Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Dolmabahçe Sarayı’ndaki görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı. Putin Türkiye'nin Suriye tavrı için, "Suriye’deki insani durum için pozisyonlarımız birbirine benziyor ancak Suriye'nin geleceği nasıl oluşturulacak konularında farklı düşüncelerimiz var” dedi.
Putin, yaptıkları görüşmelerde Gazze, Suriye sorunu ve Orta Doğu'daki durumun ele alındığını dile getirerek, Başbakan Erdoğan ve ekibine, bu konudaki yapıcı ve iyi sonuç getirecek gelişmeleri için teşekkür etti. Toplantılarda Suriye'deki insani durumun ele alınıp alınmadığı ve Türkiye'nin pozisyonuna ilişkin bir soru üzerine Putin, şunları söyledi:
‘Suriye’nin geleceği nasıl, hangi metodla oluşturulacak’
“Biz, bu sorunu hem insani açıdan hem diğer açılardan görüştük. Suriye'deki olaylar, Suriye'deki olup bitenlerle ilgili pozisyonlarımız birbirine benziyor. Suriye'nin geleceğiyle ilgili pozisyonlarımız aynı ama 'Suriye'nin geleceği nasıl, hangi metodlarla oluşturulabilir' bu konuda farklılıklarımız söz konusu.
Sayın Başbakan'la gerçekleştirdiğimiz görüşmeler sırasında yeni fikirler üretildi, söylendi. Biz bu fikirler üzerinde çalışacağız. Tabii ki bir ülkenin topraklarına ateş açılıyorsa bu olayları görmemek çok zordur. Türkiye ve Rusya, komşu ülkelerdir. Her ülkenin büyük sorumlulukları var. Bizim de sorumluluğumuz var çünkü bu olaylar, Rusya milli sınırlarına da çok yakın meydana geliyor. Türk dostlarımızda gerekli danışmalarda bulunacağız bu konuda.”
Putin’i şaşırtan soru
Toplantıda bir gazetecinin, "Suriye’nin nükler silahlarını kullanmayacağını garanti ediyor musunuz?" şeklindeki sorusu Putin’i hem şaşırttı hem gülümsetti. Putin, "Şaka mı yapıyorsunuz? Suriye’nin nükleer silahı mı var. Suriye’nin nükleer silahı yok. Nükleer silahın üretimine yakın bile değil" dedi.
‘Türkiye'nin kaygılarını anlıyoruz’
Patriot'un geçmiş nesil bir sistem olduğunu kaydeden Putin, Türkiye'nin sınırda meydana gelen olaylarla ilgili kaygılarını anladıklarını ve bunları paylaştıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Bu durumda sınırda durumun kışkırtılması için ek durumun oluşturulması yanlıştır. Rusya'nın tutumuna gelince... Biz, Suriye'de rejimin avukatı değiliz, onu korumuyoruz. Bizi kaygılandıran, Suriye'nin geleceğidir. Yakın geçmişte yapılan hataların tekrarlanmasını istemiyoruz. Libya'daki militanları bazı rejimler destekledi ve sonuçta bu da ABD Büyükelçisi'nin ölümüyle sonuçlandı. Önce atılacak adımların sonuçları düşünülmeli. Bu konuyu ele aldık, görüştük. Yeni fikirler ortaya atıldı. Bunlar üzerinde çalışılması lazım. Bu sorunun çözümüne yönelik birlikte çalışmamızı sürdürmemiz lazım.”
‘Garanti verecek durumda değiliz’
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye konusunda garanti verecek durumda olmadıklarını belirterek, “Suriye öyle bir durumda ki, komşularına herhangi bir taarruzda bulunacağını sanmıyorum. Burada bir uzman olmak da gerekmiyor, özel servis istihbaratlarına dayanmak gerekmiyor. Suriye, sınırda bir ülkeye taarruzda bulunmak durumunda değil” dedi.
'Duvarda silah varsa...'
Putin "Rusya olarak BM’de alınacak yaptırımlara hayır oyu verdiniz ve Patriotlara karşı çıkıyorsunuz. Sizin bu konudaki çözüm öneriniz nedir?" sorusuna "Suriye’nin nükleer silahı yok. Hatta nükleer silah üretmeye yakın bile değil. Patriot sistemi dünyanın en iyi sistemi değil. Eski bir sistem. Piyesin başında duvarda silah varsa piyesin sonunda o silah ateş edecektir derler" diye cevah verdi.
İşte Çehov'un sözü...
