ODTÜ Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Ceylan, "Dini kamu alanına sokmak onun kendisine büyük zarar verecektir. Nitekim bugün, Gülen cemaatinin kamusal alanda güç mücadelesi, İslam dinine zarar veriyor" dedi. Türkçe bilmeden gittiği ilkokulu 7 yılda bitiren, devamında İmam-hatipten mezun olan ve Nurcu bir çevrede yetişen Ceylan, Gülen cemaati için "Şu anda maddi nesnelere dayanan davaları, her an çökebilir. Çünkü çok sevmeyenleri var" ifadesini kullandı.
ODTÜ Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Ceylan, Radikal 2'ye yazdığı yazıda Gülen cemaatini eleştirdi. Ceylan'ın "İslam dünyası ve gerçekler" başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Gerek Türkiye'de ve gerekse diğer İslam ülkelerinde iktidarı eller,inde bulunduran mütedeyyin kadrolar, bu ülkelerin problemlerini çözmekten uzaktırlar. Bağlı oldukları İslam merkezli dünya görüşü, asrın gerçeklerini algılamakta yetersizdir. İslam, Ortaçağ'daki medeniyetin merkezinde olmadığı gibi, gelecekteki bir medeniyetin de merkezinde olmayacaktır. Dinler yenidünyada, bireysel yaşam biçiminin bir tercihi konumuna düştü. İnsanlığa katksıı bu şekilde olacaktır. Onu kamu alanına sokmak dinini kendisine de büyük zarar verecektir. Nitekim bugün, Gülen cemaatinin kamusal alanda güç mücadelesi, İslam dinine zarar veriyor. Siyasete bulaşarak, din davası adına büyük hatalar yapıyorlar. Öyle ki, bazı yapmadıkları kötülükler bile onlara hamlediliyor."
"Halbuki ilk öncüleri olan Said Nursi'nin "Siyasete girmeme, sadece gönüllere hitap ve ikna" prensibinden şaşmasalardı, dini yaşatma konusunda başarılı olurlardı. Şu anda maddi nesnelere dayanan davaları, her an çökebilir. Çünkü çok sevmeyenleri var. Güç davasında bulunanların, sevmeyenleri çok olur. Halbuki gerçek Nurcuları, sadece Kemalist rejimin bekçileri sevmezdi. Dindar olsun olmasın, herkes saygı duyardı. Gülen cemaatinin faaliyet biçimini, İslam anlayışını, beğenmeyen birçok dindar var. Öyle anlaşılıyor ki, Said Nursi, "çağdaş dünyada, dinini kaybetmeden nasıl yaşanır" sorusuna cevap verebilen tek İslam alimiydi."