Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Koronavirüs salgınına dair konuştu. Test sayısına ilişkin konuşan Ceyhan, "Dünyada yüzde 5-10 arasında, bizde yüzde 62 ağır vaka oranı, dünyada yüzde 1, bizde yoğun bakımdan ağır vaka tanımına dönülmesine rağmen yüzde 5'in üzerinde. Bu da gösteriyor ki biz sadece ağır vakalara test yapıyoruz. O yüzden çok vakayı gözden kaçırıyoruz" dedi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınının Türkiye'deki seyrine dair açıklamalarda bulundu.
Sözcü'den Nazan Doğaner Halıcı'ya konuşan Ceyhan, “Sonbaharda iş yerlerine dönüşün mutlaka negatif bir etkisi olacak. Vaka sayılarında artış olacak. Çünkü ‘Türkiye'de 200 bin bulaştıran gizli taşıyıcı var' diye düşünürseniz ki vaka sayısı arttıkça onların da sayısı artıyor, bunların çok önemli bir kısmı iş yerlerinde çalışan yaş grubunda insanlar. Çocukların bir kısmı okula dönecek, çalışanlar iş yerlerine dönecek. Kapalı ortamlarda diğer insanlarla bir araya gelecek. Mutlaka bunun için kaynak oluşturacaklar. O dönemde de evden çalışmanın artırılması lazım" dedi.
"Test sayısını artırmanız lazım"
Ceyhan şunları kaydetti:
"Tek bir belirtiyle görülen çok sayıda Covid vakası var ama bizim sistemimiz onları yakalamayı imkansız hale getirdi. Çünkü test için en az iki belirtinin yanında da solunum sistemi belirtisi olması gerekiyor. Yoksa sistem izin vermiyor, test yapılmasına… Dolayısıyla o insanlar virüsü etrafa bulaştırarak dolaşıyor. O zaman da test sayısını artırmanız lazım. Biz ağır vakalarıyakalıyoruz o yüzden de hastaneye yatış oranımız inanılmaz yüksek.
"Biz sadece ağır vakalara test yapıyoruz"
Dünyada yüzde 5-10 arasında, bizde yüzde 62 ağır vaka oranı, dünyada yüzde 1, bizde yoğun bakımdan ağır vaka tanımına dönülmesine rağmen yüzde 5'in üzerinde. Bu da gösteriyor ki biz sadece ağır vakalara test yapıyoruz. O yüzden çok vakayı gözden kaçırıyoruz.
Vakaların artmaması için pek de bir şey yapmıyoruz. Yani devletin aldığı tedbirlerde çok büyük bir değişiklik yok. Zaman zaman kontroller yapılması dışında aşağı yukarı aynı tedbirlerle gidiyoruz. Halkın uyum oranında da bir artış görmüyoruz. Tam tersine giderek gevşiyor gibi bir görüntü var. Böyle olunca da vakalar artıyor tabii. Bir de bu arada taziyeler, düğünler, asker uğurlamaları gibi toplanmalara bir sınır konulmalı diyoruz sürekli. Maalesef sınır konulmadığı için devam ediyor.
Bu arada sıkıntı şu, geçen 5 aylık sürede gördük ki biz bir gruba ulaştık, o grup kurallara uyuyor ama bir grup var ki onlara devletin yayınları ulaşmıyor. O gruba yapılacak şey farklı yöntemler denemek gerek.”
'Bir grup salgın gerçeğini inkâr ediyor'
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, toplum içinde virüse karşı tedbirsiz davranan çok tehlikeli grupların olduğuna vurgu yaptı. Ceyhan, özellikle bu insanların tedbir almak isteyen vatandaşları da engellediğini söyledi ve maske takmayanların genelde eğitimli insanlar olduğuna dikkat çekti. Ceyhan, bu konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bu tip insanlar için farklı yöntemler uygulanmalı. O gruplara etkili olabilecek şeyler belli. Yani bunu devlet de biliyor. Onlara ulaşabilecek kurumlardan kişilerden yardım istenmeli. Diyanet olabilir mesela. Çünkü hep aynı yöntemleri kullanıyor. Bakanlık ama o yöntemlerle de o gruplara ulaşılamıyor. Dolayısıyla bu önlemlerle aldığımız sonuç ortada. Bizler uyarılarımızı yapsak da bundan daha iyisini almamız çok mümkün görünmüyor. O grup bu tedbirlerin bir işe yaramadığını düşünüyor, salgın gerçeğini inkâr ediyor.
Sadece eğitimsiz kesim değil eğitimli kesimde de çok büyük bir yanlış düşünce, yanlış algılama var. Muğla'nın sahil şeridinde, İzmir'de Çeşme ve Antalya'da da bunları görüyorsunuz. Kurban Bayramı tatilinde hepimiz şahit olduk. Maske takmayan ve sosyal mesafeye uymayanların büyük çoğunluğu eğitimli insanlardı. Durum böyle olunca 'eğitimli veya eğitimsiz' diye bir ayrım yapamıyoruz. Virüse karşı tüm vatandaşlarımızın tedbirlerini alması gerek.
Vatandaşın şu düşünceyi kafasına yerleştirmesi lazım. İnsanlar iş yerinin kapandığını, işsiz kaldığını, kazancının azaldığını düşünüyor. Oysa şunu düşünmeleri lazım. Bunların nedeni yeterli tedbirlerin alınmaması, tedbirlere uyulmaması nedeniyle pandeminin giderek yayılması ve güvensizlik ortamı oluşturması. Restorancı işletmesini açıyor, insanlar gitmeye korkuyor, otelci otelini, mağazacı mağazasını açıyor insanlar gitmeye korkuyor.İşlerin yolunda gitmesi, iş yerlerinin daha çok para kazanması için, daha çok insanın iş bulabilmesi için bir defa kesinlikle vaka sayılarının çok düşük düzeylere inmesi lazım. Vatandaşın tedbirlere çok daha fazla uyması, tedbirlerle değil virüsle savaşması lazım.”