T24 - Taraf gazetesi altı askerin Şehit olduğu İskenderun’daki baskının ön raporunu yayınladı: PKK’lılar tel örgüyü kesip kışlaya girdi 10 metreden roket attılar askerler tek bir kurşun bile sıkmadı
Hatay'ın İskenderun İlçesi'nde Şehit Er Remzi İlboğa Kışlası'na PKK'lıların yaptığı saldırının üzerinden bir aydan fazla bir zaman geçti. 31 Mayıs 2010 tarihinde nöbet değişimi yapıldığı sırada içinde askerlerin bulunduğu araç, roketatar ve uzun namlulu silahlarla taranmış, saldırı sonrası altı asker şehit olmuştu. İsrail'in, Mavi Marmara gemisine yaptığı baskınla aynı güne denk gelen saldırı kamuoyunu derinden sarsmıştı.
Baskını haber veren raporlar
Taraf, baskından altı ay önce askerî üsse saldın yapılacağı bilgisinin yer aldığı istihbarat raporlarını yayımlayınca, kuşku ve sorular da beraberinde geldi.
Amanos Dağları'nda bir yıl önce öldürülen PKK'lıların üzerinden birliğin fotoğraf ve video görüntüleri bulunmuş, birliğe otoban tarafından saldırı yapılabileceği raporla tüm birliklere sunulmuştu. Aynı uyarı altı ay önce de ikinci bir raporla birliğe sunulmuştu.
Raporda, özellikle otoban tarafında bulunan bölgenin roketatar ve havan topuna karşı savunmasız olduğu belirtilip, istinat duvarı örülmesi öneriliyordu. Raporda ayrıca, nöbet tutan erlerin görüş alanını engelleyen ağaçlar yüzünden, kulübelerin yerlerinin değiştirilmesi de isteniyordu. Tüm bu uyarılara rağmen önlem alınmayınca altı asker göz göre göre şehit olmuştu.
Baskının ardından kamuoyunda ihmal tartışmaları yaşanırken, İçişleri Bakanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, iki farklı ekibi bölgeye inceleme yapmak üzere gönderdi. Ancak, baskının üzerinden 35 gün geçmesine rağmen, başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan yapılan ön soruşturmayla ilgili kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılmadı.
İşte yeni rapor
Taraf gazetesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından baskın sonrası hazırlanan ön rapordaki bazı çarpıcı bilgilere ulaştı. Baskın sonrası İskenderun'da yaşananlar, yapılan toplantılarda konuşulan konular, olay yeri inceleme ekibinin yaptığı tesbit, kameraya kaydedilen saldırı görüntüsü gibi birçok yeni bilgi ve ihmalin yer aldığı rapordaki bilgiler çok tartışılacağa benziyor.
Ve 31 Mayıs gecesi...
İskenderun Şehit Er Remzi İlboğa Kışlası'na yapılan saldırı 31 mayıs günü gece yarısı 00:10 sularında gerçekleşti. Yakın mesafeden nöbet değişim kamyonuna yapılan saldırı sonucu olay yerinde üç asker şehit oldu. Ardından da hastanelere gönderilen yaralılardan üç kişinin daha şehit olduğu bilgisi yetkililere ulaştırıldı.
Birliğin komutanı kayıp
Olaydan yarım saat sonra İskenderun Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Turgay Erdağ, baskın yapılan birliğe geldi. Karargâh Komutanı, Hava Savunma Komutanı, Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, İskenderun Kaymakamı, Emniyet yetkileri, Garnizon Komutanı, MİT Daire Başkanı ve Beledeyi Başkanı da aynı saatlerde birliğe gelen isimler arasındaydı. Devletin tüm birimlerinin yetkilileri, olaydan kısa bir süre sonra birliğe gelmesine karşın, baskının yapıldığı birliğin İkmal Komutanı Deniz Albay Hüseyin Yavaş ortalarda görünmüyordu. Nerede olduğu konusunda ise kimsenin bir bilgisi yoktu.
Vali Lekesiz, Tuğamiral Turgay Erdağ'la mini bir toplantı yaptı. Vali, generale "Buranın sorumlusu kim" diye sordu. Erdağ, sorumlunun Uçaksavar Komutanı Binbaşı Şahin Demir'in olduğunu söyledi. Vali Lekesiz, olayla ilgili aldığı ilk bilgilerin ardından sabah saatlerinde şehitler için yapılacak tören programının belirlenmesini istedi.
