T24 - Ergenekon’un tutuklu hasta sanığı Haberal’a kötü haber. Mahkeme, Çapa Tıp Fakültesi’nin verdiği ancak gizlendiği ortaya çıkan “taburcu edilebilir” raporunu istedi. Haberal, Adlî Tıp’a sevk edildi
Bir yıl önce doktorların verdiği taburcu raporuna rağmen “Ani ölüm riski altında olduğu” gerekçesiyle cezaevi yerine hastaneye gönderilen Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal, Adlî Tıp Kurumu’na sevk edildi. Dokuz hâkimi kendisini tabur etmediği için tazminat ödemeye mahkûm ettiren Haberal’ın durumunu Adlî Tıp’ın vereceği rapor netleştirecek.
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamenin sanığı olan Prof. Dr. Mehmet Haberal, 12 Nisan 2009 tarihinde gözaltına alındı. 17 nisanda tutuklanan Haberal, kalp rahatsızlığı nedeniyle İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’ne yatırıldı. 19 aydır cezaevi yüzü görmeyen Haberal, “Ani ölüm riski altında olduğu” gerekçesiyle tahliye kararı vermeyen dokuz hâkimi tazminat ödemeye mahkûm ettirmişti. Ancak Çapa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Kurul üyeleri olarak Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Vedat Sansoy, Prof. Dr. Tevfik Gürmen ve Dr. Cengizhan Türkoğlu’nun hazırladığı rapor, Haberal’ın ayaktan tedavi olabileceğini ortaya koymuştu.
Ayakta da tedavi görebilir
Taraf’ın ortaya çıkardığı heyet raporunda şunlar yer alıyor: “Hasta Mehmet Haberal’ın sağlık durumu değerlendirilmiş ve tıbbi tedavisine ayaktan devam edilerek, bir ay sonra kontrole gelmek üzere taburcu edilmesine karar verilmiştir.” Uzman doktorların raporuna rağmen Mehmet Haberal, cezaevi yerine hastanede yatmaya devam ediyor.
Mahkeme Adlî Tıp’a sevk etti
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, geçen hafta görülen duruşmalarda sanık ve avukatların taleplerine ilişkin değerlendirme yaparak, ara kararlarını açıkladı. Tutuklu olup halen hastanede yatan dosya sanıkları hakkındaki tüm sağlık raporlarının Bakırköy ve Silivri Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilmesini hükme bağlayan mahkeme heyeti, mahkemeye daha önceki yazışmalarda gönderilmeyen ve geçen hafta ulaşan Haberal’ın hastaneden taburcu edilebilecek durumda olduğuna dair 16 Ekim 2009 tarihli heyet raporuyla ilgili olarak tüm evrakın Beşiktaş’taki İstanbul Başsavcıvekilliği’ne gönderilerek gereğinin yapılmasına karar verdi.
İkinci rapor: Ayaktan tedavi
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne müzekkere yazılarak 28 Eylül 2009’da hazırlanan ve hastanın ayaktan tedavisinde sakınca bulunmadığının belirtildiği, altında da Doç Dr. Cengizhan Türkoğlu’nun imzasının bulunduğu raporun istenilmesine karar veren mahkeme heyeti, rapor geldiğinde de Adlî Tıp Kurumu’na gönderilmesine hükmetti. Haberal’ın nihai sağlık durumuyla ilgili rapor aldırılması için Adlî Tıp Kurumu’na sevk edilmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, yine bu sanık hakkındaki tüm sağlık raporlarının da bu kuruma gönderilmesine karar verdi.
Ecevit’e yapılan tedavi soruldu
Merhum Başbakanlardan Bülent Ecevit’in hastalığından dolayı basına yansıdığı kadarıyla GATA’da da tedavisi devam ettiği dikkate alındığında, bu kuruma da yazı yazılarak hastanede yattığı süre içerisinde yapılan tüm işlemler, tanzim edilen evraklar, rapor gibi yazılı ve dijital belgeleri isteyen mahkeme heyeti, bu belgelerin de Adlî Tıp Kurumu’na gönderilmesine hükmetti. Ecevit, Haberal’ın başında olduğu Başkent Üniversitesi Hastanesi’ne yatırılmıştı. Hastanedeki tedavi sonrası Ecevit’in sağlığının bozulması kuşkulu bulunmuştu.
Jandarmadan kayıt listesi istendi
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin aldığı diğer ara kararlar şöyle:
» Jandarma Genel Komutanlığı’ndan tutuksuz sanık emekli Orgeneral Mehmet Şener Eruygur’un Jandarma Genel Komutanı olarak görev yaptığı dönemde, 2003-2004 yıllarının tamamını içerisine alacak şekilde aylık faaliyet programlarının istenmesi,
» Tutuklu sanıklar Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur’un Jandarma Genel Komutanlığı’nda görev yaptıkları 2003- 2004 yıllarında, kendilerini ziyaret eden kişilerin listesinin istenmesi,
» Tutuklu sanık eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun, Jandarma Genel Komutanı’na 22 Eylül 2003 günü saat 16.40’ta ve 20 Ocak 2004 tarihinde saat 18.30’da bir ziyaretinin olup olmadığının tesbiti için kamera kayıtlarının gönderilmesi,
» Zir Vadisi ve Sapanca’daki ev aramasında çıkan bazı mühimmatın Emniyet Genel Müdürlüğü ve Genelkurmay Başkanlığı envanterinde kayıtlı bulunup bulunmadığının sorulması,
» 2000 yılından itibaren İnönü Üniversitesi’nde güvenliği sağlayan birimlerin sorumlu düzeydeki tüm görevlilerinin açık kimlik ve adreslerinin gönderilmesi.
