Gündem

Prof. Kaboğlu: Anayasa Mahkemesi, cumhurbaşkanlığı kararnameleri hakkında henüz karar vermedi

TBMM’de kanunlaşan teklif maddelerinin yüzde 78’i torba nitelikte

23 Mayıs 2019 11:37

T24 Ankara

CHP İstanbul Milletvekili Prof. İbrahim Kaboğlu, Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı kararnameleri konusunda henüz hiç karar vermediğine dikkati çekti. 27’nci yasama döneminde 1180 maddelik 37 Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarıldığını, 134 kanunda da birden çok kez değişiklik yapıldığını belirten Kaboğlu, “Biz yasama olarak, 600 kişi 503 maddeyi görüştük ve sonuca bağladık. Şimdi, bu açıdan bakıldığı zaman, tabii ki 2’nci parti olarak Anayasa Mahkemesinin kapısını hep biz çalmak zorunda kaldık ve Anayasa Mahkemesine başvurumuzun haklılığını da beş parti temsilcisi dile getirmiş oldu çünkü hepsi nitelikten yakındı” diye konuştu.

Prof. Kaboğlu, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen ekonomi ağırlıklı torba teklif görüşmelerinde şu açıklamaları yaptı:

Bugüne kadar 27’nci Dönem yasama faaliyetinde 37 Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarıldı. 1.880 madde; 12 torba kanun çıkarıldı, bunların sayısı 381 madde olarak belirtilebilir. Kanun tekliflerinin neredeyse yarısından fazlası torba şeklinde görüşüldü; 30 teklif yasalaştı ve 503 madde görüşüldü. Görüşülen bu 503 maddenin zaten 381’i torba maddesi olarak geçiyor. Bütün hepsinin toplamı; kanunlaşan teklif maddelerinin yüzde 78’i torba ve hâliyle sonuçta 12 torba kanun teklifiyle 134 kanunda değişiklik yapıldı ve bunların çoğu, 134 kanunda yapılan değişiklikler bir kereyle sınırlı değil birden çok kez değişiklik yapıldı.

Şu anda görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin değiştirdiği kanunlar yine burada görüşülen, Mecliste görüşülen, kanunlaşan kanunlarda 2’nci, 3’üncü veya 4’üncü kez değişikliği ifade ediyor. Sonuç olarak, nicelik açısından baktığımız zaman Cumhurbaşkanlığının bizden daha hızlı çalıştığını görüyoruz çünkü 1.880 maddeyi kararnameye bağlamış bulunuyor.

Biz yasama olarak, 600 kişi 503 maddeyi görüştük ve sonuca bağladık. Şimdi, bu açıdan bakıldığı zaman, tabii ki 2’nci parti olarak Anayasa Mahkemesinin kapısını hep biz çalmak zorunda kaldık ve Anayasa Mahkemesine başvurumuzun haklılığını da beş parti temsilcisi dile getirmiş oldu çünkü hepsi nitelikten yakındı.

Keşke daha az Anayasa Mahkemesine gitseydik çünkü burası ne kadar nitelikli yasa çıkarırsa Anayasa Mahkemesine gitme olasılığı, gereği o kadar azalır ve Anayasa Mahkemesi de daha az sayıda yasa üzerinde daha nitelikli karar verir. Fakat burada ilginç olan bir husus var: Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanlığı kararnameleri konusunda henüz hiç karar vermedi.

Bizim 27’nci Dönemde götürdüğümüz yasalar konusunda sadece bir yasa hakkında karar verdi, o da Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin görev sürelerinin uzatılmasına dair kanuna ilişkin olarak ve bunun da kuşkusuz güncel olarak ne tür sorunlar yarattığını hep birlikte yaşıyoruz. Birkaç cümleyle Anayasacı olarak ona da değineceğim ama izninizle bir üniversite mensubu olarak üniversiteler konusuna ve Anayasa Mahkemesi kararı 3’üncü maddede gerekçe kabul edildiği için, bu 2 maddeye değinmekle bu teklif hakkındaki görüşümü toparlayacağım.

Üniversitelerden herhangi bir yargı kararı olmaksızın uzaklaştırılmış olması ve onların bir tür sorgusuz sualsiz, yargısız infaz işlemine tabii tutulmak suretiyle sivil ölüme terk edilmiş olmaları ve bunun karşısında -ki bunların sayısı 5 bin, 6 bin olarak hesaplanmaktadır- sürekli üniversite kurulması ve kurulan üniversitelerin birkaç kişiyle, 10 öğretim üyesiyle, hatta unvanları en düşük elamanlarla üniversite tedrisatının yapılmaya çalışılıyor olması arasındaki çelişki. Yani nicelik ve nitelik çelişkisinin ötesinde, üniversite dışında bırakılmış çok nitelikli öğretim üyeleriyle bugün üniversitelerde ders verdirilen öğretim üyelerinin ne kadar nitelik açısından sorun yarattığıdır.