Enflasyonun Mayıs'ta yüzde 1.36 artmasını değerlendiren Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Alkin, “Enflasyon oranları pek tatlı gelmedi” ifadesini kullandı. Her ay enflasyon oranı açıklanmadan önce İstanbul Ticaret Odasının (İTO) rakamlarını incelediğini ifade eden Alkin, “Bunun nedeni İTO rakamlarıyla TÜİK rakamlarının uzun dönemde genellikle paralellik arz etmesi ve ben TÜİK’in açıklayacağı enflasyon verilerinin iyi mi kötü mü olacağını, İTO perakende fiyatları verilerinden anlarım” dedi. İTO tarafından açıklanan mayıs ayı rakamlarının yüzde 2’nin üzerinde çıktığını hatırlatan Alkin, “Böylece İstanbul için çift haneli enflasyon perçinlendi” diye konuştu. Alkin şöyle devam etti:
“İTO verilerinden hareketle TÜİK tüketici fiyatları enflasyonunun yüzde 0.7’den düşük gelmesini ihtimal dışı bulup (inşallah yüzde 1.5’in üzerinde gelmez) demiştim. Korktuğum şey başımıza gelmedi ama TÜİK tarafından açıklanan, küçük bir rakam değil. Nasıl ki İTO rakamları İstanbul enflasyonunu çift haneye perçinledi, yüzde 1.36’lık TÜİK verisiyle de TÜFE artışının çift haneye perçinlendiğini gördük.”
Çekirdek enflasyon düşmedikçe TÜFE artışını kalıcı şekilde düşürmenin imkansız olduğuna işaret eden Prof. Dr. Emre Alkin, “Bu ay çekirdek enflasyonun da geçen aya göre yıllık bazda çift hanelere yükseldiğini gördük” dedi. Gıda fiyatlarının mutedil bir artış gösterdiğini ifade eden ekonomist Alkin şöyle devam etti:
“Mevsimsellikten arındırılmış yani her ay satın almaya mecbur olduğumuz mal ve hizmetlerin yükseliş içinde olması bundan sonra dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor. Çünkü Merkez Bankası enflasyon hedefini geçen ay yüzde 7.4’e indirdiğini açıklamıştı. Şu anki rakamlara bakılırsa bu hedefin tutması için yılın kalan aylarında enflasyonun yüzde 0.4’ten yüksek gelmemesi gerekiyor. Bu zor ama imkansız değil. Unutmayalım herhangi bir ayda yüzde 0.40’tan daha yüksek bir rakam gelirse sonraki bir ya da iki ayda negatif enflasyon gelmesi gerekir ki hedef tutsun.”
"Merkez Bankası her zamankinden daha rasyonel olmalı"
Enflasyon hedefinin tutmasının faizler açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Emre Alkin, şöyle konuştu:
“Peki neden bu kadar önemli enflasyon hedefi? Çünkü Merkez Bankası faiz indirimlerini bu hedef doğrultusunda gerçekleştiriyor. Mayıs ayı enflasyon rakamları, yıl sonu hedefinden bir sapma tehlikesini ortaya koyuyor. Dolayısıyla Merkez Bankasının bundan sonraki faiz indirimleri eğer piyasa beklentisi doğrultusunda ‘itidalli’ şekilde yapılmazsa, piyasalarda bozulmaya yol açabilir. Beklentim şu yönde, Merkez Bankası Başkanı ve ekibinin mantıklı konuşan uzmanlara kulak verdiğini ve buradan hareketle en fazla 50 baz puan bir indirim yapacağını söyleyebilirim. Merkez Bankasının bundan sonraki adımları her zaman bir öncekine göre daha rasyonel olmak zorunda. Bunu da yapacaklarını düşünüyorum.”