Baskın anı kamerada
Toplantının ardından Jandarma Olay Yeri İnceleme ekipleri baskının yapıldığı nöbet kulübelerinde ilk incelemelerini yapmaya başladı. İlk olarak nöbetçi bir uzman çavuşun ifadesi alındı. Uzman Çavuş, baskından önce kamerada bir görüntünün dikkatini çektiğini ama anlayamadığını söyleyip, tesbit edilen görüntüyü yetkililere gösterdi. Görüntüde, RPG roketatarı kullanan PKK'nın, birliğin tel örgülerinden içeri girdiği, sazlığın arasına konuşlandığı ve roket attığı görülüyordu. Roketi atan bir PKK'lı, sazlıktan girdiği gibi çıkmış ve ardından da nöbet değişimi yapan erlerin çapraz ateşe tutulduğu görüntülere yansımıştı.
Görüntü savcının elinde
Olay yerinde bulunan bir isim de İskenderun Savcısı Ahmet Fatih Ağca'ydı. Ağca, olayı soruşturan isimlerden biriydi. Savcı Ağca, görüntülerin kaydedildiği harddiske el koydu. Birliğin güvenliğinden sorumlu Uçaksavar Komutanı Binbaşı Şahin Demir, Karargâh Üs Komutanı ve diğer yetkililer de savcının harddiske el koyduğuna tanık oldu.
PKK'lılar arabayla ayrıldı
Yetkililer, nöbet kulübesinde yara almadan kurtulan erlerle de konuştu. Olaya tanıklık eden iki er, baskını izlediklerini, saldırının yapıldığı kulübenin yukarısında kullanılmayan Lumbar Ağzı'nın önünde dörtlüleri yakmış bekleyen bir Peugeot 206 gördüklerini, tel örgüsü boyunca sırtında çanta olan bir kişinin arabaya bindiğini ve oradan ayrıldığını söyledi. Aynı erler benzer ifadeleri hastanedede tekrarladı. Kendilerine neden ateş açmadıkları sorusuna ise "Ateş açamadık, orada saklanıp sadece bekledik" diye cevap verdiler.
Oramiral Birgel İskenderun'da
Sabah saatler 07:00 gösterdiğinde Deniz Kuvvetleri'nin iki numaralı ismi Donanma Komutanı Oramiral Emin Murat Birgel İskenderun Üs Komutanlığı'na geldi. Yanında Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç da vardı. Denetleme heyeti başkanı Namık Albay ve ekibi de üs komutanlığına gelenler arasındaydı.
Donanma Komutanı Oramiral Birgel, olayla ilgili ilk soruşturmayı üs komutanlığında yaptı. İskenderun Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Turgay Erdağ'dan erlere kadar tüm isimler sorgulandı. Hatay Valisi Lekesiz'in gerçekleştirdiği mini zirveye katılmayan Kışla Komutanı Deniz Albay Hüseyin Yavaş, Donanma Komutanı'nı yaptığı sorgulamaya da katılmadı.
Raporları neden dikkate almadınız
Donanma Komutanı Oramiral Birgel, soruşturmanın ardından birlikte bulunan isimlere, Taraf'ın da yayımladığı denetleme raporlarındaki çarpıcı bilgileri sordu. Birgel, "otobandan yapılacak saldırıya karşı önlem alınması tesbiti, altı ay önce Hatay Jandarma Komutanlığı'nm baskın olacağına dair raporunu" gösterip, "Bana hesap sorarlarsa ben ne cevap vereceğim? Tesbit edilen ihmaller neden yerine getirilmedi? İstihbarat raporları niçin dikkate alınmadı" diye sordu. Üste bulunan isimlerin verdiği cevap ise tam bir sessizlikti.
Saldırının ardından 2 Haziran çarşamba günü İskenderun'da bu kez güvenlik toplantısı yapıldı. Toplantıya tüm birlik komutanlarının yanı sıra, Jandarma, Emniyet ve Deniz Üs Komutanlığı'ndan isimler katıldı. Toplantıda olmayan isim ise yine Deniz Albay Hüseyin Yavaş'tı. Yavaş toplantıya Yüzbaşı Fatih Koca'yı göndermişti.
