayın içinde Nurettin Canikli, Coşkun Somuncuoğlu, Rabia'yı olay yerine bırakmışlardır! Olayın içerisinde öz kardeşim olan Muhammet Vatan da var. Nurettin Canikli tüm gerçekleri açıklamak zorunda. Kamuoyuna açıklama yapmaya çalışıyorlar ama aynı zamanda beni nezarete attırıyorlar" açıklamasını yaptı. 

Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, "Rabia Naz'ı olay günü ilk olarak ne zaman ve nasıl gördünüz?" sorusuna Şaban Vatan, "12 Nisan 2018'de, Trabzon'daydım ve bir iş görüşmesine gidiyordum. Kardeşimin eşi beni aradı ve 'Rabia evin önünde, çok kötü. Gelmen lazım' dedi. Rabia'nın okulu 16.30'da dağılıyordu, Rabia'yı 1 saat sonra evin önünde buluyorlar zaten. O 1 saat ne olduğu belli değil hala. Ben de o panikle birkaç dakikada hemen olay yerine gittim ve 112'yi aradım. Evin önüne vardığımda Rabia Naz'ı gördüm. Sanki birisi kucağına almış ve sonra yere bırakmış gibiydi. Elleri yanlardaydı ve üzerinde tozlar vardı. 'Kızımı buraya kim bıraktı?' diye feryat ettim. Ben de ambulansa bindim, ara camdan hep sesleniyordum kızıma. Ayağı cansız bir halde gibiydi. Öncesinde kızımın ayağına bir şeyler yapılmış. Ancak sonra ayakkabısının içerisinde kan olduğu da ortaya çıktı. Ben kızımın öleceğini hiç düşünmemiştim, ayağında bir sorun vardır diye düşündüm. Kalp masajı yapılmış ve kurtarılamadı, hastanede vefat etti." yanıtını verdi.

Vatan, Sinem Nazlı Demir'in sorularına şu yanıtı verdi:

-Otopsi raporunda ne söylendi?

'Bana adli tıptaki görevli 'Bu çocuğun ölmesi için kan kaybetmesi gerek. Aldığı yaralardan ölmemiş. Ayağının kan boşaltmış olması gerekiyor.' dedi. Ancak ayak temizlenmişti sanki! Kızımın ölümüne neden olacak kadar kan yoktu. Ayağın temizlenmiş olduğu belliydi. Devlet Hastanesi'ndeki cerrah uzmanı da Rabia'nın ayağında kesik olduğunu söyledi. Hacettepe Üniversitesi'nin ilk raporlarında 'Yayada araç çarpması sonucu oluşan hasarlar mevcut' dendi. Bu örtbası yapan, AKP'nin şu andaki yöneticileri, bizzat bu işin içindeler. Çocuk katilini korudular. Rabia için 'düştü, intihar etti' bile dediler. Son görüntülerde Rabia'nın sırtında sırt çantası vardı mesela. Olay yeri inceleme, her yeri inceledi ama çantası bulunamadı. Ancak gece yarısı okul çantasını terasın kapısının yanında bulduk. Bu çantayı buraya kim koydu? Çantanın olay yeri inceleme sırasında görülmeme şansı yok. Biz bu konunun üzerinde durunca, 1 yıl sonra dava dosyasına eklediler. İnceleme polisi tüm alanı inceledi ve biz inceleme polisinin çantayı oraya bıraktığını savunuyoruz.'

-Şu an dava ne durumda?

'1 yıl önce takipsizlik kararı verdiler. Hiçbir şekilde araştırmıyorlar. İstanbul Barosu'ndaki avukatlarla beraber Anayasa Mahkemesi'ne başvurduk. Oradan bir sonuç bekliyoruz. Türkiye'deki mahkemelere de, adalet sistemine de güvenmiyoruz. Süleyman Soylu gözümüze baka baka yalan söyledi. Süleyman Soylu yalancıdır. Bu olayın üzerini kapatmaya çalışanlar var. Gerekli çalışmaları yapmadılar. Şüpheli bir araç var ve bu aracın bilgilerine ulaştık. Görüntü kayıtlarını yok saydılar. Ambulans kayıtlarını dosyaya eklemediler, 'silinmiş' dediler. Delilleri yok eden ve olayı intihar gibi gösteren bizzat olay yeri inceleme polisidir. Ön talimat, Giresun İl Emniyet Müdürlüğü, ve valiliğindendir! Çocuk dosyasına, hukuka aykırı olarak takipsizlik kararı verdiler. Savcılık bile en başta 'itme veya düşme' ibaresini ekliyor ancak bu dikkate alınmadı. Olay yeri incelemedeki polislerin ifadelerinde birçok çelişki var. Adli tıp kurumlarını bile, kendi talimatlarıyla itibarsızlaştırdılar. Bu olayın içinde Nurettin Canikli, Coşkun Somuncuoğlu, Rabia'yı olay yerine bırakmışlardır! Olayın içerisinde öz kardeşim olan Muhammet Vatan da var. Nurettin Canikli tüm gerçekleri açıklamak zorunda. Kamuoyuna açıklama yapmaya çalışıyorlar ama aynı zamanda beni nezarete attırıyorlar. Cumhurbaşkanı dahi hesap vermek zorundadır. Tüm dünya Rabia Naz'ı konuştu. Yıllarca Rabia işareti yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rabia Naz konusunda bir tek kelime etmedi. Bu olayın içindeki insanlar birbirlerini koruyorlar. Söz konusu adaletse, makam önemli değildir. Öz kardeşimin eşi bile ifade değişikliği yaptı. Burada bir çocuğun canı söz konusu, kimin ne suçu varsa hesap verilmelidir. Rabia Naz'ı oraya bıraktılar, soruyoruz Rabia Naz'ı oraya kim bıraktı? Bu olayın cinayet olduğu her haliyle bellidir ve hastanede son nefesini vermiştir. Ölen tüm çocukların hesabını vermek zorundalar.'