İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Türkiye’de polis şiddetinin artışında polislerin ceza almamasının etkili olduğunu belirterek, ‘Polis kendisini dokunulmaz hissediyor ve fiili olarak da öyle’ dedi
Merkezi New York’ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) dün yayımladığı raporla Türkiye’de polis şiddeti vakalarında artış olduğunu ve şiddet uygulayan polislerin cezalandırılmamasının bu artışta etkili olduğunu bildirdi.
Polisin durdurduğu herkese kimliğini ve durdurma sebebini içeren belge göstermesi gerektiğinin vurgulanan raporda, karakol ve cezaevlerine baskın yapacak özel birimler kurulması istendi.
Kamuoyuna bugün açıklanacak 80 sayfalık raporda, 2007’den bu yana polis şiddetiyle ilgili 28 vaka ele alınırken en az 7’sinin ölümle sonuçlandığı belirtildi.
Engin Çeber ile Baran Tursun vakaları ve diğer olaylara detaylı şekilde yer verilen raporda, sorumluların derhal cezalandırılması istendi. Örgütün İcra Direktörü Kenneth Roth, şiddete maruz kalan birçok kişinin, polisin dokunulmaz olduğu hissine kapıldığını vurgularken, “Bu durum ancak kanunlara uymayan polislerin cezalandırılmasıyla değişebilir” dedi.
Polis şiddetinden şikayetçi olanların polise mukavemetle suçlandıkları belirtilen raporda, açılan soruşturmaların da “bağımsızlıktan, bütünlükten ve etkinlikten uzak olduğu” kaydedildi.
‘Soruşturma bağımsız değil’
Polisin çoğu kez delilleri karartmaya çalıştığı, savcıların da yeterli delile rağmen adli süreci başlatamadıklarına ve yargılamanın yıllarca sürebildiğine dikkat çekilen raporda, “Türkiye’de polis suiistimali kültürünün devam etmesinin en önemli nedeni, polisin kendisini dokunulmaz hissetmesi ve fiili olarak da öyle olmasıdır” denildi.
Örgüt, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nda yapılan değişiklikler yüzünden polis şiddeti sorununun daha da kötüleştiğini belirtti.
Kayıtlarla oynanmamalı
- Sorgular sırasında ve karakolların her yerinde, video ve ses kayıtlarının sürekli çalışır vaziyette olması garanti altına alınmalı. Kayıtlarla oynanmamalı, silinmemeli.
- Kolluk görevlilerinin yargılanması esnasında duruşmaların gecikmesini önlemek için delillerin hazırlanmasına zaman sınırı konmalı.
- Mahkemeler, “kamu güvenliği” sebebiyle duruşmaları kapalı yapmaya karar verdiğinde, kaygılarının ne olduğunu tam olarak açıklamalı.
Amirler de soruşturulmalı
- Ağır insan hakları ihlalleri gerçekleştiren kolluk görevlilerine etkin ve anlamlı disiplin cezaları verilmeli. Bu tür fiillerin gerçekleştiğini bilen ya da bilmesi gereken ve önlemek / cezalandırmak konusunda adım atmayan amirlere de disiplin cezaları uygulanmalı.
- Polis ve diğer kolluk görevlileri dahil tüm kamu çalışanlarının rütbe ve kıdemine bakılmaksızın, tüm ağır suçlar veya görevi suistimalle ilgili idari izine gerek olmaksızın yargılanması sağlanmalıdır.
- Haklarında soruşturma yürütülen memurlar aktif görevden el çektirilmeli ve suçlu bulunurlarsa görevden alınmalı.
Adli Tıp bağımsız olsun
- İşkence ve kötü muamele ile ilgili tıbbi raporların ve adli tıp incelemelerinin daha gelişkin yapılması için tedbirler alınmalı.
- Adli Tıp Kurumu, Adalet Bakanlığı’ndan bağımsız bir kurum olmalı.
- Üniversitelerin araştırma ve öğretim hastaneleri ile diğer uzman kurumların hazırladığı raporların mahkemelerce delil olarak kabul edilmesi için acil adımlar atılmalı.
Zamanaşımı kalkmalı
- Terör suçları şüphesiyle gözaltına alınanların savcılık talebi ve hâkim kararıyla gözaltına alınmasından sonra 24 saat boyunca avukatla görüşmesini engelleyecek tecrit uygulamasından vazgeçilmeli.
- Ölümcül güç kullanımına, sadece “hayat kurtarmak” için son çare olarak başvurulması sağlanmalı.
- İşkence suçu için zaman aşımı uygulaması kaldırılmalı.
Polis, kimlik ve gerekçe göstermek zorunda
Raporda, hükümete şu öneriler yapıldı:
- Polisin, durdurduğu herkese, görevi ifa eden polisin isim ve sicil numarasını, durdurma-arama yapma sebebini ve sonucunu gösteren bir belge vermesini zorunlu kılacak yasal düzenleme yapılmalı.
- Kolluk görevlilerinin yaptığı insan hakları ihlallerini önlemek için mekanizmalar güçlendirilmeli. Karakol ve cezaevi gibi tutukevlerine habersiz baskınlar yapılmalı, bunun için bağımsız organlar kurulmalı.
- Biber ve gözyaşı gazının hangi koşullarda kullanılacağı sıkı denetlenmeli. Keyfi kullanıldığına dair iddialar zaman geçirmeden incelenmeli.
- Acilen etkin bir bağımsız polis şikayet birimi oluşturulmalı.
- Emniyet müdürlüğü, soruşturmalarda polisi aklayacak, suçu karşı tarafa atacak aklamalardan kaçınmalı. Emniyet ve valiliğin, soruşturmaları etkileyebilecek taraflı açıklamalar yapması yasaklanmalı.