Uluslararası Af Örgütü, Okmeydanı’nda polis tarafında vurulduğu iddia edilen Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz’ın ölümüne ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada el yapımı bir patlayıcıdan çıkan şarapnel parçasınin kafasına gelmesi sonucu ağır yaralandığı belirtilen Ayhan Yılmaz'ın gaz fişeğinde yaralandığı öne sürülerek, "ilk raporlara göre bir kişi sağ gözünden gaz yaşartıcı gaz fişeği ile vuruldu. Hastaneye kaldırıldı fakat aldığı yaralar sebebiyle hayatını kaybetti" denildi.
Gezi Parkı eylemlerinden bu yana polisin aşırı şiddet kullanımına vurgu yapılan açıklamada “Okmeydanı'ndaki iki ölüm, Türkiye'nin gösterilerde sürekli olarak aşırı güç kullandığı bir dönemin ardından gerçekleşti. Haziran 2013'ten bu yana hak ihlali niteliğindeki güç kullanımı yüzünden dört kişi doğrudan olay yerinde öldü. Yetkililerin polisin gerçekleştirdiği hak ihlalleri ile ilgili derhal ve etkili bir soruşturma başlatma konusundaki başarısızlığı halkın artan öfkesini körükledi” ifadesi kullanıldı.
Okmeydanı cinayetleri ile ilgili “derhal, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma” yapılması çağrısında bulunan Af Örgütünün basın açıklaması şöyle:
Uğur Kurt 11.30 sularında Okmeydanı'ndaki Cemevi'nde bir cenazeye katıldığı sırada başından vuruldu. Kamera kayıtları vurulduğu sırada Kurt ve başka insanları Cemevi'nin bahçesinde dururken gösteriyor. Kurt olayın ardından hastaneye kaldırıldı fakat aldığı yaralar sebebiyle hayatını kaybetti.
Vurulma anında Cemevi'ne yakın bir bölgede gençlerle polis arasında çatışma gerçekleşiyordu. Basında çıkan haberlere göre polis, gençlerin içinde insan varken akrep aracına molotof kokteyli atmasının ardından, gerçek mühimmatla ateş açtı. İstanbul Valisi yaptığı açıklamada, polisin gerçek mühimmat kullandığını doğruladı.
Uluslararası insan hakları standartları ateşli silahların kullanımına sadece her an gerçekleşebilecek ölüm tehlikesine karşı, tüm diğer yolların etkisiz kaldığı durumlarda son çare olarak başvurulmasını gerektirir.
BM Kolluk Kuvvetlerinin Kuvvet ve Ateşli Silah Kullanımına Dair Temel İlkeleri'nin 9. Maddesi "Kolluk kuvvetleri, kendilerinin ya da başkalarının ölüm veya ciddi yaralanma ihtimali yaratacak ani tehditler karşısında kalması; güçlü bir ölüm tehdidi yaratan ciddi bir suçun işlenmesinin önlenmesi; böyle bir tehlike yaratan ve yetkilerine karşı birini göz altına alınması; bu amaçlarla alınan daha hafif önlemlerin yetersiz kalması durumları haricinde ateşli silah kullanmamalıdır. Herhangi bir durumda, bilinçli olarak ateşli silah kullanımı yaşamı korumak için başka çare kalmadığında gerçekleşmeli." demektedir.
Uluslararası Af Örgütü, olay yeri incelemesinin ilk olayın gerçekleşmesinden 24 saat geçmesine rağmen yapılmamış olmasından endişe duymaktadır.
Okmeydanı'ndaki çatışmalar gün boyu devam etti. Dokuz kişinin çatışmaların olduğu yerde yaralandığı öne sürüldü. İlk raporlara göre bir kişi sağ gözünden gaz yaşartıcı gaz fişeği ile vuruldu. Hastaneye kaldırıldı fakat aldığı yaralar sebebiyle hayatını kaybetti.
Uluslararası Af Örgütü yetkilileri, iki ölümün tüm koşullarıyla ilgili derhal, etkili ve bağımsız soruşturmaların başlatmaya çağırıyor. Ayrıca, Uluslararası Af Örgütü yetkililere bu olayların ardından daha fazla güç kullanımının uluslararası insan hakları standartlarında belirlenen katı bir gereklilik ve orantılılık ilkeleri ile uyumlu olması çağrısında bulunuyor.
Okmeydanı'ndaki iki ölüm, Türkiye'nin gösterilerde sürekli olarak aşırı güç kullandığı bir dönemin ardından gerçekleşti. Haziran 2013'ten bu yana hak ihlali niteliğindeki güç kullanımı yüzünden dört kişi doğrudan olay yerinde öldü. Yetkililerin polisin gerçekleştirdiği hak ihlalleri ile ilgili derhal ve etkili bir soruşturma başlatma konusundaki başarısızlığı halkın artan öfkesini körükledi.
Hayatını kaybeden dört kişinin arasında Haziran 2013'te bir protestoda aldığı yaralar nedeniyle 11 Mart 2014'te hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan da bulunuyordu. Tüm deliller Elvan'ın polis tarafından yakın mesafeden ateşlenen bir göz yaşartıcı gaz fişeği kartuşu ile başından vurulduğunu ortaya koyuyor. Ancak, Berkin Elvan'ın öldürülmesi ile ilgili cezai soruşturma hala geciktiriliyor.