Jandarma ve Emniyet'e suçlama
Toplantıda ilk söz alan isim Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Turgay Erdağ oldu. Erdağ "Terörist dağdan iniyor, kapıma gelip zilimi çalıyor. Bu aşamaya gelene kadar devlet nerede? Niye bunları duymuyor" diyerek jandarma ve Emniyet'i hedef aldı. İstihbarat zaafı olduğu noktasında topu her iki kuruma attı.
İstihbarat verdik, önlem almadın
Erdağ'ın bu sözleri toplantıyı gerdi. Toplantıya katılan Jandarma Komutam Albay Vedat Çolak, Tuğamiral Erdağ'a sert bir çıkış yaptı: "Size iki kez baskın olacağına dair istihbarat raporu sunduk. Hatta PKK'lılar üzerinde yakalanan fotoğraf, video görüntüsü ve haritaları verdik. Fotoğraf ve videolarda Ağır Bakım Komutanlığı'nın, İkmal Komutanlığı'nı, Uçaksavar'ın zoomlanmış yer tesbiti görüntüsü vardı. Hatta İkmal Komutanlığı'ndaki roketatarın konuşlandığı yer zoomlanmıştı. Neden önlem almadımz?"
Toplantıdaki ortamın iyice sertleşmesi üzerine Garnizon Komutanı konuyu değiştirip, katılımcılara ayrı ayrı ne tür önlem aldıklarını sordu. Kara Kuvvetleri'ne bağlı Ağır Bakım Komutanlığı, gelen istihbarat raporlarından sonra caydırıcılık olsun diye birliğin çevresine tank ve birer nöbetçi yerleştirdiklerini, dış nöbetçileri daha korunaklı olan iç korumalı bölgeye çektiklerini söyledi.
Roket 10 metreden atıldı
Baskın sonrası olay yeri incelemesi yapan Üs Karargâh Komutanı'nın toplantıda söyledikleri ise oldukça çarpıcıydı: "Baskından önce olay yeriyle ilgili defalarca keşif yapılıyor. Tel örgüsü kesiliyor. Roketatanın konuşlandığı yere, sazlık içine yol yapılıyor. Otlar kuruyor. Olay günü çapraz ateş tel örgüsü sınırından yapılıyor. Roket 10 metreden atılıyor. Bir askerin üzerinde patlıyor. Ama bunların hiçbiri tesbit edilemiyor."
Üç er kan kaybından ölüyor
Bu çarpıcı bilgilerin ardından Askerî Hastane Başhekimi bu kez söz aldı ve şehit sayısının neden arttığıyla ilgili katılımcılara bügi verdi: "10 yaralı asker yol boyunca üç hastaneyi pas geçip bizim hastaneye getirildi. Bu çok ciddi bir yanlış. Hastanede bir iki askere acil müdahale yapabiliyoruz. İmkânlarımız sınırlı. Zaten biz, gelen yaralı erleri diğer hastanelere sevk ettik. Bazıları kan kaybından öldü."
Birlikten tek mermi atılmamış
Başhekimin ardından bu kez Albay Hüseyin Yavaş'ın yerine toplantıya katılan Yüzbaşı Fatih Koca söz alıp, saldırı esnasında birlikten bir tek mermi bile atılmadığı itiraf etti. Olay yeri inceleme ekiplerinin valiye sundukları ön raporda da mermi atılmadığı tesbiti yer almıştı. Jandarma, Vali Celalettin Lekesiz’e "Olay yerinde bir sürü keleş mermi kovanı var ama bir tane G3 mermi kovam yok" demişti.
Kulübe boştu itirafları
Toplantıda ayrıca PKK'lılar gerek keşif için gerekse saldırı günü birlik içine giriş yaptıkları altı nolu kulübede uzun bir süredir nöbetçi asker konmadığının erler tarafından itiraf edildiği bilgisi de dile getirildi.
Albay Yavaş'ın ihmali
Olayla ilgili Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından hazırlanan ön soruşturma raporunda ise Albay Yavaş'ın da ihmaline yer verildi. Baskın yapılan İkmal Komutanı Albay Hüseyin Yavaş, üç yıl önce birliği korumakla görevli güvenlik bölüğünü dağıtmış, sorumluluğu uçaksavara vermişti. Bu birim de güvenlik gerekçesiyle kışla içerisine taşınmış, kulübelerin de içerisinde olduğu dış bölüm savunmasız kalmıştı.