Polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Cem Aygün’ün ablalarını darp eden polise takipsizlik kararı verildi.
Cem Aygün, Ankara Keçiören İlçesinde 30 Ağustos günü polisin, “dur” uyarısına uymadığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu hayatını kaybetmişti. Aygün, 31 Ağustos günü, şehir dışında yaşayan ablalarının da Ankara’ya gelmesiyle Karşıyaka Mezarlığı’nda defnedildi. 1 Eylül 2012 günü Cem Aygün’ün ablaları Aylin, Sonay, Yasemin, Songül, Nazlıcan, Döndü, Aynur ile küçük yeğenleri Bedirhan Mercanoğlu ve enişteleri Ali Eker, Ankara Emniyeti önüne giderek olayı protesto etti ve gözaltındaki iki şüpheli polisi görmek istedi.
Radikal gazetesinden Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, Ankara Emniyeti Nizamiyesi’ndeki görevli polisler, protestocu grubu dağıtmaya çalıştı. Protestonun sürmesi üzerine polisler ile ablalar arasında kısa süreli arbede yaşandı. Taraflar karşılıklı olarak birbirinden şikayetçi oldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı , Cem Aygün’ün ablaları, eniştesi ve yeğeni hakkında “basit yaralama, görevi yaptırmamak için direnme, , mala zarar verme, insan öldürmeye teşebbüs” suçlarında toplam 58’er yıllık hapis cezası talebiyle dava açmıştı. Aygün’ün ablaları Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına devam ediliyor.
Ablaların, şikayeti üzerine savcılık, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Nizamiyesi’nde Görevli Polis Memurları hakkında da “Basit Yaralama, Hakaret, Tehdit” suçlamasıyla başlattığı soruşturmayı da tamamladı. Savcılık somut delil bulunmadığı gerekçesiyle polisler hakkında takipsizlik kararı verdi.
Takipsizlik kararında, Cem Aygün’ün ablalarının kardeşlerini vuran “polislerin neden tutuklanmadıklarını” sormak için Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne gittiklerini, burada görevli polisler tarafından darp edildiklerini, kendilerine hakaret ve tehdit edildiği belirtilerek, polislerden şikayetçi oldukları hatırlatıldı.
Kararda olay gününe ilişkin kamera kayıtlarının getirilerek bilirkişi tarafından incelenmesinin sağlandığı anlatılarak, şöyle denildi: “Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Nizamiyesinde görevli polis memurlarının açık kimlikleri yazılı müştekilere zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşmak suretiyle kasten yaralama suçunu işlediklerine dair somut ve yeterli delil elde edilemediğinden görevli polis memurları. hakkında delil yetersizliğinden kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi” denildi.
