Deprem Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul’da beklenen büyük depremin 2045’ten önce olmasının çok zor olduğunu ifade etti. Ercan, “Çünkü, yay gerilmeden ok atılmaz. İstanbul’un kabuğunun kırılması için 6 milyar gigatonluk bir gerginliğin birikmesi gerek. Bu olmayınca büyük deprem olamaz” dedi.
Sözcü'den Yüksel Şengül'ün sorularını yanıtlayan Ercan'ın açıklamaları şöyle:
– Deprem Bölgelendirme Haritası ne demektir, kısaca anlatır mısınız?
Türkiye'de ana fay kırıklarının olduğu yerlerin, bugüne kadar büyük depremlerin yaşandığı bölgelerin boyanmasıyla oluşturulan kuşaklama haritasına Deprem Bölgelendirme Haritası diyoruz.
– Son hazırlanan harita öncekilerden biraz farklı gibi görünüyor…
(Gülüyor) Yeni hazırlanan Türkiye Deprem Bölgelendirme Haritası bilime aykırıdır. Bırakın 40 – 50 yılı sözü edilen faylar son iki milyon üç milyon yılda da hiç değişmez. Ama bu harita fayları değiştirmiş, bazı yerlerde yok etmiş.
– Duymaktan sıkıldığınız soruyu ben yine soracağım. Beklenen İstanbul depremi ne zaman olacak hocam?
İstanbul'da beklenen büyük depremin 2045'ten önce olması çok zordur.
– Meslektaşlarınızın çoğu sizin gibi düşünmüyor…
Meslektaşlarım ne yazık ki 19 yıldır sürekli ‘Büyük deprem her an olabilir' deyip duruyorlar. O zaman neden hâlâ olmadı, birisi de çıkıp şunların yakasına yapışıversin artık.
– Büyük deprem neden şimdi olmaz?
Çünkü, yay gerilmeden ok atılmaz. İstanbul'un kabuğunun kırılması için 6 milyar gigatonluk bir gerginliğin birikmesi gerekmektedir. Bu olmayınca büyük deprem asla olamaz.
– İstanbul'u etkileyecek deprem sayısını biliyor muyuz?
Elbette biliyoruz. İki deprem olacak. Küçükçekmece önündeki 6.4-6.7 şiddetinde, Marmara Ereğlisi önündeki ise 7-7.2 şiddetinde olacaktır.
"Hazırlanan yeni harita ihale edilmiş bir haritadır"
– Bu haritayı kimler yapmış?
Hazırlanan bu yeni harita, ihale edilmiş bir haritadır. Jeofizik ve jeoloji mühendislerinin yapması gereken bir haritadır bu. Benim burnuma inşaat mühendisleri kokusu geliyor. Yer bilimcilerin elinden çıkmadığı gün gibi aşikardır. AFAD'ın belli bir üniversiteye ihale ettiği bir harita işte. Mantığı yok…
– Nasıl yani?..
Bu harita, dişinizi çektirmek için göz doktoruna gitmeniz gibi olmuş. Bir yapının sağlamlığı inşaat mühendislerini ilgilendirir. Fakat yapının nerede yapılacağının ve yerin hangi davranış özelliklerini yansıtacağı kararını jeoloji ve jeofizik mühendisleri vermelidir. Bunun tersi olunca çağ dışı bir yaklaşım çıkıyor ortaya.
– Neden böyle büyük ve vahim hatalar yapılır ki hocam?
Yıllardan beri deprem işleri ne yazık ki pasta gibi görülüyor ve pek çok kişi büyük dilimin peşinde koşmaktadır. Yapılaşmanın getirdiği gelirlerin pastasıdır bu. İnşaat sektöründen söz ediyorum.
– İstanbul'un riskli semtlerini konuşalım mı hocam?
Büyük deprem Avrupa Yakası önünde olacağı için bundan en çok etkilenecek olan semtleri şöyle sıralayabilirim: Fatih, Zeytinburnu, Bayrampaşa, Esenler, Bakırköy, Bahçelievler, Sefaköy, Florya, Yeşilyurt, Küçükçekmece, Bahçeşehir, Esenyurt, Avcılar, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Kumburgaz ve Silivri.
Kızdıran harita
– AFAD Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı yeni haritayla ilgili neler söylersiniz?
Yeni hazırlanan haritada Kocaeli Yarımadası'nın deprem çekincesi yüksek görünüyor. Oysa, Anadolu Yakası olarak bilinen bu kesim, Poleozoyik yaşlı kaya birimlerinden oluştuğundan oldukça sağlamdır. İstanbul'un beklenen depremleri Anadolu Yakası önünde değil, Avrupa Yakası önünde olacaktır. Anadolu Yakası, Boğaz kıyıları ve Adalar son derece güvenli olmasına rağmen, haritada kırmızıya boyanarak tehlikeli ilan edilmiştir. Bu harita bilimsel gerçeklere göre tutarsızdır. Edirne'ye doğru uzanan bir Trakya Kırığı vardır ama yine bu haritada yok edilmiştir. Karadeniz kıyılarına bakıyoruz Artvin ve Rize birden bire deprem bölgesi ilan edilmiş. Bu büyük bir yanlıştır. Kuzey Anadolu kırığı Bitlis, Erciş üzerinden Tebriz'e uzanmaktayken bu haritada bakıyoruz Erciş'ten sonra yok olmuş. Bilime ters bir durum bu. Haritaya göre 2011'deki 7.2 şiddetindeki Van-Erciş depremi yok hükmündedir.