Gündem

Prof. Baskın Oran: Erdoğan muhbir seferberliği ilan ederek Kenan Evren'i taklit ediyor, CHP de yiyor!

"Erdoğan böyle bir muhalefet karşısında az bile korkutuyor"

14 Aralık 2016 23:15

Siyaset bilimci Prof. Baskın Oran, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın , "Türkiye Cumhuriyeti'nin başı olarak tüm terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilan ediyorum" sözleri ile ilgili olarak “Erdoğan her şeyin başına ‘yerli’ ve ‘milli’ koyduğu zaman çok etkili olduğunu gördü, burada da muhtarlara hitap ederken seferberliğin başına ‘milli’ koymuş” dedi. Çağrıyı “muhbir arama seferberliği” olarak niteledi.

Erdoğan’ın sözlerinin “Uluslararası kamuoyunda PKK’nın meşruiyet kazanmasına neden olacağı” açıklamasını yapan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ı da eleştiren Oran, “Bunun anayasal bir kavram olan seferberlikle ne ilgilisi var? Bu CHP’liler ‘eğitim seferberliği’ lafını da mı duymadılar?” diye konuştu.

Erdoğan’ın çağrısının toplumda etkili olup olmayacağı yönünde de değerlendirmede bulunan Oran, “12 Eylül’de de ‘ihbar edin’ dendi. Aynı şeyi yapıyor. Askeri sıkıyönetim sırasında yapılanı şimdi yapıyor” yorumunu yaptı. Oran, “Erdoğan, Kenan Evren’i taklit ediyor. CHP de resmen ‘yiyor’. Vallahi bir daha söylüyorum, Erdoğan böyle bir muhalefet karşısında az bile korkutuyor. Pes!” ifadelerini kullandı.   

Bakın Oran’ın, Erdoğan’ın “milli seferberlik” ilan etmesi ile ilgili olarak T24’e yaptığı değerlendirme şöyle:

“Erdoğan her şeyin başına "yerli" ve "milli" koyduğu zaman çok etkili olduğunu gördü, burada da muhtarlara hitap ederken seferberliğin başına  "milli" koymuş.  Bu seferki seferberlik açık seçik bir "muhbir arama seferberliği". Ama ilginç olan o değil. İlginç olan, CHP’de üst düzey bir yetkilinin kalkıp demeç verip, “Seferberlik PKK’nın meşrulaşmasına yol açar” demesi. 

Yahu, bunun anayasal bir kavram olan seferberlikle ne ilgilisi var? Bu CHP’liler "eğitim seferberliği" lafını da mı duymadılar? Seferberlik ilanı anayasanın 122. maddesinde düzenlenir. Erdoğan 104. maddeden bahsediyor. Bu madde cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinden bahseder; seferberlikle hiçbir ilgisi yoktur. Açıp bir okumak çok mu zor? Bu politikacılar anayasayı hiç okumamışlar mıdır?

Yahu, ayrıca, bu kadar korku olabilir mi? Bu korkunun hiçbir sınırı yok mudur? Cumhurbaşkanı vallahi korkutmakta haklı.”

 

Erdoğan’ın çağrısı toplumda etkili olur mu?

 

“Oldu bile. En azından CHP'de oldu. Md. 104'ü duyan, anayasayı bilmediği için böyle bir yetkinin cumhurbaşkanında olduğunu sandı. 

Yaşayan bilir: 12 Eylül’de de aynı şey yapıldı. 12 Eylül’de de ‘ihbar edin’ dendi, Erdoğan sıkıyönetim sırasında yapılanı şimdi tekrar yapıyor. Kenan Evren’i taklit ediyor. CHP de resmen ‘yiyor’. Vallahi bir daha söylüyorum, R. T. Erdoğan böyle bir muhalefet karşısında az bile korkutuyor. Pes!”

 

Anayasanın 104. maddesi

 

Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. Bu amaçlarla Anayasanın ilgili maddelerinde gösterilen şartlara uyarak yapacağı görev ve kullanacağı yetkiler şunlardır:

a) Yasama ile ilgili olanlar: Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak, Türkiye Büyük Millet Meclisini gerektiğinde toplantıya çağırmak, Kanunları yayımlamak, Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri göndermek, Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak, Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün, tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek,

b) Yürütme alanına ilişkin olanlar: Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek, Başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve görevlerine son vermek, Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulunu başkanlığı altında toplantıya çağırmak, Yabancı devletlere Türk Devletinin temsilcilerini göndermek, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek, Milletlerarası andlaşmaları onaylamak ve yayımlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermek, Genelkurmay Başkanını atamak, Millî Güvenlik Kurulunu toplantıya çağırmak, Millî Güvenlik Kuruluna Başkanlık etmek, Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilân etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak, Kararnameleri imzalamak, Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak, Devlet Denetleme Kurulunun üyelerini ve Başkanını atamak, Devlet Denetleme Kuruluna inceleme, araştırma ve denetleme yaptırtmak, Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek, Üniversite rektörlerini seçmek,

c) Yargı ile ilgili olanlar: Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Askerî Yargıtay üyelerini, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.

 

Anayasanın 122. maddesi

 

Anayasanın tanıdığı hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve olağanüstü hal ilânını gerektiren hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması veya savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, ayaklanma olması veya vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması sebepleriyle, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, süresi altı ayı aşmamak üzere yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde sıkıyönetim ilân edebilir.

Bu karar, derhal Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağırılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekli gördüğü takdirde sıkıyönetim süresini kısaltabilir, uzatabilir veya sıkıyönetimi kaldırabilir.

Sıkıyönetim süresinde, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu sıkıyönetim halinin gerekli kıldığı konularda kanun hükmünde kararname çıkarabilir. Bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Bunların Meclisce onaylanmasına ilişkin süre ve usul İçtüzükte belirlenir. Sıkıyönetimin her defasında dört ayı aşmamak üzere uzatılması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararına bağlıdır. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği, idare ile olan ilişkileri, hürriyetlerin nasıl kısıtlanacağı veya durdurulacağı ve savaş veya savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi halinde vatandaşlar için getirilecek yükümlülükler kanunla düzenlenir. Sıkıyönetim komutanları Genelkurmay Başkanlığına bağlı olarak görev yaparlar.