PTT’de taşeron işçi olarak çalışan ve Kargo-Sen’i kuran taşeron işçiler sosyal medyadan bir açıklama yayınlayarak çalışma koşullarını anlattı.
Çalışanlar olarak 'ciddi derecede mobbing ve baskı altında çalıştıklarını' dile getiren işçiler, ‘’Maalesef ne kâğıt üzerindeki taşeron şirket ne de PTT yönetimi bizleri muhatap almakta, sorunlarımızı çözmektedir. En büyük sorunumuz üvey evlat muamelesi görmemiz ve muhatap alınmamamızdır’’ ifadelerini kullandı.
PTT Kargo-Sen adına yapılan açıklama şöyle:
"Bizler ülke çapında 13 bini bulan sayımızla PTT’nin asıl işini yapmamıza rağmen hâlâ taşeron statüsünde çalıştırılan işçileriz. Hükümet, kamuda taşeron olayı bitecek dediği halde PTT’de taşeron düzeni devam etmekte olup, ayrımcılığa maruz kalmaktayız. Maalesef ne kâğıt üzerindeki taşeron şirket ne de PTT yönetimi bizleri muhatap almakta, sorunlarımızı çözmektedir. En büyük sorunumuz üvey evlat muamelesi görmemiz ve muhatap alınmamamızdır.
"Yapılan iş aynı olmasına rağmen; kadrolu, ihs’li, taşeron gibi birden fazla statüye yer verilmesinin açıklanabilir bir yanının olmadığı aşikârdır. Statüler arası ücret ve sosyal haklar da eşit olmayıp, büyük bir adaletsizlik yaratan bu durum, iş akışında da tam tersi yönünde işlendiği apaçık ortadadır.
"PTT’nin tüm birimlerinde çalışanlar için çalışma ortamının ve teçhizatlarının yetersizliğinden kaynaklı olarak başta iş kazaları olmak üzere çeşitli meslek hastalıklarının yüksek düzeyde arttığı gözükmektedir.
"Ağırlıklı olarak, PTT’ de iş yükü fazla olan merkezlerde geçmişte de görüldüğü üzere yeri geldiği zaman keyfe keder çalışma saatleri düzenlenmiş olup, çalışma saatlerinin çalışanlar içinde ayrımcılığa sebep olduğu görülmüştür. Ayrıca Türkiye’nin her merkezinde çalışanlar olarak ciddi derecede mobbing ve baskı altında çalışmaktayız.
"21’inci yüzyılın Türkiye’sinde ve 150 yılı aşkın geçmişi olan köklü bir kurumda; mesai saatleri dilimi içinde yemeğimizi ve çayımızı kendi cebimizden karşılamayı bir kenara bırakıp, taşeron olduğumuz beyan edilerek içme suyunun bile PTT tarafından karşılanmaması ortaya konulan ayrımcılığın açık kanıtıdır. Çalışanlar olarak, 21’inci yüzyılda yemeğimizi evde sefer tasına koyup yemek molasında PTT tarafından tarafımıza tahsis edilmiş yemek salonunun olmayışından dolayı, çalıştığımız servisin her bir köşesinde yemek saatlerinde trajikomik olaylara şahitlik ediyoruz.
"Kusurumuz ispatlanmadığı hallerde bile, kayıp ve hasar durumunda işi direkt biz firma personelleri olarak yaptığımız için, biz çalışanlar zan altında bırakılarak maaşlarımızdan haksız paralar kesilmektedir. Çalışma Bakanlığının müfettişleri kurumumuzu denetledikleri zaman haksız kesintilerin olduğunu hatta kurumun bu kesintiye sebep olan olayları ve kişileri kanıtlamak zorunda olduğuna karar vermesine rağmen, kusurlu olanların nasıl ve ne şekilde tespit edildiği bilinmemekle birlikte kesintiler hâlâ aynı şekilde devam etmektedir.
"Biz çalışanlar olarak, hak tanımaz bu köhne sistemi kabul etmiyoruz. Hükümetin uygulamaya koyduğu tüm kamuda aracıların ( taşeron şirketlerin ) kaldırılması politikası çerçevesinde PTT de taşeronluğun kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu doğrultuda; biz çalışanlar olarak emeğimize sahip çıkmak, kendi sözümüzü söyleyebilmek için kendi bağımsız sendikamız olan PTT KARGO-SEN’i kurduk.
"Bilinsin ki; çabalarımız çalışanları bölmeyen, işverene veya şirketlere dayanmayan, herhangi bir siyasi ideolojinin etkisinde kalmadan, her çalışanın katkı sunduğu, sözünü söyleyebildiği, kararlı ve sürekli bir çaba içerisinde mücadeleci olan bir anlayışla devam edeceğiz.
"Meslektaşlarım olarak yaşanan bu haksızlıkların son bulması için, biz birbirimize destek olmaya ve bizlerle birlikte dayanışmaya tüm çalışan arkadaşlarımızı davet ediyoruz."