14 yaşındayken ailesinin baskısı ile kendisinden yaşça büyük H. ile evlendirilen, 15 yaşında çocuk sahibi olan S. Evliliği boyunca şiddet gördüğünü ve eski eşinden ölüm tehditleri aldığını açıkladı.
Uzaklaştırma kararı bulunmasına rağmen eski eşi tarafından sürekli tehdit edilen kadının çalışması, kendisine yeni bir hayat kurması engellendi.
Son olarak, S.’nin evine silahla giderek tehdit etmesiyle açılan davada hapis cezasına çarptırılan eski eş H., 3 ay 20 gün ceza aldı.
H.’nin cezaevinden yaptığı uzlaştırmaya gitme talepleri nedeniyle her tebligatta adres bilgisi eski eşine verildiği için sürekli adres değiştirmek zorunda kalan S., “Devlet benim gibi durumda olan kadınların adresini niye ifşa ediyor? Bu şahıs cezaevinden çıktığında ben yine adres değiştirmek zorundayım. Benim gibi kadınların kişisel bilgilerinin gizlenmesini istiyorum” dedi.
Cumhuriyet’ten Tuğba Özer’in haberine göre, evliliği boyunca fiziksel şiddetin yanında psikolojik şiddet de gördüğünü ve hep baskı altında yaşadığını söyleyen S., “Telefon kullanmam dahi yasaktı. Para vermez, dışarı çıkmamı istemezdi. Sürekli onu aldattığımı düşünüyordu ve beni bu suçlama ile baskılıyordu. Ben de psikolojik olarak artık çöktüğüm için boyun eğiyordum, evden bile çıkmıyordum. Sürekli kendimi ona ispatlamak zorundaydım” diye konuştu.
“İki kez öldürmeye çalıştı”
S., H’nin kendisini iki kez öldürmeye çalıştığını da belirterek, “Yatakta yattığımız bir gece birden boğazımı sıkmaya başladı. Elinden son anda kurtuldum. İkinci teşebbüsünde ise bir gece kapıya gelerek ‘Hadi gezmeye gidelim’ dedi. Daha sonra arkadaşı beni telefonla arayarak, ‘Yenge sakın ama sakın onunla bir yere gitme. Seni kayalıklardan aşağı atmayı planlıyor' dedi. ‘Kim vurduya gidecek’ demiş benim için arkadaşlarına. Ben de gitmedim bunları duyunca. ‘Neden beni öldürmek istiyorsun’ diye sordum, tek bir şey söylemedi” ifadesini kullandı.
"Koruma masraflarını karşılaman gerek"
“Her uzaklaştırma kararımda koruma var ama o koruma yok” diyen S., Neden koruma verilmiyor diye sorduğunda masrafları karşılamasının istendiğini şöyle anlattı:
"Polisler bana, ‘Yemesini, içmesini benzinini, her şeyini karşılayacaksın’ dediler. Ben bunları karşılayamadığım için koruma sağlanmadı. Ben her karakola gittiğimde, “Devlet bana koruma verdi. Niye korumuyorsunuz’ dedim. Cevap olarak ‘Hanımefendi devlet her şeyi karşılayamaz’ dediler.”