T24- PKK terör örgütünün şehir yapılanması KCK'ya yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen BDP PM üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı ile Belge Yayınları yetkilisi Ragıp Zarakolu'nun da aralarında bulunduğu 44 kişi tutuklandı. 
Savcılıkça tutuklanmaları istemiyle gönderilen 47 şüpheliden, aralarında Prof. Dr. Büşra Ersanlı ile Belge Yayınları yetkilisi Ragıp Zarakolu'nun da bulunduğu 24 kişinin nöbetçi İstanbul, 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ifadesi alındı.
Mahkeme, Ersanlı ve Zarakolu'nun da aralarında bulunduğu 23 kişinin ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçunun niteliği, mevcut delil durumu ve kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi. Mahkeme 1 kişiyi de serbest bıraktı.
Mahkemenin kararının şüphelilere okunmasının ardından, şüpheliler ve avukatları alkışlı protestoda bulundu.
Bu şüphelilerin savcılık ve mahkemedeki işlemleri yaklaşık 32.5 saat sürdü.
Bu arada akşam saatlerinde de soruşturma kapsamında 2. grupta ifadesi alınarak adliyeye sevk edilen 21 kişi daha tutuklandı. Savcılıkça tutuklanmaları istemiyle gönderilen 47 şüpheliden, 23'ünün daha İstanbul, 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ifadesi alındı. Mahkeme, 21 kişinin tutuklanmasına, 2 kişinin de serbest bırakılmasına karar verdi. Böylece, şüphelilerin çokluğu nedeniyle mahkeme işlemleri 2 hakim tarafından 2 grup halinde yürütülen 47 kişiden, toplam 44 kişi tutuklanırken, 3 kişi serbest bırakıldı.
Ersanlı ve Zarakolu suçlamaları reddettiBüşra Ersanlı ve Belge Yayınları yetkilisi Ragıp Zarakolu, mahkemede verdikleri ifadelerde suçlamaları kabul etmediler. Tutuklanması istemiyle sevk edildiği İstanbul Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesinde sorgusu yapılarak savunması alınan Ersanlı, hakkındaki suçlamayı kabul etmediğini belirterek, ''Benim silahlı terör örgütüyle hiçbir ilgim olamaz. Hatta şüphesini dahi kabul edemem'' dedi.
Halen BDP Parti Meclisinde üye olarak görev yaptığını ve ayrıca partinin Anayasa Komisyonu üyesi olduğunu anlatan Ersanlı, ''Marmara Üniversitesi İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bölümünde öğretim üyesiyim. KCK isimli yapılanmayla bir ilgim yoktur. Savcılıkta bana sorulan notların bir kısmı, hatırladığım kadarıyla öğretim üyesi olmam nedeniyle akademik araştırmalara dair tutmuş olduğum notlardır. Diğer kısmı ise parti içi görevim nedeniyle toplantılarda veya katılmış olduğum panellerde tarafıma yöneltilen sorular nedeniyle almış olduğum notlardır'' diye konuştu.
Söz konusu notların, iddia olunan terör örgütüyle bir ilgisi olmadığını, siyaset akademisine bir meslektaşıyla birlikte Kadın Adayları Destekleme Derneği için hazırladığı kitabı ders olarak anlatmak için birkaç kez gittiğini, doktora semineri ve parti içindeki görevi nedeniyle Anayasa Komisyonu için yaptığı çalışmaları aksatmak istemediğini kaydeden Ersanlı, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı talep etti.
Şüphelilerden Ragıp Zarakolu da 1998 ve 2008 yıllarında Dünya Yayıncılar Birliği, 1995 ve 2007 yıllarında Türkiye Yayıncılar Birliği, 2003'te Norveç Kültür Bakanlığı ve 2010'da da Ermenistan Ulusal Kütüphane ödülünü aldığını belirterek, ''Bu şekilde kimliği olan birinin silahlı terör örgütüne üye olarak suçlanmasının mantığını anlayamıyorum. Bu suçlamanın da başka bir terör olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.
Belirtilen tarihlerde değişik vesilelerle siyaset akademisinin davetlerine katıldığını ve akademide ders verdiği için tutuklanan oğlunun ders verdiği kuruma gitmekten onur duyduğunu ifade eden Zarakolu, ''Yasal bir partinin yasal bir kuruluşunun birtakım davetlerine katıldığım için veya diğer vatandaşlar buradaki etkinliklere katıldıkları için hakkımızda 'terör örgütüne üye olma' suçlamasıyla bu soruşturmanın başlamasıyla, adeta bize tuzak kurulduğunu düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.
''Mahkemenizin beni kitaplarımdan ayırmayacağını ümit ediyorum'' diyen Zarakolu, suçlamayı kabul etmediğini belirterek, serbest bırakılmayı talep
etti.
Avukatlar protesto ettiSoruşturma kapsamında bugün aralarında Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve yayınevi sahibi Ragıp Zarakolu'nun da bulunduğu 44 şüphelinin tutuklanması kararının ardından avukatlar protesto gösterisi yaptı. Adliyeden alkışlar eşliğinde çıkan avukatlar adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Avukatlar adına konuşan Ercan Kanar, özgürlükler ve hukuk tarihi açısından kara bir sayfa daha yazıldığını savundu. Özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde dürüst yargılanma hakkının, hukukun evrensel teminat kurallarının zerresinin kalmadığını ileri süren Kanar, "Hukukun ayaklar altında çiğnendiği bir kez daha kanıtlandı. Bugün bizler hukukçular olarak, 4 gündür gözaltında olan müvekkillerimizin savunmaları olarak yakalama ve gözaltı adı altındaki bir nevi siyasi rehin anlamındaki, siyasi linç anlamındaki, hayali delillerle, olmayan delillerle yapılan haksız uygulamalara son verilmesini beklerken yani özel yetkili ağır ceza mahkemesi savcılığından ve mahkemesinden iktidara biat etmemesini, iktidarın vesayetine boyun eğmemesini beklerken, hukuka uygun kararlar vermesini beklerken, bağımsız ve tarafsız bir yargıya uygun kararlar vermesini beklerken tam tersine hukuki olmayan, iktidarın direktifleri doğrultusunda, yasalar eliyle işkence anlamına gelen 44 tane tutuklama kararı verildi." diye konuştu.
Açıklamanın ardından avukatlar ve zanlılara destek için gelen grup bir süre slogan attı.