Putin, Suriye ve Patriotlar hakkındaki soruya verdiği cevap Rus edebiyatçısı Anton Çehov'a ait. Ünlü edebiyatçınun tarihi sözleri ise şöyle “Hikâyeye başlarken, meselâ duvarda bir tüfek asılı olduğunu söylerseniz o tüfek ya hikâyenin sonunda ya da daha önce ateş etmelidir.”
Erdoğan: Toplantılar ilişkilerimizi güçlendiriyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Rusya arasındaki Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) Toplantısı'nın ilkini 2010 yılında gerçekleştirdiklerini belirterek, “Toplantılar hiç kuşkusuz ilişkilerimizin daha da güçlenmesinin, çok boyutlu bir ortaklığın niteliğini kazanmasının, temel nişanelerinden birisidir” dedi.
Hem bu orta vadeli programı hem de Eximbank ve Başbakanlık Yatırım Destek Ajansı'nın, Rus Siber Bank ile imzaladığı mutabakat muhtıralarını ekonomik alandaki işbirliği iradesinin memnuniyet verici yansımaları olarak gördüğünü dile getiren Başbakan Erdoğan, bu alanların yanı sıra iki ülke arasındaki insani ve kültürel ilişkileri de etraflıca ele alma imkanı bulduklarını, bu çerçevede kültür merkezlerinin kurulmasını, aziz şehitlerin hatıralarını özellikle yad edebilmeyi sağlayacak şehitlikleri karşılıklı şekilde açmaya dair anlaşmaları da imzaladıklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, bu anlaşmaların da geçen sene vizelerin kaldırılmasıyla ivme kazanan iki ülke arasındaki beşeri temaslara yeni bir anlam kazandıracağı inancında olduğunu belirterek, turizmde Rusya Federasyonu'nun, Almanya'dan sonra ikinci sırada yer aldığını, bu yüksek potansiyelin özellikle halkların kaynaşması noktasında çok büyük öneme haiz olduğunu kaydetti. Erdoğan, iki ülke halklarının birbirini daha yakından tanımasına yönelik bu çalışmaların kültürel değişimlerle birlikte farklı bir şekilde gelişme kaydedeceğini vurguladı.
Türkiye-Rusya ilişkilerinin bugünkü çabalar neticesinde çok daha aydınlık bir geleceğe kavuşacağını inandığını belirten Erdoğan, “Nitekim hedefimiz; 100 milyar dolar seviyesine ekonomik ve ticari ilişkilerimizle ulaşabilmektir. Bu yıl itibariyle 35 milyar doları, 10 yıl öncesine göre 7 kat arttırmak suretiyle gerçekleştirdiğimize göre inanıyorum ki önümüzdeki süreçte de 100 milyar doları yakalayacağız, hatta aşacağız” dedi.
‘Türkiye'de kendi çıkarlarını tabi ki düşünecektir’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, bir gazetecinin, “BM'nin İran'a yönelik ek yaptırımlarının gündeme gelmesinin ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın 'Rusya, bu açığı kapatmak konusunda destek verecek' şeklinde bir açıklaması olmuştu. BM'nin, İran'a yönelik ambargoları kapsamında petrol alımının azalmasından kaynaklanan petrol ihtiyacının Rusya tarafından desteklenebileceği yönünde bir beklenti vardı. Rusya bu anlamda bir destek verecek mi? Bu görüşmelerde petrol tedariki anlamında Rusya'dan herhangi bir destek konusu gündeme geldi mi?” şeklindeki sorusuna, şu yatını verdi:
‘Biz buna uymayız demedik’
“Bildiğiniz gibi İran, Rusya'dan sonra ikinci doğalgaz ithali yaptığımız ülkedir. Bu konuyla ilgili bize yaptırımlarda 'Buna da uyacaksanız, buna da uymanız gerekir' şeklinde bazı yaklaşımlar olduğunda 'Biz buna uyamayız' dedik. Bizim için stratejik öneme haizdir. Dolayısıyla bu ihtiyacımızı buradan karşılayacağımızı, zaten ilgililere hep söyledik. Şu anda bulunduğumuz nokta yine aynıdır. Çünkü bizim için stratejik ürün olması hasebiyle biz bunu alırız ve takas noktasında da yapmamız gereken takas neyse, bu takası da yapacağımızı yine kendilerine söyledik. Bundan sonra o istikamette olursa, devam ederiz. Çünkü buna benzer şeyleri farklı ülkeler yaparken oluyor da Türkiye böyle bir adım attığı zaman niye olmasın? Her ülke kendi çıkarlarını çok rahat düşünüyor. Türkiye de kendi çıkarlarını tabii ki düşünecektir.”